Suriye Kobani (Ayın El Arap) şehrinin İŞİD işgalinden kurtarmak için Barzani Peşmergeleri Mardin Kızıltepe üzerinden 29 Ekim Cumhuriyet Bayramında ne tesadüf (!) etnik şovla bölgeye intikal etmiş, yemek masrafları bile Mardin Valiliği tarafından ödenmişti.

Barzanistan güçleri ve PKK sempatizanları Türkiye’de taşkınlıklar yapmıştı. Hedef Kobani’yi İŞİD’den geri almaktı. Ne rastlantı İŞİD gibi dinci terör örgütü HTŞ bu sefer Halep’i ele geçirdi.

Yarın onlardan kurtarmak için PKK/YPG unsurları ABD desteği ile şehri kurtarmak için harekete geçmeyeceklerini kim garanti edebilir?

Süreç sonunda Akdeniz’e kadar uzatılmak istenen Kürt koridoru oluşturuluyor. Suriye Kürdistan’ın oluşmasına çanak tutacak bir kaosun Türkiye’nin başına yeni sığınmacı sorununa dönüşmeyecek mi?

Sahi Suriye’de Araplardan sonra en büyük kesim Türkler değil mi?

Halep kadim Türk şehri değil mi?

ABD ve İsrail imtiyazlı bir etnik unsuru “Ali kıran baş kesen” azgın bir topluluğa dönüştürmeye çanak tutmaya bölgeyi kan ve gözyaşına boğmanın bölge insanına Türkiye’ye ne faydası var?

Türkiye milli kimliği Türk olan her insanını Arap, Kürt vb. eşit baş tacı eden bir milli devlettir. Türk milletinin hiç bir etnik zenginliğimiz olan insanlarla asla bir sorunu yoktur.

Güney Kore, Türkiye farkı ve acı gerçek! Güney Kore, Türkiye farkı ve acı gerçek!

Emperyalistler etnik ve mezhep temelinde ektikleri ayrıştırma fitne tohumları ile bölge insanını ateşe atıyor. Her şey İsrail, ABD, AB ve Rusya’nın emperyalist politikaları içindir.

Zalim sömürücü güruhu yarın er geç bölgeden defolacak ama biz akrabamız ailemiz olan insanlarla bölgeyi Türkiye’yi paylaşacağız. Mazlumun akıtılan kan ve gözyaşı üzerinden aydınlık şafak vakti elbette gelecektir.

Bölge insanına bu kadar acı çektiren petrol, doğalgaz ve su kaynaklarına çökmenin en önemli yöntemi bölmek parçalamak bölgeyi insansızlaştırıp kukla yapılara teslim etmektir.

Emperyalizmin kayığına binen er ya da geç mutlaka iner. Sırtını zalimlere dayayıp komşu eş dost akrabasına ihanet eden asla huzur bulamaz. Bu toprakların kültüründe bu zalimlerle işbirliği namertlik yoktur.

Bu politika kutsal yurtlarda maya tutmaz. Bir gün başka bir rüzgar eser sel olur yel olur çığlık olur helak olan kavimlerden olurlar. Bu topraklar adaletsizlik, haksızlık ve zulmü denizin leşi kenara attığı gibi toprakta kabul etmez.

İnsanlığımız Müslümanlığımız sınavdadır. Komşusunu akrabasını zalimlere peşkeş çekemez ve eden bulur. Zulüm elbette payidar olamayacaktır, zifiri karanlık aydınlık şafağa gebedir.

“Allah'ın nurunu boş laflarıyla söndürmek isterler. Ama Allah gerçekleri örtbas edenlerin zoruna da gitse, istemeseler de nurunu tamamlayacak ve kuvvetlendirecektir” (Saff Süresi 8.Ayet)

Zalimler istemese de Allah nurunu tamamlayacaktır.

Sabri ŞENEL -  3.12.2024 / İstanbul

Editör: Kerim Öztürk