AKP iktidarı Türkiye sınırlarını Suriyeliler, Afganlar ve Pakistanlılara açmak için başlangıç olarak Suriye sınırı boyunca döşenmiş olan mayınları bir İsrail firmasına temizletmek istedi. CHP, yasayı iptal ettirince, mayınları bir şekilde temizlettiler, sonra da Batı ülkelerinden gelen yüzbinlerce militanın Suriye'ye Türkiye üzerinden geçmesini sağladılar. ABD de bu militanların bir kısmını IŞİD adı altında organize ederek Suriye'de iç savaş çıkardı. Aynı ABD, IŞİD ile mücadele ediyorlar diye PKK'nın Suriye kolunu destekledi, yüz bin kişilik bir ordu kurmalarını sağladı, on binlerce TIR silah verdi. ABD, IŞİD'e karşı savaşıyor diye PYD'ye yardım ermek için Barzani Peşmergelerini ve kısmen de Kuzey Irak'taki PKK'lıları Türkiye üzerinden Suriye'ye gönderdi.
PYD, bölgede halk üzerinde terör estirdi ve milyonarca insan, açık tutulan veya tedbir alınmayan sınırlardan Türkiye'ye girdi! Yine ABD, Taliban'a milyarlarca dolarlık ağır silahlar ve savaş uçakları bırakarak Afganistan'dan çekilirken, o zamana kadar Afgan ordusunun askeri olan yüzbinlerce genci de kamuoyuna açıklanmayan bir anlaşma ile İran üzerinden Türkiye'ye gönderdi. Aynı yoldan Pakistanlılar da gelmeye başladı.
***
Suriye'den gelenlerin Avrupa'ya geçmiş olanlarından vasıfsız olanları da AB ile geri kabul anlaşması imzalayan AKP iktidarı tarafından geri alınmaya başlandı. Halkın tepkisini önlemek için de sığınmacılar, Edirne'de sınıra yakın bir yerlerde serbest bırakıldı! Hepsi geri itilince de bu defa ensar-muhacir söylemine sarıldılar ve İslam dinini, Türkiye'nin nüfus yapısını değiştirmek için kullanmaya başladılar. Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar ise hâlâ "Suriyeli kardeşlerimizi zora sokacak herhangi bir karar almamız asla söz konusu olmaz. Suriyeli kardeşlerimiz rahat olsunlar." diyor...
AKP iktidarı Suriyelilerin bir kısmını ve gayrimenkul satın alan diğer yabancıları vatandaş da yaptı. Yani parayla vatandaşlık sattı... Son seçimlerde Türkçe bilmeyen bu yabancılar da oy kullandı!
***
Buraya kadar Türkiye'nin açık sınır politikasını özetledim... ABD'de ise Başkan Biden, Trump döneminde kapatılan Meksika sınırında önlemleri gevşetince altı milyon yabancı ülkeye girdi. Cumhuriyetçiler, ulusun güvenliğini tehlikeye attığı gerekçesiyle hem Biden hem de ilgili bakanlar ve bürokratların azledilmesi için çalışma yapıyor.
Bu arada The Washington Times köşe yazarı Everett Piper,
"Biden'ın açık sınır politikası hem İncil'e aykırı, hem de tarihsel olarak aptalca..." başlıklı bir yazı yazdı.
Türkiye'ye milyonlarca yabancı sokulması, AKP tarafından, aynı dili konuşan ve aynı soydan insanların Mekke'den Medine'ye göç etmesine benzetiliyor ama ABD'de çoğu Hristiyan olan yabancıların ülkeye alınması, İncil'e aykırı kabul ediliyor...
Türklerin bir kısmını kim ve neden uyutuyor peki? Belli değil mi?
***
Piper, bir köşe yazarı ve devleti temsil etmiyor ama Amerikan bakışı bu yönde. Öyle ki Piper, düşünür Thomas Aquinas'ın kitabından "Eski Ahit'teki Yahudiler, tüm ziyaretçileri eşit şekilde kabul etmezdi" alıntısı da yaptı. "ABD'nin kurucu pederi" Alexander Hamilton'ın "Yabancıları gelişigüzel ülkeye kabul etmek, Yunan atını özgürlüğümüzün ve egemenliğimizin kalesine kabul etmekten başka bir şey değildir." şeklindeki sözlerini hatırlattı.
Yunan atı dediği, Truva atıdır!
Türkiye'ye giren milyonlarca yabancı ne oluyor bu durumda? Onlar için ne diyeceğiz? "BOP atı" desek olur mu?
Everett Piper, özetle şöyle diyor:
"Başkan Ronald Reagan bir keresinde 'Sınırlarını kontrol edemeyen bir ulus, ulus değildir' demişti. Otuz yıldan uzun bir süre sonra, Başkan Donald Trump şunu ekledi: 'Sınırları olmayan bir ulus, hiçbir şekilde ulus değildir.'
Avustralya'nın eski başbakanı Tony Abbott da onların görüşünü yineledi: 'Hiçbir ülke veya kıta, kendisini temelden zayıflatmadan sınırlarını herkese açamaz.'
Böyle bir milliyetçilik yeni bir durum değil. Yabancı düşmanı, ırkçı, kötü ya da yanlış da değil."
***
Bu durumda, Türkiye'de bu istilaya hatta işgale karşı çıkanlara "yabancı düşmanı" diyenler gerçekte kime hizmet etmiş oluyor? ABD projesine değil mi?
Suriye üzerinden Türkiye'nin zayıflatılmasına dayalı projeyi, 2004'te görmüş ve uyarmıştım. İktidar hiç umursamadı. Şimdi "Madem Cumhurbaşkanlığı seçiminde ikinci turun gündemi bu; bir de Amerikan köşe yazarından örnek vereyim de uyuyanlar belki uyanır ve İslam'ı kullananların, Türkiye'yi yabancı işgaline açtığı daha net anlaşılır..." diye düşündüm...
Arslan Bulut - Yeniçağ