Önce TC’ler kaldırıldı. Sonra Cumhuriyetin birikimi iş, aş kapısı fabrikalar bugünkü arsa fiyatının çeyrek fiyatına yerli yabancıya peşkeş çekildi.

Andımız yasaklandı. İngilizce, Arapça tabela istilası başladı. İtiraz edenler düzmece Ergenekon, balyoz davalarına muhatap oldu. Bu davaların altından fetö çıktı.

Bütün bunlar yapanın yanına kar kaldı. Sınırlardaki mayınlar söküldü ülke sığınmacı istilasına uğradı.

PKK açılımı Güneydoğu’da şehirlerde kurtarılmış bölgelere çanak tuttu yüzlerce şehit vererek ilçelerde devlet hakimiyeti yeniden tesis edildi.

Açılımın mucitleri hiç bir pişmanlık özür beyanında bulunmadı. Sanki açılım derin dondurucuya kondu.

Bir anda Emevi Camiinde namaz kılalım derken milyonlarca sığınmacı ülkeyi yol geçen hanına çevirdi.

Gelenler Suriye’den çok doğum oranları ile nüfus patlaması yaptı. Suriyeliler yetmedi ardından 18 ve 30 yaş aralığında gençler anne babasız kız kardeş hiç bir bayan olmadan Taliban’a yenilen ve terhis edilen Afgan askerler binlerce km yol katederek Türkiye’ye geliyor.

Bunun tesadüfi olduğu rastgele geldiği söylenebilir mi?

Bu esrarengiz kavimler göçünü andıran nüfus hareketi nüfuz sağlamaya yol açtı. Toplumda bu yöneliş her kesimde ciddi endişelere yol açtı. Ülkenin geleceği konusunda sığınmacılar içindeki terör örgütü atıklarının var olma ihtimali çok büyük huzursuzluğa sebep olmuştur.

Gelenlerin talepleri konusunda oluşturulan fiili durum çok büyük sorunlar yumağı olmaya adaydır.

Patlama yapan gayrimenkul fiyatları artan kiralar artan enflasyon tahammül sınırlarını aşmıştır.

Gelecek günlerde oluşturulan fiili sığınmacı statükosunun PKK açılımına ikiz kardeş olmayacağını kim garanti edebilir?

Belli ki küresel emperyalist talepleri azdırıp milli devleti ortadan kaldıracak oldu bittiler daha çok Türkiye’nin başını ağrıtacaktır.

Kürtçe açılıma Arapça açılımı mı geliyor?

İklim anlaşması ile sanayileşme engellenecek Türk milletine özerklik federasyon dayatılıyor.

Şehir merkezlerindeki TSK kışlaları imar rantının gözdesi oldu.

Şimdi sırada ABD taşeronu 12 Eylül cuntacılarının yaptığı Anayasa 12 defa değiştirilmesine rağmen hala darbe karşıtlığı üzerinden Anayasanın ilk dört maddesi değiştirme hazırlığımı yapılıyor?

ABD ve küresel çeteler dün İngilizlerin tarikat cemaat vb. mandacılığı savunan yapıları kullandıkları gibi bugün aynı yöntemle BOP dini kullanarak 52 İslam ülkesinin birçoğundaki gibi kukla federatif özerk idareler kurmak istiyor.

Ülkeleri küresel çetelerin şehir devletleri planına uygun olarak mezhep etnik temelde bölüp hükmedecekler.

İşte bu yapıları kurmak istiyorlar. Milli mücadelenin kuruluş ruhuna saldırılar bitmek bilmiyor. Bir bakıyorsun CIA, derin lobiler, küresel dizayn STK’ları desteklenen fetö gibi tarikat ve cemaatler Türkiye için aynı etnik mezhep dini temelde tasfiye beyanlarında bulunuyor.

O şimdi emekli..! O şimdi emekli..!

Bu Türkiye’de besleme devşirme dönme veya etnik dinci, bölücü özel görevlilerin diline düşüyor.

Siyasetin iktidar muktedir muhalefet yanlışları karşısındaki her türlü demokratik tepkiler ve muhalefet tasfiye ediliyor.

Toplum baskı altına alınıyor. Türk milletinin dini hassasiyeti üzerinden operasyon hep dincilik üzerinden yapılıyor.

Tarih adeta tekerrür ediyor. Türk milleti gerçekleri öğrendiğinde bu oyun bitecektir. Artık uyanık olma zamanı ortak aklı milli hafızayı hissettirme zamanıdır.

Sabri Şenel – 11.09.2023 / İstanbul

Editör: Kerim Öztürk