(TDT) veya eski adıyla Türk Dili Konuşan Ülkeleri İşbirliği Konseyi ( TÜRK KONSEYİ)

Adıyla bilinen Türk Ülkeleri topluluğu;

Türkiye,

Azerbaycan,

Kazakistan,

Kırgızistan,

Özbekistan, üye ülkeler.

Macaristan, Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Türkmenistan gözlemci statüsünde olmak üzere, kardeş ve soydaş ülkeler, 2009'da bir çatı altında Türkiye'nin öncülük ve liderliğinde kuruldu.

"Milli Şehit" Kaymakam Kemal Bey'den Ümit Özdağ'a Türk çocuklarının kaderi! "Milli Şehit" Kaymakam Kemal Bey'den Ümit Özdağ'a Türk çocuklarının kaderi!

Buraya kadar her şey güzel.

Taa ki, Teşkilatın başına AKSAKAL denilen Sayın Binali Yıldırım'ın getirilmesine kadar.

Kazakistan ve Özbekistan'ın ardından bir kaç gün önce Türkmenistan da, GÜNEY KIBRIS RUM YÖNETİMİNE BÜYÜKELÇİ atamış bulunmaktadır!..

Teşkilatın amacı nedir? Kardeş ve soydaş Türk Ülkeleri arasında işbirliğini, güven ve dayanışmayı artırmaktır...

Şimdi soruyoruz:

Bu nasıl bir dayanışma ve işbirliğidir? Türkiye'nin tanımadığı ve her alanda Türkiye 'ye düşmanlık yapan GKRY'ne Büyükelçiler atamak neyin nesidir?

En azından Türkiye'nin onayı ve icazeti olmadan bu üç soydaş ülkeler bu büyükelçileri atayabilirler mi?

Konuya ilişkin ne iktidar medyasında ne de muhalif medyada tek bir haber yok.

Varsa yoksa, İmamoğlu, anayasa değişikliği, iktidarın koltuğa bağlı, bitkisel hayatı biraz daha nasıl uzatılır!.. Terörist başı Apo'dan medet umma, seçimler vs...

Halkın geçimi yok ortada!..İç kamuoyunun esas gündemi bu!..

Türkiye'nin rızası hilafına büyükelçilerin atanmasını hiç zannetmem...

Bu nasıl bir kardeşlik ve işbirliği anlayışıdır?!

Kazakistan - Özbekistan ve ardından Türkmenistan büyük yanlışlık yapmışlardır. Bu durum hiç bir şekilde kabul edilemez...

Soydaşlık ve kardeşlik ruhuna aykırıdır.

Gelelim Türkiye'nin tavrına.

Türkiye'nin onayı olmadan bu iş olmaz. Eğer Türkiye'nin çekincesine ve istememesine rağmen büyükelçiler atanmışsa o zaman kapatın bu dükkanı, bu teşkilatı...

Veya;

Türkiye dahil bu soydaş ülkelerin, diğer bir soydaşımız Macarlarda ki Türklük ruhu kadar bir ruhun, olmadığı düşüncesini ortaya çıkarır.

Teşkilatın bu derece laçka ve ruhsuz olmasının en önemli sebebine gelince:

Bize göre temsilde ki baş meselesidir. Yani İmam ve cemaat benzetmesinde ki algı gibi.

Halkımız bunu çok iyi tarif etmiş. Herkes bilir.

Malum, imam namazdayken abdesti bozarsa cemaat s...ar!

Yani dememiz o ki:

Teşkikatın başı Sayın Binali Yıldırım, Türklük dünyasını birleştirecek, pekiştirecek temsil edecek seviyede ve kariyerde midir? Hem anlayış olarak, hem zihniyet olarak?..

Sayın Binali ne zaman, hangi aralıkta Aksakallı olmuştur?

Aksakallı demek, kendisini iliklerine kadar Türk hissetmek ve Türklük dünyasının Bilgesi , Dede Korkut'u olması demektir...

Sayın Binali, Türklüğü ve Türk olduğunu kabul eden birisi de değildir!..

Siyasal İslamcılardan ve onun destekçilerinden aksakallı seçilirse temsil ettiği teşkilat da bu kadar olur ancak!..

350 - 400 milyonluk Türklük dünyasına, siyasal islamcılığın zihniyeti ve doku yapısı uyuşmaz. Bu konuya girersek çıkamayız...

....

Türklük dünyasının çakma bilgelere ve aksakallara değil;

Kürşad, Bilge Kağan, Oğuz Kağan ,Timur Han , Alparslan, Mustafa Kemal Atatürk... gibi Türklük sevdalısı dehalara, Dede Korkut kişilikli bilge ve aksakallılara ihtiyacı var.

Bu vesileyle başta aksakallılar denilen Sayın Binali Yıldırım olmak üzere;

Kazakistan, Özbekistan ve Türkmenistan'ın soydaş Türk Devletlerinin temsil heyetlerindeki aksakallıları şiddetle kınıyoruz... 06.04.2025

Av. Faruk Ülker

Editör: Kerim Öztürk