Milliyetçilik kısaca mensubu olduğu, içinde yaşadığı milleti sevmek ve onun değerlerini yaşatarak bekasını sağlamak duygusudur.
Milliyetçilik; mutlu ve uyumlu bir insan toplumu kurulması için en önde gelen yapı taşlarının en kıymetlisidir.
Maalesef bu en kıymetli evrensel değer bizde en çok saptırılan, en çok çarpıtılan kelimelerden biri haline getirilmiştir.
Yıllardır farklı yerlere çeke çeke “zavallı”duruma düşürdüğümüz bu sözcük, zamanla öyle garip yerlerde kullanıldı, öyle ağır hakaretlere uğradı ki, devleti milleti soyan harami de milliyetçiyim diyor, mensubu olduğu milletin diğer bir kısmını boğazlamaya heveslenen katil ruhlu serseri de milliyetçiyim diyor, rüşvetçi memur, rüşvetçi bakan, kara para aklayan paravan şirket yöneticileri de milliyetçiyim diyor, yığınla mafya babaları da milliyetçiyim diyor, millete ait olan madenlerin yabancılara satışına onay veren vekiller de milliyetçiyim diyor, sularımızın, kara yollarımızın, köprülerimizin silah fabrikalarımızın , endüstri ve sanayi kuruluşlarımızın dahası da topraklarımızın yabancılara peşkeş çekilmesine çanak tutanlar da milliyetçiyim diyor, sahte diplomalarla üniversitelere giren çapsızlar da milliyetçiyim diyor, torpil ve ahbap çavuş ilişkisi ile yöneticilik görevine gelen liyakatsiz daire başkanları da, okul müdürü de milliyetçiyim diyor, devletin farklı 3-4-5 kurumundan yüklü maaaş alan siyasiler de milliyetçiyim diyor, yabancılar hesabına çalışanlar da milliyetçiyim diyor...daha da çoğaltabiliriz.
Ama bütün söylenenlerin artık hangisi doğru hangisi yanlış olduğunu şaşırdı millet.
Halbuki milliyetçilik :
• Mensubu olduğu milletin dünyanın en mutlu, en sağlıklı hayat ve kültür seviyesi en yüksek toplumu haline getirmek için yorulmak bilmeyen bir gayret ve tükenmez bir fedakârlıkla çalışmak ve ilimde, teknikte, kültürde, sanayide, tarımda, üretimde, eğitimde en üst seviyeye çıkarmak ülküsüdür milliyetçilik.
• Millette var olan iyi, ileri, insanlığın yükselmesi ve gelişmesine yarayacak nitelikleri meydana çıkarmak ve bunları geliştirmek, bununla beraber her millete var olsun geri, sakat , ilerlemeye ve kalkınmaya engel olan kusurları bularak , bunlarla amansız bir şekilde mücadele etmektir.
• Millete ait olan, madenlerin, suların, denizlerin, limanların, kara yollarının, köprülerin, ormanların kısaca milli servetin yabancılara veya bir avuç mutlu azınlığa peşkeş çekilmesine ve tarumar edilmesine karşı dimdik ayakta durup, karşı çıkmaktır milliyetçilik.
• * Milletin geleceğine ait sorunları “milletle itibatlarını koparmış” zümrelerin bilgisiz, ilgisiz ellerinde oyuncak olmaktan kurtarıp, doğrudan doğruya asıl sahibi milletin kendisine teslim etmektir milliyetçilik.
• Milliyetçilik ; milletin yanında olmak, mensubiyet şuuru içinde milli bilinci kuvvetlendirmek için “sahiden milliyetçi”, gelişmeci, toplumcu, devrimci, şahsiyetli, halkçı, ilim ve teknikten yana donanımlı idealist bir nesil yetiştirmek için MİLLİ BİR EĞİTİM SİSTEMİ projesi sunmaktır milliyetçilik.
• Yoksa kuru laflarla, kuru sloganlarla, içi boş programlara üretmeden geliştirmeden milliyetçiyim demek boş lakırtıdan başka bir şey değilidir.
DURSUN ELMAS