GÜNCEL

Bunları mutlaka bilmek gerek!

Trabzon, M.Ö. 2000- 2100 yıllarında Turani (Türk) bir kavim olan Tiberanler tarafından kurulmuş, ilk ismi öz be öz Türkçe Tiberanzon olan bir Türk şehridir. Şehrin diğer Türkçe isimleri ise; Tibarzon- Tarabuzan- Drabzan- Trabzan- Turabozan- Hurşidâbad- Tarabefzun’dur.

Trabzon, M.Ö. 2000- 2100 yıllarında Turani (Türk) bir kavim olan Tiberanler tarafından kurulmuş, ilk ismi öz be öz Türkçe Tiberanzon olan bir Türk şehridir. Şehrin diğer Türkçe isimleri ise; Tibarzon- Tarabuzan- Drabzan- Trabzan- Turabozan- Hurşidâbad- Tarabefzun’dur.

Yunanlılar, Türkçe olan bu ismin ilk hecesini almışlar, bu ilk heceye PEZA- PEZUS- PEZANT gibi uyduruk ekler ilâve ederek kendilerine mal etmeye çalışmışlardır!

Tarihin her döneminde dünyada çok büyük öneme sahip iki şehrimizden biri Trabzon diğeri ise İstanbul’dur. İstanbul şehrini aynı tarihlerde kuranlar da yine bir Türk boyu olan OY-UY Türkleridir (Erenköy’de bulunan yazılı taşlar bunun delilidir. Nedense bu tarihi gerçekler milletimizden gizlenerek, hep maksatlı, yalan ve yanlış şeyler anlatılmıştır)…

İstanbul ve Trabzon, bu iki şehrimiz üzerinde hesapları olanlar, hummalı bir gayretin içinde olanca melânetleriyle saldırıp, en ufak bir duygusallığımızı, çok küçük bir boşluğumuzu fırsat bilip, dünyanın belli merkezlerinde aleyhimizde senaryolar geliştirip kamuoyu oluşturuyorlarken; acaba idarecilerimiz, siyâsilerimiz ve bölge insanları olarak bizler ne ile meşgulüz ve hangi tedbirleri alıyoruz ki?...

Yunanistan, Trabzon üzerinde Pontus adı altında hak iddia edebilmek gayesiyle kendi ülkesinde ve dünyanın çeşitli devletlerinde 200 ün üzerinde dernek kurmuştur. Dünyada hiçbir devletin, başka bir devletin her hangi bir şehrini ele geçirmek maksadıyla, kendi içinde 54, başka ülkelerde ise 176 dernek kurduğu vaki olmamıştır…

Yunan Devleti, Trabzon ve havâlisi üzerindeki Pontus’u yeniden kurma faaliyetlerini askeri bir disiplin ve hiyerarşi ile yürütmekte olup, bütün faaliyetlerini Selânik’te bulunan Kolordunun askeri karargâhından yönetmektedir…

Yunanistan, Trabzon ve havalisi üzerinde sözde Pontus faaliyetlerini yürütebilmek için ödenek ayırmış ve sırf bu işle ilgili olarak ‘’Pontus Küçükasya Bankası’’nı kurmuştur...

İlk kez 1997 de Patmos Adası`nda düzenlenen ‘’Vahiy Ve Çevre Toplantısı’’nda Rum Patriği Bart holomeos ‘’Mübâdele ile Trabzon` dan gönderilenlerin mutlaka Trabzon `a geri döndürülmesi gerektiğini ve bunun üzerinde titizlik çalışılmasını" söyledi…

‘’Yunan Dilini Ulusallaştırma Derneği’’ 10-12 Ağustos 2002 de düzenlediği ve faaliyet sahasına aldığı gezinin güzergâhını, Merzifon- Amasya- Bafra- Samsun- Ordu- Giresun- Trabzon- Rize olarak açıkladı ve özellikle Trabzon’un altını çizdi ve de ‘’Trabzon, bizim için çok büyük bir öneme sahiptir’’ dedi…

1993 Ağustosunda ‘’Sümela Meryem Ana Vakfı’`nın düzenlediği TRABZON ve PONTUS TOPLANTISI`NDA, Yunan Başbakanı şöyle diyordu; "Dedeleriniz Karadeniz Bölgesinde ki Pontus topraklarına dönüş hayalini size miras bırakarak öldüler. Bu mirası kalbinizde koruyun. Pontus`u, Karadeniz’i asla unutmayın"…

New York valisi, 6 Ekim 2002 de "Kadın Yazarlar Ödülünü" Trabzon ve civarı Pontus’tur diyen kitaba verdi…

1992 de Yunanistan Kültür Bakanı Melina Merküri, "Anavatan Pontus’u Kurtarma Dünya Komitesi" adına bir harita dağıttı. Bu haritada, Trabzon merkezli Karadeniz bölgesi toprakları Pontus Rumlarına, Kalan Anadolu toprakları ise Ermeni, Süryani ve Kürtlere paylaştırılıyordu. Bu harita Yunan ders kitaplarına konulmuş olup, halen Yunanlı öğrencilere okutularak, onlarda Pontusçuluk şuuru geliştiriliyor…

Yunanistan İlkokullarının 6. sınıflarında okutulan ‘’Yeni Dönem Yunan Tarihi’’ ders kitaplarında, "Trakya- Batı Anadolu- İstanbul- Karadeniz Yunan toprağıdır" diye okutulmaktadır ve özellikle Trabzon ve havalisine vurgu yapılmaktadır...

Yunan ‘’İlkokul Antolojisi’’nde şu satırlara rastlanmaktadır; "...Gözlerim, beni bir Türk’ün öptüğünü görmektense, kanımla toprak kızıla boyansın. Ben kitap filân istemem. Ben barbar Türklerle savaşmak istiyorum. Türkleri sapanımla vurup silahlarını alacağım. (....) Bu imansız Türkler.... Köpekler"…

Yunan Başbakanı Kostantin Karamanlis,1974 de Selânik Fuarı`nın açılışında demişti ki;

"Bugünkü gücümüzle, Türkleri savaşarak yenmemize imkân yok. Mücâdelemizi her çareye başvurarak sürdüreceğiz. Onların içinde adamlarımız olacak, onlar içeriden bize hizmet ederlerken, Türklerin yaralarını kaşıyarak kanatacağız..."…

Bu tarihten sonra yarayı kaşıyıp kanatmak için Yunan Hükümetlerinin kurduğu vakıf ve dernek sayısı 450 den fazladır. Bu 450 dernek ve vakıfların 230 tanesi sadece Trabzon üzerinde hak iddia etmek ve Pontus faaliyetlerini yürütmek içindir…

Selânik şehrinin Belediye Meclisince, kent merkezindeki Agia Sofia Meydanına PONTUS SOYKIRIMI ANITI diktirilmiştir…

Yunanistan Dışişleri Bakanlığı bünyesinde faaliyet gösteren ‘’Dış Yunanlılar Genel Sekreterliği’’ tarafından yapılan açıklamada; Karadeniz ve Trabzon civarında yapılan Pontus Soykırımı için yapılacak bütün faaliyetlerin destekleneceğini ilan etmiştir…

Yunan Kalkınma Bakanı Akis Cohacopus, Türkiye’nin, Trabzon ve civarında yapılan Pontus Soykırımını tanıması gerektiğini ısrarla söylemiştir…

Yunan Dışişleri Bakan Yardımcısı Yannis Magriotis, Pontus Soykırımının tanınması için mücâdele edeceklerini ve bu mücâdeleden mutlaka zaferle çıkacaklarını dünya kamuoyuna ilân etmiştir…

Ali Kemal Gül - TRABZON MAHALLİ GAZETEDEN ALINTI