GÜNCEL

İstanbul Barosu’nda yeni darbe girişimi...

İstanbul Barosu, uzun süredir, Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubu’nun ön seçimle belirlediği adayların ezici çoğunlukla seçilmesiyle yönetilmektedir. Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubu’nun kuruluş sebebi, 2001 yılında Yücel Sayman yönetiminin uygulamalarına son vermek amaçlıydı ve bir bildiriyle İstanbul Barosu avukatlarının dikkatini çekmiş, yönetime uyarıda bulunmuştu.

İstanbul Barosu, uzun süredir, Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubu’nun ön seçimle belirlediği adayların ezici çoğunlukla seçilmesiyle yönetilmektedir. Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubu’nun kuruluş sebebi, 2001 yılında Yücel Sayman yönetiminin uygulamalarına son vermek amaçlıydı ve bir bildiriyle İstanbul Barosu avukatlarının dikkatini çekmiş, yönetime uyarıda bulunmuştu.

Bildiri aynen şöyleydi:

“Bizler, İstanbul Barosu’na kayıtlı avukatlar olarak, İstanbul Barosu’nun 8-9 Haziran tarihlerinde düzenlediği ‘Azınlık Hakları Sempozyumu’nu protesto ediyoruz. Çünkü, ülkemize Sevr planları dayatan yabancı vakıflarla iş birliği yapılmaktadır. İngiltere Başkonsolosluğu’nun katkıları alınmaktadır. Karen Fogg gibi Vladimir Goati gibi Slobodan Miloci gibi Cem Özdemir gibi kişilere insan hakları adı altında platform hazırlanmasına İstanbul Barosu, aracı edilmektedir. 24 Temmuz 1923 tarihinde, Lozan’da çözüme ulaştırılan konular yeniden Sevr amaçları doğrultusunda gündeme getirilmekte, alt kimlikler tahrike edilerek etnik çatışma ortamı yaratılmak istenmektedir. Rengine, ırkına, dinine bakılmaksızın tüm insanların kardeşçe yaşama ve insan haklarından yararlanma kutsal mücadelesini, emperyalist saptırmayla ‘Azınlık Hakları’ adı altında daraltmaya ve kardeşçe yaşamı bozmaya yönelik girişimlere İstanbul Barosu hizmet edemez. Yüzyıllardan beri sömürge olmayı reddederek bağımsız ve özgür yaşayan Anadolu insanı onurludur. Emperyalistlerden ve iş birlikçilerinden öğrenecek hiçbir şey yoktur. İstanbul Barosu’nun ezici çoğunluğu, Cumhuriyetin kazanımlarını koruma azmi ile aynı düşünceleri paylaşmaktadır.”

***

O ezici çoğunluk, bu bildiriden sonra yapılan bütün seçimlerde Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubu’nun adaylarına oy verdi. AKP iktidarı, bütün kurum ve kuruluşları kontrol altına aldığı halde İstanbul Barosu’na nüfuz edemedi. Birden fazla baro kurulması için yasa da çıkardılar ama alternatif barolara ilgi çok düşük kaldı.

Baroyu ele geçirmek için başka yollar da denendi. Mesela, Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubu bölünerek sonuca gidilmek istendi. Yine başarılı olamadılar.

***

Bu defa, Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubu içinde, İstanbul Barosu eski Başkan Yardımcısı Av. Hüseyin Özbek’in kullandığı ifadeyle “bir çeşit darbe girişimi” yapıldı. Bir baro faaliyetiyle ilgili olarak topladıkları bir grup avukatla, usulsüz bir şekilde önseçim yapıp, Av. Ali Gürbüz’ü Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubu’nun adayı olarak ilan ettiler! Oysa teamül, Önce İlke Grubu’nun adayı olarak seçilen mevcut başkanın bir dönem daha göreve devam etmesiydi. Nitekim Filiz Saraç, 14 Eylül 2024’te yapılan önseçimde, “Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubu’nun adayı” olarak seçildi. Filiz Saraç’ın yönetim listesinde Prof. Dr. Korkut Kanadoğlu da bulunuyor.

Görünen o ki İstanbul Barosu’nun ilk kadın başkanı Av. Filiz Saraç’a karşı “şirket avukatlarından oluşan bir konsorsiyum” kurulmuş durumda. Bunun için yemekli toplantılar, kokteyller düzenleniyor, bazı medya kuruluşlarına reklamlar veriliyor...

Bu ekipler içinde baroya ait kafenin kirasının artırılmasından ve başka bir kafenin işletmecilerinin çıkarılmasından rahatsız olanlar da var ama Filiz Saraç’a “Neden baronun maddi çıkarlarını korudun?” diyemedikleri için başka eleştiriler getiriyorlar.

***

Seçime iddialı olarak hazırlanan bir diğer aday da Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu... Veryansın tv’de Erdem Atay, konuyla ilgili yazısında, “Kaboğlu, Anayasa’dan ilk 4 maddeyi kaldırmayı planlıyor. Abdullah Öcalan’ın ‘demokratik özerklik’ teorisine destek veriyor. Hazırladığı anayasa taslaklarında federasyon ve özerkliğe dikkat çekiyor. AKP’nin PKK açılımına destek vermişti. ‘Türk’ yerine ‘Türkiyelilik’ ifadesinin kullanılmasını önerdi. Ergenekon operasyonlarının genişletilmesi için destek imzaları attı. Terör örgütü propagandası yapmak suçundan 2017 yılında bünyesinde bulunduğu Marmara Üniversitesi’nden KHK ile ihraç edildi” diyor.

Erdem AtayKaboğlu’nun listesindeki avukatlar hakkında da tek tek bilgi veriyor. Bu avukatların biri Abdullah Öcalan’ın avukatı, diğeri Öcalan’ın avukatının avukatı... Diğerlerinin çoğu da HDP ya da DEM Parti yöneticilerinin avukatları...

Kamuoyunun bilgilerine sunulur...