Küstah, had bilmez, ön yargılı ve Türk düşmanı bu şahsın söyledikleriyle aslında ilgili Üniversite yönetimi ve Türk yargısı ilgilenecektir. İşin o tarafıyla biz ilgili değiliz!
Ancak böyle bir mahluku Boğaziçi Üniversitesi'ne kim çağırmıştır?
Suç bu küstah/saygısız adamda değil onu bu İstanbul'a çağıran zihniyettedir.
Herşey bir yana Türkiye'nin kurucu liderine bir Yunanlı hakaret ederken orada bulunan öğrenciler/topluluk onu susturacak yerde alkışlamaları nasıl bir zillettir.
Böyle bir nesli, kim, nerede ve nasıl türetti?
Yunanlı provokatör Atatürk'e hakaret ederken onu alkışlayanlar Yunanlı değildi, alkışlanan da Türk değildi. Alkışlanan yer de Atina ya da Selanik değil İstanbul'du.
Bir hafta önce de 23 Nisan kutlamaları sırasında NTV canlı yayınında Darüşşafaka öğrencilerinden bir kız çocuğuna "akademik olarak hayalin nedir?" sorusuna öğrenci, "Almanya Köln Üniversitesi'nde tıp okumak istiyorum, ondan sonra da belki Alman vatandaşı olurum" der.
Durumun özeti budur.
İşte böyle ilkesiz, iddiasız ve idealsiz yetiştirilen gençlik sonunda kendi kimliğine karşı kurulan komplonun bir parçası haline gelebiliyor.
Gençlik arasında kendinden uzaklaştıkca kendini bulacağını sanan bir anlayış hızla yerleştirilmeye çalışılıyor.
Kendini bilmeden, kendisi olmadan başkası olmaya özendirilen bir gençlik yaratma gayretleri her yerde ayyuka çıkmış durumdadır.
Bu mankurt tipli unsurlar üzerinde yoğun bir sosyolojik, ahlaki ve dini laboratuvar çalışması yapmak şarttır.
Atatürk, Atatürk'ten ibaret değildir!
Atatürk, Türkiye devletinin kuruculuğunu, Türk milletinin bağımsızlığını sağlayan yalnız Türkiye'nin değil dünyanın da gelmiş geçmiş en saygın liderlerinden birisidir.
Bir Yunanlı'nın Atatürk'e hakaret etmesini İstanbul'da yaşayan bir genç alkışlıyorsa sorun akıl, şuur, nankörlük, yabancılaşma ve ihanet sorunudur.
Yabancılaşma, ilkesizlik, bilgisizlik, değersizlik ve dogmatiklik yakıtıyla beslenmiş yaratıkların yön ve şuur kaybı yaşamaları doğaldır.
Atatürk, Atatürk'ten ibaret değildir!
Atatürk aynı zamanda Türkiye'dir, Türk Milleti'dir, Türk Dünyası'dır, Türk Tarihi'dir ve nihayet Türklük'tür.
Emperyalizme karşı durmanın, vatanı savunmanın, ezanı ebedi yurdun üstünde söyletmenin, kuranı müdafaa etmenin bayrağıdır, Atatürk.
Bütün dünyada İslam'ı susturmak ve Türk milletini boğmak isteyenlere karşı koymaktır, Atatürk.
Atatürk; Türk milletinin namusunu, şerefeni ve istikbalini "ya istiklal ya ölüm" diyerek can feda etmenin adıdır.
Millî şuur test ediliyor!
Son zamanlarda şerefi ve ahlakı bir yana insanlığı dahi tartışılır nitelikte olan bir takım cahil ve fanatik yaratıklar var güçleriyle Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran iradeye saldırıyorlar.
Bu saldırılar rastlantısal değildir.
Saldırılarla gerçekte Türk ve İslam düşmanları, millî şuuru test ediyorlar.
Bu saldırılara verilecek tepkiye göre bu Türk/İslam düşmanı güruhun adımlarının devamı geleceğinden kimse kuşku duymamalıdır.
Dünyanın her yerindek halkların kahır ekseriyetinin en hassas olduğu ve bir saldırı anında en fazla tepki vereceği konu devletin kurucusuna yapılan saldırılardır. Millî reflekslere yapılan saldırılar toplumu birbirine karşı vuruşturmaya yöneliktir.
Son zamanlarda Atatürk'e ve cumhuriyete yönelik saldırıların altında bu amaç saklıdır.
Bu tür saldırılarla yeteri kadar kutuplaşmış, ayrıştırılmış ve ötekileştirilmiş toplum karşı karşıya getirilmek istenmektedir.
Birileri Türkiye'de iç kavgayı çok arzu ettiği ve bu kavganın da fitilinin devletin kurucu iradesi olan Atatürk'e saldırılarla yakından ilişkisi olduğunu biliyorlar. Bunun içinde toplumların fay kırıklarının olduğu yerlere kıvılcım boca etmeye çalışıyorlar. Bunun iç ve dış Türkiye düşmanı şebekelerin işi olduğu açıktır.
Kimse bu hain tuzağa düşmemelidir.
Kaynak Yeniçağ