MHP kayseri Milletvekili Yusus Halaçoğlu'nun 'Ayasofya ibadete açılmalı' anlamındaki yasa
teklifi
, öyle anlaşılıyor ki Erdoğan'ı şok etti. Öyle olduğunu Salı grup
konuşmasının
kodlarından anlıyoruz.
Başbakan 'Türk Milliyetçiliği
ayaklarımın
altındadır' sözlerinden
sonra
soluğu Moğolistan'da almıştı. Kurduğu cümle ile direk Türkleri hedef oturttuğunu birisi ona anlatmış olmalı ki,
koşa
koşa
Türk abidelerinin
yanına
gidip,
resim
çektirmişti.
Türk milliyetçiliği
ayaklarımızın
altında dediği
tarih
18
Şubat
2013
,
basında
'Tonyukuk Anıtına ziyaret' diye geçen
tarih
ise
13 Nisan
2013
.
Keşke şöyle
elini
sürseydi 36 etnik köken deyip durmazdı demiştim geçtiğimiz
günlerde
. 'Ne
mutlu
türküm diyene' söyleminden rahatsız bir
iktidarın
,
yasalardan
ve
hayatımızdan
'içinde Türk' geçen
tüm
kelimeleri, andımızı kaldırması, Anayasa'nın da değişemez maddelerine
göz
dikişi hep
aynı
sebepten. 'Kürtçülüğü'n yeşermesi için
yasal
düzenlemeler
yapan AKP
iktidarı
,
iş
Türklüğe geldi mi, huzursuz oluyor. 'Irkçılık' diyor.
Neyse fendim, lâf lâfı açıyor.
Konumuz
Ayasofya'nın ibadete açılması. Bu
işi
siyasallaştırmak
istemiyorum
. Ayasofya'dan ezan
sesinin
yükselmesi
gerçekten
önemli.
Ayasofya
'kılıç hakkı' ve Türklere ait bir
camii
. Fatih
Sultan
Mehmet'in vakfiyesine göre minareleri ezansız kalmamalı. Fethin sembolü Ayasofya'nın
susması
, Türksüz Anadolu
projesine
geçişin simgesi gibi duruyor.
İbadetin tekrar başlaması, Türk Milleti ve üzerinde
çeşitli
oyunlar
oynanan Müslüman
coğrafya
için de
hayati
önem taşıyor.
26
Kasım
2006'da
kaleme
aldığım yazıda, Papa 6. Benediktus'un Türkiye
ziyareti
öncesinde Ayasofya'da
cuma
günü
namaz kılan bir grup batı medyası ve bizim malum medya tarafından
eleştirilmişti
.
"Eski Bizans Kilisesi, Cami'sine 'Allahu Ekber'
sesleriyle
girerken
görüntülenen
birkaç
düzine
adamın daha
sonra
namaz kıldığı belirtiliyor.( Herald Tribune)- İstanbul'da
Ayasofya
işgal
edildi.( La Republica)- Papa'ya hayır: Türkiye'de bazilikaya kuşatma(Il Giornale)- Ayasofya'ya saldırı püskürtüldü (Avvenire)" (1)
Yine demişim ki: "Türklerin kendi sınırları içinde, kendilerine ait bir mülke girmeleri ne
zamandan
beri
işgal
olmuştur?"(1)
Devam edelim
: "Bulunduğunuz illerde
yüzlerce
yıllık
azınlık mezarları şehrin en mutena
yerlerinde
boy gösterirken, Belediye marifetiyle bizim mezarlıklar "
yerleşim
birimi
dışına çıkmalı" bahanesi ile dozerleşmekte, atalarımızın üzerine
parklar
inşa edilmektedir. Bir
yerde
ki mezarlık o
kültürün
o
topraklarda
ki tapusudur. Azınlıklar "kirik mezar tasları ve Sinagoglarına ait buldukları bir tek kapı" ile o
yerleşimlerde
ki
tarihlerini
yazdığını kaç
kişi
biliyor?
Ayasofya
hakkında
topluma
unutturulan
gerçekleri
bir hatırlatalım öncelikle:
*
Ayasofya
,
Sultan
Fatih'in
parasını
ödeyerek
aldığı vakfiyesidir.
* Fatih
Sultan
Mehmet, vasiyetnamesinde kıyamete kadar *Ayasofya'nın
cami
olarak
kullanılmasını
vasiyet etmiştir.
* Vakıflar kanunu; vakıfların hangi maksat için vakfedildiyse o maksat için
kullanılmasını
Sart
koşmaktadır
.(
Günümüzde
Fatih'in vakfiyesi
Müze
haline
getirilerek
, maksadının dışına çıkılmıştır.)
Her
yıl
İstanbul'un fethini kutlayanlara, ecdadından bahsedenlere hatırlatırım ki, Ayasofya'nın " kıyamete kadar
camii
olarak kalması için yazılı vasiyeti olan Fatih
Sultan
Mehmet'e layık olmanın
yolu
,
Ayasofya
(Fethiye
Cami
)'nin diline vurulan mührün sökülmesinden geçmektedir. Minareleri ezansız kalmış bir
Ayasofya
varken bu ülke Türklerindir demek mümkün
müdür
?
Bugün Batının göstermelik
dostluk
gösterilerine
katılanlara
, "Medeniyetler İttifakından "bahsedenlere, Vatikan'a gidip "misyonlarının
parçası
olmayı teklif edenlere" ve onları savunanlar için küçük bir ayrıntıdan söz etmek istiyorum: "49 yasında vefat eden Fatih'in ölüm haberi üzerine dönemin papası tüm Avrupa kiliselerinde üç
gün
çanlar çaldırtıp, şükür ayinleri yapılmasını emretmiştir." Fatih Sultan Mehmet'in ölümünü kutlayanlar ile bugün "diyalog" yaptığını iddia edenler kadar, Fatih İslâm'ı bilmiyor muydu dersiniz?" (1)
***
Ayasofya'nın ibadete açılması yasa teklifi ivedilikle kabul edilmeli
Uzun sözün kısası 26 Kasım 2013 tarihinde Başbakan Tayyip Erdoğan'ın mecliste grup konuşmasında Sultan Alparslan'ın mezarını yaptırmak (ki henüz yapılmış değil), Atatürk'ün babasının evini restore gibi MHP döneminde ilk adımı atılan projeden bahsetmesi akla, 'Ayasofya'nın ibadete açılması yasa' teklifinden nasıl rahatsız olduğunu gösterdi.
Bunu yapamayacağında mı, niye daha önce düşünmediğinden mi bilinmez grup toplantısı MHP'ye attığı salvolarla geçti.
Çok konuşmaya gerek yok. 'Ayasofya'nın camii olarak yeniden ibadete açılmasına ilişkin kanun teklifi' şu anda meclistedir. Bir an önce görüşülüp kabul edilmesi önemlidir.
Umalım ki Erdoğan bu işi siyasete ve batılı ilâhlara kurban etmesin.