AKP'nin  kuruluşundan 15 ay sonra yaptığı bir toplantıda kurmayları ve milletvekillerine seslenen ve  halka doğru bir adım atmalarını istediği milletvekillerinden, TBMM lojmanlarında oturmamalarını talep eden Erdoğan, AKP milletvekillerinin kendisini alkışlaması üzerine şunları kaydetmişti: "Ben bu alkışlarınızdan, milletvekili lojmanlarında oturmama kararı verdiğinizi anlayabilir miyim? Şu anda bu kararı vermiş bulunuyoruz. Bu karar hayırlı olsun. Milletimiz sizleri komşusu olarak görmek, elinizi sıkmak, taleplerini doğrudan iletmek istiyor." (11.11.2002)
O tarihte milletvekili lojmanlarının satılması kararı "Halk bu karardan çok memnun" şeklinde gazete manşetlerini ve köşelerini süslüyordu.
Hatta "Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan olduğunda özel konutta oturmayıp, Keçiören'de bir dairede oturmayı tercih etmişti. Bunu milletvekillerinin lojmanlarda oturmaması ve lojmanların satılması takip etti." şeklinde Recep Tayyip Erdoğan'a halk adamı imajı yaratmaya çalışıyorlardı. Sonradan ortaya çıkan villalar, kaçak villalar ve para sıfırlandığı iddia edilen villalar Türkiye'nin gündemi oldu. Ama olsun o günlerde "Halk adamı " masalıyla halkımız bir hayli aldatılmıştı. AKP ve Recep Tayyip Erdoğan için önemli olan buydu. Bunu başardılar !
Recep Tayyip Erdoğan bu konuda konuştukça coşuyor, coştukça konuşuyordu. Bir konuşmasında aylık maliyeti 2 milyar(Eski para) olan milletvekili lojmanlarının satılmasının popülizm olarak değerlendirilmesine de tepki gösteren Erdoğan, "Bir lojmanın aylık maliyeti 2 milyar. Bunun neresinde popülizim var. Milletimizin talebiydi. Vekillerin milletten tecrit edilmesi anti demokratik bir uygulama olur" diyordu.
Nasıl halk adamı olduklarına, israftan nasıl kaçtıklarına ve milletin parasını nasıl tasarrufla koruduklarına dair pozlar verip, konuşmalar yapıyordu.
Dün aylık maliyeti 2 milyar (Eski para) diye milletvekillerini lojmandan çıkaran Recep Tayyip Erdoğan, bugün kendine 1 Katrilyon 370 Trilyon (Eski para) değerinde dünyanın en büyük sarayını yaptırmıştır. Bu masraf katlanarak da devam edecektir.
Düşünün, dünyanın her yerinde etkisi ve gücü olan ABD'nin Beyaz Saray'ından bile kat kat büyük… Bir avuç PKK'lıya sözünü geçiremeyen ve onlara teslim olan,  2007 yılında "Kabile şefleriyle görüşmem" diyerek Barzani'ye sözde tavır alıp, sonra Peşmerge'ye teslim olan, Türkiye'nin sınırlarında terör örgütlerinin paçavrası dalgalanırken, kavga etmediğimiz bir tane komşu kalmamışken Recep Tayyip Erdoğan dünyanın en büyük sarayında hangi gücü temsil edecektir? 
Recep Tayyip Erdoğan'ın saltanat sarayına nereden bakarsanız bakın, elinizde kalmaktadır. Halk adamı sıfatının sahte olduğu çok önceleri anlaşılmıştı, KaçAK Saray'la birlikte bu tamamen netleşti. Geçmişte milletvekili lojmanı üzerinden israf ve tasarruf nutukları atan Recep Tayyip Erdoğan'ın 1 Katrilyon 370 Trilyon (Eski para) masrafla yasalara aykırı bir şekilde yaptırdığı KaçAK Saray tüm maskeleri düşürmüştür.
Saraylar, uçaklar, lüks arabalar, köşkler, kaçak ve kaçak olmayan villalar…
Sözde İslamcısınız, İslamcı olmasaydınız o zaman ne olurdu çok merak ediyoruz.