Malazgirt Zaferi, Sakarya Zaferi bir mirastır. Elbette anlamlı günleri anmak gerekir. Geçmişleri yaşatan, yaşayanların bellekleridir. Hatıralardan, ders çıkartılır. Geçmişler, ileriye doğru, bugünün, geleceğin, dünlerden, daha iyi olması için,bir hatıradır, yoldur, derstir. Ancak bugünün iktidarı, bu mirasların, değerlerini yok etti, insanlığı, ekonomiyi, kalkınmayı, kaynaşmayı yok etti. Toplumsal sorunların çözümünde, rasyonelliği ortadan kaldırdı.
Mirasa böyle mi sahip çıkılır? Güzelim ülkemiz, çıkar ilişkisiyle, sığınmacı istilasının, yol geçen hanı yapılması ile, adaletsizlikler, şatafat, yağma düzeni, kıyımlar, hesap vermemeyle, mirası kutluyorlar. Topluma verdikleri sözleşmeler ve programlara baksalar keşke. Yazık şu güzelim ülkeyi, mirası, insanlığı yok ettiniz. Bu iktidarı “sığaya” çekecek düşünürü, hukuku, yasal düzeni, yok eden bir anlayışla, mirası kutlamak bu hatalardan döndürür mü?
Kötülük sizlerin sayesinde normalleşti ve alışkanlık haline geldi. Tedavileriniz zor. Mafya düzeni ve kirli ilişkileriniz, kirli pazarlıkların, siyaseti, ortaklığı yarattınız. Kurumları, inançları, ideolojileri siyasallaştırdınız. İlim dilini, yok ettiniz, zihin dilinizdeki, kinlerle, kirlilikleri, kendi çıkarlarınızı kollayan, meslek haline getirdiniz. İktidar birlikteliğiniz, aslında samimi olmadığınız halde, çıkar ve güç birlikteliği için mecburiyetten, vesayetten, birbirinize verdiğiniz yetmiş altı gülü, seksen beş milyon insanımıza samimiyetle, verin ki, mutlu ve güvende olsunlar. Yolsuzluk, yasaklar, yoksulluk olmasın. Görkemli binalarla, saraylarla, uygarlık olmaz.
Açları doyurun, adalet olsun, ilimle ülkeyi yönetin ki, mirasınız bu olsun. Toplumda kendi hikayelerinizle ötekilerini, düşman yarattınız, herkesi ayrıştırdınız. Sürgünler, ülkeden kaçışlar, beyin ve sermaye göçü, KHK ile yok edilenler, toprağa gidenler, işkence ve hukuksuz zulümler sizin eseriniz.İçte ve dışta tehlikelerin boyutlarına göre tedbir almadınız.Ülke çıkarlarını, kişisel çıkarlara feda ettiniz.Devlet imkanları ile,kendinizden olmayanlara tuzak kurulmaz.Hak ve vazife kavramında,sadece kendinizi yaşatmayı, ötekini yok etmeyi vazife yaptınız. Oysa hak, kendini yaşatırken, vazife asıl, ötekini yaşatmaktır.
Müzakere alanlarını yok ettiniz. Dün ne söylediyseniz, utanma duygusunu yitirerek, dönüş yaptınız, beka diyerek, milleti aldattınız. Hakikatlardan uzaklaştınız. Gençlerin eğitim masraflarını, cinayetleri, kadın cinayetlerini, kamu kaynaklarını yağmalayanları, unuttunuz. İlerde bunlar doktora tezlerine konu olur. İmtiyazlı sınıf yarattınız. Güçsüz, suçsuz, görevini yapan, yargılandı, kusursuzları, zindanlara layık gördünüz. Taraftarınız, her suçu işleseler de korundu, hukuk işlemedi.Her kötülük, düzeninizde var,sadece,sizlerin sayesinde derde deva yok, adalet yok.Miras böyle kutlanmaz.
Kutsal değerleri kötülüklerin örtüsü yaptınız. Skandallarla devleti, yasal sistemi, yok ettiniz? Halkı, vesayetinde olduğunuz, egemenlerle beraber sömürdünüz. Bunu mu kutluyorsunuz. Yazık dil, üslup, ahlak, bilim, akılla uyumlu, bir fikriniz, yaptıklarınız, iyi şeyler yok. Gelecek nesiller, sizin mirasınızı nasıl kutlayacak ona bakın, düşünün.
Yaşanılmaz bir ülke yarattınız, imkanı olan her meslekten olanlar, ülkeyi terk ediyor sayenizde. Bunları anlatırken, uluslararası verilere bakıyorum, hangi alanda başarınız var ki, eski Türkiye’de ki yolsuzluk, yoksulluk, yasaklar bitti diyorsunuz. Miras bunlarla kutlanmaz. Mirasa layık değilsiniz! Keyfilikle ülke yönetilmez. Akıl, bilim, hukuk, demokrasi, ahlak rehber olmalı ki, Malazgirt’te, Sakarya’da, bizlere mirası bırakan kahramanlar, huzur içinde yatsınlar.
Kemal ALBAYRAK - 26-08-2024