Vefakar çilekeş, mağdur, mazlum her türlü insani değer noktasında zirve yapmış bu asil millete Atatürk sonrası zulüm tavan yapmıştır. CHP ve onun imtiyazlı takımı yıllarca insanlık dışı baskı tehdit ve şiddetle Türk milletini canından bezdirmiştir. Dünyanın en mazlum Müslümanlık hassasiyetleri ön planda olan Türk milletinin inanç değerleri itilip kakılıp hor görülmüştür. Sürekli insanlara tepeden bakılmış ve aşağılanmıştır. İşte bu aşağılık uygulamalar birilerine bu değerler üzerinden beslenme nemalanma istismar etme fırsatı oluşturmuştur. Hakkı olmayarak bu değerleri şekle indirgeyenlere gün doğmasına sebep olmuştur. Uzun yıllar dindara baskı alçakça aşağılama dincilere hayat veren iklimi inşa etmiştir. Buldukları her fırsatı değerlendirip bunu istismar etmek için ellerinden gelen ne varsa yaptılar. CHP ve yandaş darbeci takımı, Atatürk adını istismar eden, laiklikle alakası olmayan din düşmanı güruh azdıkça zulüm katmerleşmiş adeta bu takımın ekmeğine yağ sürülmüştür.
Bu siyasi geleneği temsil edenleri milletin başına musallat ettiren öncelikli takım necip Türk milletten özür dilemelidir. Kendileri gayri milli ve gayri insani düzenin imkanlarını her alanda tepe tepe kullanırken hiç insaf ve merhamet etmeden kışla, okul, devlet kapılarında sürekli insanları inançlarından dolayı aşağılayıp zenci yaptılar.
CHP Atatürk sonrası dünyayı iyi kavrayabilseydi bu milletin Müslümanlığı ve Türk milli kimliği ile gerçekten barışabilseydi dünyanın en büyük, en ileri lider ülkesi Türkiye olmaz mıydı? Türk siyasetini manivela ve tahtaravelli anlayışı ile gerginleştiren kutuplaştıran ve buna göre iktidarı ve muhalefeti kontrol edenlerin kuyruğu hep içimizde olmuştur. Türkiye’yi Türk milletine bıraktırmak istemeyen tek lider üzerinden ülkeyi kontrol etmek isteyen sinsi güç ve mahfiller ve siyasi taşeronlar ve onlara son kullanım tarihi belirleyerek düğmeye basmaktadırlar. İsmet İnönü’ye Nato ile yol haritası belirleyenler, Menderes’e ve sonraki birçok siyasi figüre yol açmışlar ve ülkemizden ellerini eteklerini hiç çekmemişlerdir. Ülkedeki gidişatı siyaseten kendi küresel emperyalist çizgilerine çekmekte her aktörü kullanmışlardır. Nüfus edip hükmedemedikleri her türlü gerçekten yerli milli siyasal harekete akla gelmeyecek engel ortaya koymuşlardır.
Kara 12 Eylüller ülkücülerin iktidar yolunu kesmiştir. Şimdi ise hedefteki hareket yolu kesilmek istenen her türlü aşağılık ambargoya uğrayan Türk milliyetçileridir. MHP aslında Türk milleti ve onun kaderidir. Vuruşturulan kamplaştırılan gerginleştirilen tarafları kontrol eden yol veren yeni alternatif tayini yapan sam amca ve onun beşinci kollarıdır. Gerginlikten beslenen tarafların tayinin yapan güçler bellidir. Yeşil güllere alternatif Sarı güller belirleyen adresler bellidir. Peki bu çaresizlik kader midir? İşte Türk milletinin geleceği bu sorulara verilecek cevapta saklıdır. Mübarek dinimiz ve her türlü evrensel temel haklar Cumhuriyet değerleri istismar ve iktidar aracı olarak kullanılmaktadır. Al birini vur ötekine biri birlerine perde arkasında çoğu kez açıkça siyasal iltifat ve teşrifatçılık yapanların, millet önünde tartışmaları manidar değil midir? Bunların biri birilerinden ne farkı vardır?
Türkiye gerçek mili ve manevi değerleri ekseninde özgürleştirilmelidir. Bu murakabeyi yapmayı başaramayan Türkiye ne kendine nede mazlumlara kurtuluş modeli olabilir. ABD ve AB’nin kuyruğun da CHP olsan AKP olsan ne yazar? Türk milleti yakasına yapışan küresel eli bükmeli ve geleceğine el koymalıdır. Bu CHP Atatürk’ün manevi şahsiyetine ihanet etmiş ve yıllarca onun ruhunu incitmiştir. Atatürk CHP’nin istismar alanından, mübarek dini değerlerimiz AKP ve dinden geçinenlerin sultasından kurtarılmalıdır.