Peki, “Kim var? Bu karambol neden kaynaklanıyor?” diye soracaksınız. Müsaade edin!.. Madde madde açıklayayım;
Öncelikle belirtmeliyim ki; İktidar içindeki kriz şiddetini artırarak tırmanıyor.. Bakmayın, aldanmayın siz o Ahmet Davutoğlu’nun Recep Erdoğan’ın dedesinin mezarını ziyaret ederek verdiği fotoğrafa. Sonrasında, zoraki beraber kesilen kurdelelere.
Dün, Recep Erdoğan “devlet günü”nde Ahmet Davutoğlu’na yine randevu vermedi, görüşmedi. Bazıları, yine “yoğun gündemi” bahane gösterecek ama ben de size 4 eski bakan hakkında kurulan yolsuzlukları soruşturma komisyonunun erteleme krizini hatırlatırım.
Sonra da ilginç(!) bir tarih benzeşmesini; 5 Ocak Pazartesi günü yapılacak komisyon oylaması ile yine aynı gün Recep Erdoğan’ın ilk defa başkanlık edeceği Bakanlar Kurulu toplantısını. Ama ne tesadüf değil mi?.. Hayır, hiç de rastlantıdan ibaret değil!..
Dün, Recep Erdoğan “devlet günü”nde Ahmet Davutoğlu’na yine randevu vermedi, görüşmedi. Bazıları, yine “yoğun gündemi” bahane gösterecek ama ben de size 4 eski bakan hakkında kurulan yolsuzlukları soruşturma komisyonunun erteleme krizini hatırlatırım.
Sonra da ilginç(!) bir tarih benzeşmesini; 5 Ocak Pazartesi günü yapılacak komisyon oylaması ile yine aynı gün Recep Erdoğan’ın ilk defa başkanlık edeceği Bakanlar Kurulu toplantısını. Ama ne tesadüf değil mi?.. Hayır, hiç de rastlantıdan ibaret değil!..
Soruşturma komisyonunun neden oylama ertelemesi yaptığına ilişkin görünen yüzü ile birlikte bazı kulis bilgiler yarım yamalak ortalarda dolaştı. Fakat hiç biri tam olarak gerçekleri yansıtmıyor. Erdoğan ve Davutoğlu’na en yakın kaynaklardan aldığım bilgilere göre son durum şöyle:
1- Recep Erdoğan’ın 4 Bakan da Yüce Divan’a gitmesin diye kesin bir ısrarı yok.
2- Ahmet Davutoğlu’nun da 4 Bakan Yüce Divan’a komisyon kararıyla gitsin diye bir talebi bulunmuyor.
3- İşler bu noktada, her ikisinin de taban ile Bakanlar arasında sıkışmasından Arapsaçına dönmüş durumda.
4- Recep Erdoğan, Egemen Bağış ile Erdoğan Bayraktar’ın kesin olarak Yüce Divan’a gönderilmemesini istiyor. Muammer Güler ve Zafer Çağlayan ile ilgili kararı ise partiye bırakırken “onlar da gönderilmeseler iyi olur” mesajı veriyor.
Yazarın yorumu; Egemen Bağış, başta uluslararası görüşmelerde ve ABD trafiklerinde Erdoğan’ın çok özel tercümanı ve Dışişleri Bakanlığı yetkililerinin alınmadığı o görüşmelerde her şeyi bilen tek isim olduğu için henüz pimi çekilmemiş el bombasıdır.
Erdoğan Bayraktar ise İstanbul Belediyesinden beri özellikle akçalı işlerde diğer sır kutularından biridir. TOKİ Başkanlığı döneminde bile Bayraktar “Bakanlar üstü” idi. Başbakanın odasının önünde randevulu Bakanlar sıra beklerken Bayraktar, geldiğinde hemen içeri buyur edilirdi.
5- Ahmet Davutoğlu, Recep Erdoğan’a açıktan cephe almaya cesaret edemediği için, eski 4 Bakanın kendi talepleri ile Yüce Divan’a gitmesi yönünde kulis yapıyor.
6- 4 eski Bakan kesinlikle Yüce Divan’a gitmek istemiyor. Bu arada eski Bakanların tümü Davutoğlu’na ateş püskürüyor. Çağlayan ile Güler de Erdoğan’a sadece gönül koyuyor.
Tam bu arada fotoğraf daha net olsun diye, geçtiğimiz Pazartesi, soruşturma komisyonu toplantısını çok yakından takip eden Ankara Haber Müdürümüz Necdet Pekmezci’nin ağzından, şahit olduğu durumu aktarayım;
“İki kez gecikme ile başlayan toplantıya saat 18.00’e kadar ara verildi. Toplantının son 10 dakikasında bir görevli, komisyon Başkanı Hakkı Köylü’ye not getirdi. Yorgun ve benzi soluk olan Köylü dışarı çıktı. Oldukça gergindi. Gazeteciler soru sormak için yanına yaklaştı. Hiç alışık olunmamış bir şekilde bu duruma sert tepki gösteren Köylü, ‘Tuvalete gidiyorum. Oraya da mı geleceksiniz’ diye çıkıştı.
Sonra anlaşıldı ki Köylü, tuvalet yerine telefon görüşmesi yapacaktı. Koridora yürüyen Hakkı Köylü burada kendisini izleyen muhabirlere sırtını döndü. 2-3 dakika süren bir konuşma yaptı. Konuşmadan sonra biraz daha tedirginleşen ve yorgunluk çöken Köylü, soru üzerine ‘Evle görüştüm’ dedi.
‘Talimatı eşinizden mi aldınız’ sorusunu duymazdan gelen Köylü, daha sonra midesinden rahatsız olduğunu söyledi. Uzun zamandır mide rahatsızlığı olduğunu, ancak zaman bulamadığı için hastaneye gidemediğini anlatan Köylü, ‘Yüzümün solgunluğu rahatsızlığımdan’ dedi.”
İlginç rastlantıların yaşanacağı 5 Ocak tarihli Bakanlar Kurulu’nun gündemine de müdahale etti Recep Erdoğan. Özel bürokrat ve Bakanların yaptığı hazırlıklara göre gündemin ilk sırasında, “paralel ile mücadelede yeni düzenlemeler” ve “ekonomik paket” olacak.
İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın yürüttüğü özel çalışma neticesinde, bazı emniyet müdürlerinin Ankara merkeze alınması ile ilgili düzenleme ve bürokrasiye üst düzey görevlere paralelci olmayan Vali kökenli isimlerin getirilmesi görüşülecek
Ekonomi paketinde ise “duran yatırımların yeniden canlandırılması” (!) ile ilgili alınan kararlar, Bakanlara tebliğ edildikten sonra kamuoyuna açıklanacak. Tren yollarına ağırlık verilmesi en baş sırada yer alıyor. Çıkacak kararların Recep Erdoğan’ın seçim kampanyası mahiyetinde olması bekleniyor.
Tarihi (!) 5 Ocak kararlarını herhalde çok tartışacağız...
AKP kulislerinden üç karambol notu daha ekleyip nokta koyalım. Recep Erdoğan’ın Başbakan baş danışmanı Ali Sarıkaya’nın, Naci Koru (Fehmi Koru’nun kardeşi) yerine Dışişleri Bakan Yardımcısı olmasını istediği, fakat bunun Ahmet Davutoğlu tarafından reddedildiği konuşuluyor.
AKP’li bazı milletvekillerinin iddialarına göre, seçimin Nisan ayı sonuna çekileceğine ilişkin sinyaller güçlenmiş. Çünkü; 3 ayda bir maaş alan vekillere Nisan ayında sadece bir aylık ödeme yapılması için hazırlık yapılıyormuş.
İç krizlerden çok bunalan Ahmet Davutoğlu, “her an ben yoruldum çekiliyorum” diyebilirmiş...
AKP’nin kendi ceza sahası içindeki karambolden gol çıkar mı?..
Gol fukarası muhalefetin bir cephesinde ara transferde ünlü forvet Hakan Şükür’ün adı geçiyor... Ama bonservis konusunda sıkıntı var!..