Batı Trakya’da 1 – 2 Eylül 2022 özeti. İki güne üç olay sığdı. Üçü de Batı Trakya Türk Azınlığı’nın hakkı hukuku, ifade özgürlüğü, demokratik ve haklı talepleri konularıyla ilgili muamele açısından örnek teşkil ediyor!
Başlıyoruz… Önce Yunanistan Yargıtay Mahkemesi’nin kararı geldi. Yunanistan Yargıtay Mahkemesi (Arios Pagos), Rodop İli Türk Kadınları Kültür Derneği ve Evros Azınlık Gençleri Derneğiyle ilgili kararını duruşmadan 10 ay sonra açıkladı.
Yargıtay Türk azınlık derneklerinin AİHM kararlarının uygulanması, derneklerin yasal statüsünün verilmesi talebini Avrupa Konseyinin uyarılarına rağmen 1 kez daha reddetti! Bu olay “Yunanistan B. Trakya Türkleri söz konusu olunca AİHM kararlarını uygulamıyor” şeklinde özetlenebilir.
İkinci olay İskeçe’nin Gökçeler köyünde yaşandı. Gökçeler Gençlik Derneği’nin azınlık ilkokulu bahçesinde yapmak istediği etkinliğe İskeçe İlköğretim Müdürlüğü yasak getirdi. Gençler etkinliği köy meydanına taşıdı.
Üçüncü olay ise Yunanistan demokrasisi için ve Batı Trakya Türklerinin karşı karşıya olduğu anlayış açısından gerçekten ibret verici. Özetleyelim. PASOK partisinin İskeçe ili milletvekili Burhan Baran yaptığı bir paylaşım nedeniyle siyasi anlamda adeta ‘linç’ edildi.
Milletvekili Burhan Baran, İskeçe müftü adaylarının kendisine gerçekleştirdiği ziyareti paylaştığı, Batı Trakya Türk Azınlığı’na 9 Eylül Cuma günü yapılacak müftülük seçimine katılma çağrısında bulunduğu ve Türk azınlık ifadesini kullandığı için adeta “kıyamet” kopartılıyor!
İktidar partisi YDP vekili ve uluslararası ilişkiler uzmanı Tasos Hacivasiliu’nun paylaşımıyla önce milletvekili Burhan Baran hedef gösterilip, “düşman” ilan ediliyor. Hemen ardından iktidar Yeni Demokrasi Partisi, açıklama yayımlayıp PASOK’tan açıklama beklediğini belirtiyor.
Kısa bir süre sonra azınlık milletvekili Burhan Baran, sosyal medyadaki paylaşımını silip, açıklamalarını geri aldığını belirttiği, azınlığı Müslüman olarak tanıdığı, daha önce karşı çıktığını söylediği yeni müftülük yasasını desteklediğini belirttiği ve azınlığın tüm haklardan yararlandığını belirttiği bir açıklama yayımlıyor.
Yargıtay Türk azınlık derneklerinin AİHM kararlarının uygulanması, derneklerin yasal statüsünün verilmesi talebini Avrupa Konseyinin uyarılarına rağmen 1 kez daha reddetti! Bu olay “Yunanistan B. Trakya Türkleri söz konusu olunca AİHM kararlarını uygulamıyor” şeklinde özetlenebilir.
İkinci olay İskeçe’nin Gökçeler köyünde yaşandı. Gökçeler Gençlik Derneği’nin azınlık ilkokulu bahçesinde yapmak istediği etkinliğe İskeçe İlköğretim Müdürlüğü yasak getirdi. Gençler etkinliği köy meydanına taşıdı.
Üçüncü olay ise Yunanistan demokrasisi için ve Batı Trakya Türklerinin karşı karşıya olduğu anlayış açısından gerçekten ibret verici. Özetleyelim. PASOK partisinin İskeçe ili milletvekili Burhan Baran yaptığı bir paylaşım nedeniyle siyasi anlamda adeta ‘linç’ edildi.
Milletvekili Burhan Baran, İskeçe müftü adaylarının kendisine gerçekleştirdiği ziyareti paylaştığı, Batı Trakya Türk Azınlığı’na 9 Eylül Cuma günü yapılacak müftülük seçimine katılma çağrısında bulunduğu ve Türk azınlık ifadesini kullandığı için adeta “kıyamet” kopartılıyor!
İktidar partisi YDP vekili ve uluslararası ilişkiler uzmanı Tasos Hacivasiliu’nun paylaşımıyla önce milletvekili Burhan Baran hedef gösterilip, “düşman” ilan ediliyor. Hemen ardından iktidar Yeni Demokrasi Partisi, açıklama yayımlayıp PASOK’tan açıklama beklediğini belirtiyor.
Kısa bir süre sonra azınlık milletvekili Burhan Baran, sosyal medyadaki paylaşımını silip, açıklamalarını geri aldığını belirttiği, azınlığı Müslüman olarak tanıdığı, daha önce karşı çıktığını söylediği yeni müftülük yasasını desteklediğini belirttiği ve azınlığın tüm haklardan yararlandığını belirttiği bir açıklama yayımlıyor.
Batı Trakya azınlık kamuoyunun neredeyse tamamı Burhan Baran’ın bu açıklamasının partisinden hazır geldiğine inanıyor. Bir azınlık milletvekili için son derece onur kırıcı bu açıklama hakkında Burhan Baran’ın azınlığa bir izahatta bulunacağına veya bir şekilde bu harekete karşılık vereceğine inanmak istiyorum.
Burhan Baran, kendisini ziyaret eden müftü adaylarıyla fotoğraf paylaşarak, müftü seçimine katılma çağrısında bulunarak ne kadar “takdir” edilmesi gereken bir harekette bulunduysa, üzülerek söylemek isterim ki paylaştığı son açıklamayla da Türk azınlık toplumu içinde o derece “hayal kırıklığı” ve “soru işaretlerine” neden olmuştur.
Batı Trakya Türk Azınlık karşıtı bu akıma, kısmen SİRİZA da dahil oldu. SİRİZA partisi milletvekili Kasimati yaptığı açıklamayla Burhan Baranın özrünün yeterli olmadığını kendisinin Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulunu da reddettiğine dair açıklamada bulunmasını talep etti.
İzah etmeye çalıştığım 3 olay da B. Trakya Türk Azınlığının son dönemde en hafif tabirle olumsuz ve aşırı antidemokratik bir ortamla karşı karşıya olduğu gerçeğini 1 kez daha ortaya koymaktadır! Yunanistan’da resmi olarak Türk azınlık derneği kurmak AİHM kararlarına rağmen yasak!
Yunanistanı yöneten siyasi partilerden seçilen Türk azınlık milletvekillerinin topluma “Türk” demesi yasak, seçilmiş müftüyle fotoğraf çıkması, halkı müftü seçimine davet etmesi, azınlık kurumlarının etkinliklerine katılması yasak! Azınlık okulunda kültürel etkinlik yapmak yasak!
Cevap bekleyen çok net bir soru var.
Batı Trakya Türk Azınlığı ülkenin meclisinde temsil edilen siyasi partilerde politika yapamayacak mı? Haklı ve demokratik taleplerini, beklentilerini bu partilerde kendi oylarıyla seçtiği temsilcileri aracılığıyla dile getiremeyecek mi?
Bunları yaptığı takdirde “iç düşman” olarak mı ilan edilecek? Bu böyle mi devam edecek?