Suriye Türkmenlerini yok saymak insanlık utancıdır!
Suriye’de etnik olarak Araplardan sonra en çok nüfusa sahip Türkmenlerdir. En çok dışlanan, itilen, kakılan Irak ve Suriye Türkleridir. Bu ülkelere komşu Türkiye, asla etnik bir ayırım yapmadan tüm insanını kucaklayan her etnisiteye, inanca, mezhebe ortak mesafede duran Türkiye Cumhuriyeti Atatürk’ün eseridir.
Türkiye Cumhuriyeti kuruluş ilkeleri ülkeye ve bölgeye ufuk, model, örnek olmaya devam ediyor. İnsanlara etnik, mezhep ve dini temelde imtiyaz veren hiç bir devlet ve millet ayakta kalamaz. Milletleri, devletleri ayakta tutan adalet, ehliyet, liyakat imtiyazsız yönetim anlayışıdır.
Bu farklılıkları kullanan emperyalistler etnik ve mezhep temelinde aralarına fitne tohumları ekerek bölüp parçalayıp yok etmeye devam ediyor. İşte Irak üçe bölündü. Libya öyle Suriye üç veya beş parçaya bölünüyor.
Bu operasyon sonucunda işgalciler ve taşeronları petrole, doğalgaza, su kaynaklarına mümbit topraklara çöküyor. Bölge insanın payına kan, gözyaşı, ölüm, kaos, kargaşa ve acılar düşüyor. Bu toprakların kadim birlikte yaşama kültürü yok ediliyor. Gül gibi geçinen insanların arasına nifak ve fitne tohumları ekilmeye devam ediliyor.
Binlerce yıllık kadim Türk yurtlarında Türk izleri siliniyor insanı yaşatan Türk devlet ve millet gelenekleri kadükleştiriliyor. Tarihin şartların Milli sınırlarımız dışında bıraktığı Türkler, totaliter işbirlikçi yönetimlerin asimilasyon hedefi olmuştur.
Kerkük’ten, Halep’ten, Musul, Tuzhurnatu, Rakka daha yüzlerce yerleşim yerindeki kadim turan yurdu sakinlerinin feryadı, figanı ağıtı karşılık bulmuyor. Suriye ve Türkmeneli Türkleri Arap, Kürt mezhep ve dinci imtiyazına karşıdır. İnsanca bir arada karşılıklı saygı esasına dayalı adil, eşit bir yönetim altında temel insan haklarından istifade eden bir anlayışla birlikte yaşamak istiyor.
Toplumsal birliktelik zaten yılların kadim kültürüdür. Bunu bozan etnik, mezhepçi, dinci tuzağa düşen bu günleri çok arar. Buna rağmen kendi Türkmenlerin milli bilinçleri yok olmuyor. Yapanların yaptıklarından utanacak yüzleri yok. Dün imtiyazlı müstevli havucuna tav olanlar gün geliyor kaybediyor. Sonrası pişkinlik ama asil Türk evlatları bağrına taş basıyor hoş görüyor affediyor. Çünkü Türk milleti binlerce asil kadim insani değerlerin bayraktarıdır.
Bu açıdan Suriye’de okuma yazma bir tarafa Kürt etnik kökene mensup insanlara nüfus cüzdanı bile verilmezken, Türkiye Cumhuriyeti bölgenin feodal yapısına rağmen okuma yazmayı yüzde yüz oranına ulaştırarak eksik yanlışlara rağmen Kürtleri baş tacı etmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti, milli mücadele ile kurulmuş emperyalizme karşı hem efsane bir karşı koyuşun hem de kuruluş ilkeleri açısından hem Türkiye’ye aydınlık özgür bir gelecek hem de bölgenin rol modelidir.
Emperyalizm etnik ve mezhep farklılıklarını çatışma, kaos kargaşaya bölünme gerekçesi yaparken, Atatürk’ün modeli birlikte yaşamanın eşit yurttaş olmanın insan odaklı yönetim anlayışının şah eseridir. Suriye ve bölge huzuru ancak Atatürk’ün bir asır önce ortaya koyduğu ve haklılığı ispatlanmış model ile karanlıktan kurtulur.
Atatürk’ün modeli Irak, Suriye ve bölge için tek umuttur. Bu model dışında hiç bir model ayakta kalamaz. Kukla yönetimler işbirlikçi yönetimler çökmeye mahkumdur. Bugün emperyalist emelleri için imtiyaz sunanlar bu topraklardan defolup gidecek ama ihanet ve lanet halkası zalimler ve onlara aparat olanların boynunda asılı kalacaktır.
Kürtçü bölücülük Arapçı Baas rejimleri dün İngilizin bugün BOP ve siyonizmin zehirli mikrobudur. Geçici avantajlarla şımaran ihanet eden insanlık vicdanında mahkum olacaktır. Komşuluk, akrabalık, insanlık hatırını kaybedenler mahcup ve müteessir olacaktır. Bu topraklarda Kürt-Arap-Türkmen başka etnik köken mezhep veya inanç sahibi bir arada yaşadı yaşamaya devam edecektir. Her kesim birbirinin kıymetini bilmeli ayrılık, fitne, fesat tohumlarının yeşermesine izin verilmemelidir.
SURİYE BÖLÜNÜRSE HEDEF İRAN VE TÜRKİYE’Yİ BÖLMEKTİR!
İran’ın dinci mezhepçi devrim ihracına direndik. Suriye’ye ABD, AB, İsrail’in etnikçi dinci özerk federatif küçük parçalı kukla adayı yapılara karşı, Atatürk modeli demokratik milli üniter modeli ile direnmeliyiz.
Suriye, Irak, Libya gibi parçalara ayrılırsa hedef İran ve son hedef Türkiye’dir. Türkiye’nin bölünmesini istemeyen Suriye’nin parçalanmasına engel olmalı, ABD, AB bütünleşirken bölge devlet ve milletleri ilkel etnikçilik mezhepçilik tartışmalarıyla bölünemez.
Suriye tüm Suriyelilerindir. Birlikte direnilirse ülke herkese yeter. Bölücülük kazanırsa Suriye ve bölge kaybeder. İslam tarihinde 1400 yıldır çözülemeyen Şii-Sünni çatışmasının galibi asla Müslümanlar olmamıştır. Bugün de aynı senaryo sahnede. Kazananı aparat taşeronlar değil ABD, İsrail ve siyonizmdir.
Gitti bir diktatör geldi sürüsü! Suriye Esat rejimi yüzde 10 Nusayri azınlığı ile 60 yıl Şia Baas diktası kurdu. BOP % 5 Kürt nüfusuna karşılık % 30 toprak vererek etnik mezhep azınlık diktası kuruyor. Türkmenler ise yok sayılıyor.
TÜRKİYE’DE TÜRK’ÜM DEMEK IRKÇILIKLA SUÇLANIRKEN SURİYE’DE TÜRKMENİM DEMEKTE Mİ SUÇ OLDU?
Türkiye, Selçuklu Devletinin kurucusu Osmanlı imparatorluğunun kurucusu Osman beyin dedesi Süleyman Şah’ın türbesi Suriye’dedir. Vatan toprağı türbe yeri İŞİD provakasyonu gerekçesiyle Türkiye sınırına taşınmıştır. Türbenin eski yerine taşınma ihtimali gündemdedir.
Suriye toprakları turan topraklarıdır. Ülkede yaşayan etnik, mezhep ve inançlar konusunda Türk milleti hiç bir devlet döneminde ayırım yapmamıştır. En son sığınacak kalemiz Türkiye Cumhuriyeti devleti, her insanını ülkeye egemen kılmış, eşit vatandaş yapmış egemenliği ebedi olarak Türk milletine vermiştir. Her insanını baş tacı etmiş Türkiye, Orta Doğu’nun gözdesi olmuştur.
Suriye ya Türkiye gibi bütün mensuplarının eşit ülkenin her tarafının sahibi olmalı etnik ve mezhep tanımlamalarla devlet olmaz. Devletin ne dini ne mezhebi olur. Devletin dini adalettir.
ABD kendisi bin bir çeşit insanına tek kimlik tek dil eğitimi verip hukuk devleti kurarken bölge, etnik ve mezhep ayrışmalarını tavsiye teklif ve dayatmaya dönüştürmüştür. Etnik kökenlere imtiyaz vaatleri havada uçarken Türkler, Suriye’de unutuldu. Ağza alan yoktur.
Türkiye’de etnik siyaset dilinin baykuşu kesilenler Suriye’de Türkler için dut yemiş bülbüller gibi sustular. Evet, Suriye’de her inanç ve etnik kimlik eşit yurttaş olarak varlığını sürdürmeli özerklik olacaksa Araplardan sonra en büyük etnik kesim Türkler mutlaka gündeme gelmeli, Türkmeneli Türk özerk bölgesi kurulmalıdır. Bu konuda susan, adım atmayanı Türk milleti ve tarih affetmez.
GÜVENLİK İSRAİL İÇİN HAKTA TÜRKİYE İÇİN HAK DEĞİL MİDİR?
İsrail Suriye’deki durumu fırsat bilerek güvenlik bölgesi oluşturma gerekçesiyle ülkeyi işgal etti. Askeri potansiyeli yok etti. Türkiye 30 km derinlikli Suriye sınırı boyunca güvenlik koridorunu bedeli ne olursa olsun acilen açmalıdır. Bunu yöneticilere hatırlatıp kamuoyu baskısı kurmak boynumuzun borcudur. Bedel ödeyen hep Türk milleti olmamalıdır. Vatandaşlık, yöneticilere bunu yapmasını sağlamak destek vermektir.
TÜRKİYE SURİYE’DE NE YAPMALIDIR?
Suriye, Irak, Libya vb. toprak, devlet, vatan bütünlüğü üniter yapının korunması mücadelesi Türkiye’nin birlik ve bütünlük mücadelesidir. Suriye’de bir etnik mezhep vb. karşısında olmak ülkenin bölünmesine hizmettir. Orada insanın temel insan haklarının yanında durmak insanı ülkeyi yaşatmaktır. Aksi bölünmeye, kaosa, kargaşaya ülkenin yangın yerine gelmesine hizmet etmek aynı zamanda Türkiye’nin bölünmesine çanak tutmak emperyalizme hizmettir.
Sabri ŞENEL – 14.12.2024 /İstanbul