Hukukçu Faruk Eminağaoğlu “PKK terör örgütünü kurmak, devletin birliğini bozmak, terör eylemleri düzenlemek” suçlarından ömür boyu hapis cezasına çarptırılan bebek katili Öcalan’ın bu suçları defalarca işlediğini vurguladı.
DEM Milletvekili Ömer Öcalan’ın, “23 Ekim tarihinde İmralı Ada Hapishanesi’nde Sayın Öcalan ile görüşme gerçekleştirdim. Şu mesajın iletilmesini istedi: Tecrit devam ediyor. Koşullar oluşursa bu süreci çatışma ve şiddet zemininden hukuki ve siyasi zemine çekecek teorik ve pratik güce sahibim” dediğini hatırlatarak Eminağaoğlu’na sordum:
-Bu açıklamaya göre TUSAŞ saldırısının hukuken sorumlusu bebek katili Abdullah Öcalan değil mi?
Eminağaoğlu dedi ki;
“Elbette bu nedenle hemen acilen yeniden yargılanması gerekir. Can güvenliği devlet tarafından sağlandığı gibi, PKK’yı da istediği gibi yönetiyor.
Öcalan’ın, ‘Çatışma ve şiddet zemininden hukuki ve siyasi zemine çekecek teorik ve pratik güce sahibim’ sözleri PKK örgütünü yönettiğinin çok açık ve net hukuki delilidir.”
-Sordum: Örgütü yönetmesi ve mahkûm olduğu günden bugüne PKK’nın her eylemin nedeniyle Öcalan’ın sorumlu tutulması ve hakkında belki de yüzlerce dava açılması mı gerekirdi?
Eminağaoğlu dedi ki;
“Cezaevindeki bir kişi, hâlen lideri olduğu terör örgütünü nasıl yönetir duruma gelebilir?
Süreçteki Adalet ve İçişleri bakanları ile tüm hükûmet mensuplarının sorumluluğu söz konusudur.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) 18 Mart 2014’te verdiği kararında, PKK’nın terör örgütü olduğuna vurgu yapılarak bebek katilinin terör örgütüyle bağlantısının sürdüğü teyit edildi.
Bu teyit Öcalan için Umut Hakkı olmadığının hukuken kabulüdür.
PKK’nın varlığı suç olduğu sürece aynı cezai sorumluluk söz konusudur.
Sözde çözüm süreci dayatması adı altındaki yasa ile de asla bu sorumluluk hâli ortadan kaldırılamaz.
Öcalan hakkında ömür boyu hapis cezası olması, terörist başının tekrar yargılanmasına engel değildir.
PKK’nın yapacağı her terör saldırısının sorumlusu Abdullah Öcalan’dır.
Sayın Devlet Bahçeli’nin Meclis’e davet etmesi ve terörü sonlandırma çağrısı yapma önerisi de PKK terör örgütünün liderinin Öcalan olduğunun ispatıdır.
Öcalan 1999 sonrasında işlediği suçlar nedeniyle de mutlaka yargılanmalı.
Bir devlet başkanı mı, bir bakan mı, bir milletvekili mi ki Öcalan’a dokunulamıyor...
TUSAŞ ve önceki saldırılarda verdiğimiz şehitler nedeniyle Öcalan derhal yargılanmalıdır.”
Değerli okurlarım.
Neymiş? Kardeşlik çağrısıymış Bahçeli’nin yaptığı.
Kalleş PKK ve destekçisi DEM’lilerle asla kardeş olamayız.
Ağızlarını tutan mı var.
DEM’lilerin liderleri Öcalan değil mi?
DEM’liler Meclis’te, Öcalan İmralı’da PKK’ya silah bırakma ve örgütü tasfiye etme çağrısı neden yapmıyorlar?
Öcalan’ın umut hakkı yoktur, olamaz. Olması teklif dahi edilemez.
Orhan UĞURLUOĞLU / Yeniçağ