Şebinkarahisar'da dünyaya gelmiş, Akkoyunlardan Şeyh Süleyman'ın torunlarından, Osman Bey'in oğludur. Şebinkarahisar'ın Avutmuş mahallesinden doğmuştur. Şairin doğum tarihi hakkında kesin bir bilgiye sahip değiliz. Ancak 19. yüzyılın ilk yarısı olması kuvvetli bir ihtimaldir. Ailesi ve yetiştiği çevre hakkında da geniş malumatlara sahip değiliz. Fakat Şeyh Süleyman torunu olması ve Akkoyunlar gibi meşhur bir Türk sülalesine mensup olması seçkin bir aileden geldiğini gösterir.
Abdi Bey ilk tahsiline Şebinkarahisar'da başlamış, bir süre sonra İstanbul'a giderek tahsiline devam etmiştir. Daha sonra Belgrad muhafızı Selim'le Harput valisi Hüsrev Paşa'ların kâtipliğinde ve Halep valisi Mustafa Mazhar Paşa'nın kitâbet hizmetlerinde bulunmuştur. Bir ara meclis-i vâlâ mazbata odasına atanmış, üçüncü kalem şefliğine kadar yükselmiştir.
Abdi Beğ'in Türkçülüğü ve TÜRKLÜK Mazumesi
Fikirlerini çekinmeden söylediği ve yazdığı için İstanbul ilim ve kalem sahiplerrince Camkerten, kalem cellâdı adlarıyla anılan Abdi Bey Türklük duyguları kuvvetli bir şahsiyetti. Türklük için yazdığı TÜRKLÜK MANZUMESİ aşağıdadır:
Kimdir acabâ dahleden eşârına Türk'ün - Kimdir acaba Türk'ün şiirlerine müdahale eden
Nâ-hak yere hep hak veren ağyârına Türk'ün - Haksız yere Türk'ün düşmanına hak veren
Kâil mi olur resm-i vefâ eyleye tercih Bî-gânelerin kavlini âsârına Türk'ün - Yabancıların sözlerini Türk'ünkine tercih etmek vefa mıdır?
Türklük ile fahreyler iken halk-ı zamâne - Bu zamanın halkı Türklük ile övünürken
Dahleylemeye başladı efkârına Türk'ün - Türk'ün fikirlerine müdahale etmeye başladı
Bî-gânelerin farzedelim sıdk-ı makâlin - Yabancıların sözlerini doğru farz etsekte
Benzer mi acep şive-i güftârına Türk'ün - Hiç Türk'ün sözüne benzer mi
Çingane dahi gayret-i cinsiyle mübâhî - Çingene bile soyu ile övünürken
Lânet ana kim çalışa idbârına Türk'ün - Türk'ün alçalması için çalışana lanet olsun
Bîgânelerin tarzına gitdin ne kazandık - Yabancılara özenerek gittin ne kazandık
Bir taş mı kodun kûşe-i dîvârına Türk'ün - Türk'ün duvarının köşesine bir taş mı koydun
Kim aldı acep kabza-i teshîre bu mülkü - Bu ülkeyi kim fethetti
Yokdur dayanır savlat-i peykârına Türk'ün - Türk'ün hücumunun şiddetine dayanabilecek yoktur
Türklükdür eden bizleri bu nimete nâil - Bizleri bu nimete nail eden Türklük'tür.
Mevlâ bereket bahşola hep varına Türk'ün - Tanrı, Türk'ün varına bereket bahşetsin
Bu devleti biz sâye-i Türkî'de edindik - Biz bu devleti Türklüğün gölgesinde edindik
Nusret vere Hakk baht-i cihândârına Türk'ün - Tanrı, Türk'ün dünyayı tutan hükümdarına zafer versin
Düşmana cefâ dosta vefâ Hakk'a temennâ - Hak'tan temennimiz düşmana cefa dosta vefa vermesidir.
Şâyân ü sezâ işte bu mişvârına Türk'ün - İşte te budur Türk'ün yaradılışına uygun olan
Gayret-keş-i cins olmayanın cânına sad yûf - Soyunu savunmayanın varlığına yüzlerce yuh olsun
Var ise eger dinine imânına sad yûf - Eğer varsa dinine imanına yüzlerce yuh olsun