Suriye ile ilgili 100 haberden 99’u yalanlarla dolu. Bazı görüntüler sahte çıktı! Doğru bilgilere ancak satır aralarından ulaşabiliyoruz.

Doğru bilgilerden birini, BBC, “27 Kasım’da HTŞ Halep’e doğru hareket etmeden iki gün önce ABD ve Türkiye Savunma Bakanları Münbiç’in Suriye Demokratik güçleri tarafından boşaltılması konusunda mutabakata vardı.” diye yazmıştı.

Nitekim Münbiç’te bulunan az sayıda Amerikan askeri de operasyon başlarken Fırat’ın doğusuna çekilmişti. PKK/PYD/YPG de mutabakattan haberdar edildiği için direnmedi ve Münbiç’i boşalttı.

Suriye devleti, İsrail hesabına yok edilirken, Türk kamuoyu, “Münbiç’i PKK’dan kurtardık, Halep’e bayrak astık” diye yönlendirildi. Şam düşer düşmez de İsrail, harekete geçerek, Suriye’nin bütün askeri varlığını yok etti, Golan tepelerinin Suriye tarafını da işgal etti.

***

ABD’nin Suriye Demokratik Güçleri” adını verdiği PKK/YPG’nin lideri Mazlum Abdi, X mesajıyla Münbiç’ten “ABD aracılığıyla” çekildiklerini doğruladı.

Abdi “Amacımız tüm Suriye topraklarının tamamında ateşkes olması ve ülkenin geleceği için siyasi bir sürece girilmesidir.” dedi.

Seferberlik görev emrim geldi... Görev yerim "Zafer partisi" Seferberlik görev emrim geldi... Görev yerim "Zafer partisi"

Suriye operasyonunun gerçek kazananı İsrail oldu. Suriye tehdidi ortadan kalktığı gibi bu ülke toprakları artık İsrail’in her türlü kullanımına açılmış oldu. Suriye hava sahası artık İsrail’in kontrolündedir. Bu durumda, Suriye’nin başına kim geçerse geçsin, ülkeyi toparlaması imkânsızdır.

***

Hürriyet’te yayınlanan bir haberde ise ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın Cuma günü Türkiye'yi ziyaret etmesiyle ilgili CNN TÜRK Ankara Temsilcisi Dicle Canova’nın görüşlerine yer verildi.

Canova’nın görüşleri şöyle: “Türkiye için başından beri sınırdaki hattın 30-40 km derinliğinde güvenliğin sağlanması temel hedefti. Terörün elimine edilmesi, edilemiyorsa güneye kaydırılmasıydı öncelik. ABD ile Türkiye arasında mutabakat vardı bu konuda. Taahhütler vardı ve bunlar gerçekleşmedi.

Sahada yaşananlara bakınca sınır hattındaki güvenlik için adım adım ilerleniyor. SMO Tel Rıfat ve Münbiç'i aldı ve devam edecek gibi görünüyor. Belki de halk tarafından temizlenecek. Terör örgütünün çıkışı kalmadı gibi duruyor. Tam da bu durumda Blinken Türkiye'ye gelip Dışişleri Hakan Fidan ile görüşecek. Edindiğim bilgilere göre; ABD'ye ‘Ya siz halledin ya da biz gereğini yapacağız’ mesajı çok net olarak bir kez daha iletilecek.

ABD ile olan mutabakatta yıllardır verilen sözler yerine getirilmedi. Sınırda 30-40 km derinlikte güvenli alan oluşturulmadı. Blinken'a bu taahhüt hatırlatılacak ve bütün terör örgütünün orayı terk etmesi iletilecek.

ABD ne yapabilir diye sorduğumda ‘sahadaki koşullara bakınca ABD, bu unsurları çekmek zorunda’ şeklinde beklenti var. ‘Suriye'deki birliklerini Irak'a çekebilir’ beklentisi de var.

‘Yeni Suriye'de DEAŞ gibi PKK YPG de bölgede yer bulamayacak’ deniyor. Suriye'nin tek bir Suriye olarak özgürleştirilmesi, tüm bunların Suriye tarafından yapılması hedef...

***

Peki ABD’nin bu yönde bir açılaması var mı? Yok! Bir belirti var mı? Yok! Tam tersine, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik İletişim Danışmanı Kirby“Türk askeri güçlerinin gerçekleştirdiği bazı operasyonların sorunlu olmasının sebebi, bu operasyonların SDG'yi IŞİD karşıtı görevden uzaklaştırma riski taşıması. Bu, görmek istemediğimiz bir durum ve bu konuda Türklerle de görüşmeler yapıyoruz.” dedi. ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) Komutanı General Michael Erik Kurilla da Suriye’de YPG ile görüştü.

***

ABD ile Türkiye arasındaki asıl mutabakat, Türk ordusunun sınırdan itibaren 32 kilometrelik şeridin güneyine geçmemesine dayalı idi. Türkiye bu şerit içinde Afrin ve Tel Abyad’da güvenli bölge oluşturdu ama ABD, Kobani’deki PKK/YPG yapılanmasına dokunulmasına izin vermedi! Türk ordusu, 32 kilometreyi bir defa aştı, onda da Türk Siha’sı ABD tarafından düşürüldü!

Öyleyse “Yeni Suriye’de PKK/YPG yer bulamayacak ABD, YPG’yi Irak’a çekecek, kendisi de çekilecek” iddiası nereden kaynaklanıyor? İddianın asıl hedefi nedir? Halkı aldatmak değil mi?

Böyle bir gelişme olabilmesi için ABD’nin Suriye’yi, İsrail ve Türkiye arasında pay etmiş olması gerekir! İsrail, ABD’nin örgütlediği, Türkiye’nin de Rusya’dan koruduğu HTŞ sayesinde bütün Suriye hava sahasına hâkim kılındı ama Türkiye, 32 kilometreden daha güneye inemiyor.

Şu andaki gerçek bu!

Editör: Kerim Öztürk