Bu yasa meclisten geçmemelidir. Parçalar birleştirilince İsrail‘e taşeron büyük Kürdistan’ın kilometre taşlarının dizildiğini görmemek için aptal olmak gerekir. Ana dilde yayın hakkı, anadilde savunma hakkı, özerklik ve federasyona kapı aralayacak büyükşehir yasası durduk yerde neyin nesidir? Bu yasa küreselleşmenin şehir devletleri planının bir parçası değil midir?Zaten anadilde eğitim hakkı sürekli gündemdedir. Bu gelişmeler hayra alamet sıradan olaylar değildir. İkiz yasalar benzeri tavizleri işbirlikçi iktidarlardan sıra ile alarak bugünlere gelinmiştir. Evrensel moda kavramlar temel hak ve özgürlükler kılığı ile Türkiye bir başkaldırı isyan ile karşı karşıyadır. Bölücü örgüt kıyım yapıyor, kan döküyor, açlık grevi yapıyor ve taleplerini ardı ardına sıralıyor hükümette sanki her talep karşısında diz çöküyor. Silah Kürdistan’ın sigortasıdır diyen eli kanlı Zanagillere dersini vereceğine muhatap alıyor. Bu tavır tırsmaktır geri vitesidir. Bunun hiç sonu gelir mi? Yarın hangi kanlı tertip ve taleple karşılaşacağımızı tahmin edebilir miyiz? Her alçak, şerefsiz kanlı eylem sahiplerinin taleplerini karşılamak çaresizlik değil midir? Sizin yetersizlik ve çaresizliğinizi kader diye sunamazsınız. Bu dayatma süreçleri ve tahakkümleri sinemize çekerek birkaç tane Ermeni dölünün talebini ciddiye alarak, etnik ayrıştırmanın, bölünmenin, ötekileşmenin fitili ateşlenecektir. Yani yöneticilik bu mudur? Bu ülkenin olmazsa olmazları kırmızı çizgileri yok mudur? Sizin işiniz hep kırmızı çizgileri morartmak mıdır? Yol ve rol yapmaktan başka başarılı olduğunuz bir alan var mıdır? Bu ülkenin kuruluş esasları, her türlü yaşatması gereken değerlerimiz, asgari müştereklerimiz çarşıya pazara dökülmüş; Uluslararası senaryoların uygulama arenası ve malzemesi haline getirilmiştir. Nerede ‘’tekle’’ başlayan dini milli hassasiyetler. Dünyada hangi ülke kendi ülkesi, devleti, milleti üzerinde bu ameliyata yoğun bakıma gidecek operasyonlara izin verebilir? Yugoslavya, SSCB gibi dağılan ülkeler yoluna girmek üzereyiz, bu tehlikeli karanlık yoldan acilen dönülmelidir. Burada siyasi endişe, ikbal, mevki, makam hesabı yaparak bu satırları yazıyorsam bize her şey haram olsun. Bu durumda her türlü lafı bize söyleyebilirsiniz. Bu gelişmeler partiler üstü kabul edilmelidir. AKP’ye oy veren insanlarımız hatta eski ülkücü arkadaşlarımız kendilerini sorgulamalıdır. Yoksa kendilerine eski ülküsüzler demek zorunda kalırız. Yani nedir sahiden eski ülkücülük ve hassasiyetlerimiz, sizi vicdanlarınızla hesaplaşmaya davet ediyorum. Yarın tarih millet ve şehitler huzurunda vebalde kalır bunun hesabını ödeyemezsiniz. Herkes vekilleri uyarmalıdır! Bu ülkenin büyükşehir adı altında özerklik federasyon ve bölünmeye kapı aralayacak bir yasal düzenlemeye kesinlikle ihtiyacı yoktur ve engellenmelidir. Bu ülkeyi idare etme hükümet etme yasa çıkarma görevini verdiğimiz bu iktidarın bu tasarrufu haksızdır yersizdir kamu vicdanına uygun değildir. Bu büyükşehir yasası milletin sinesine çarparak geri dönmelidir. AKP'ye oy veren herkesi bu yetkiyi ufak tefek parti menfaati hesabı yapmadan yiğitçe mahşeri vicdanlarında değerlendirmeli ve sayın başbakan uyarılmalıdır. Açılım adı altında sihirli bir kelimenin gizemi ile sinsice habur benzeri bir dönülmez yola çıkılmaz sokağa bu ülkeyi sokmaya kimsenin hakkı yoktur. Bu ülkede siyasal iktidarlar bu ülkeyi ayrıştıracak kaos kargaşaya geçit verecek kötü geleneklere başlangıç oluşturmaya asla ve asla hakları olmamalıdır. ABD seçimlerini kazanan Obama'nın mesajı Amerika'nın birlik bütünlüğünedir. Siz hangi AB ve benzeri gelişmiş ülkede etnik ayrışmaya kapı açacak yasaları çıkarmaya cüret edebilirisiniz? Adamı kapı baca kovalarlar. Birgün bile görevde kalmadan istifa etmek zorunda kalırsınız. Bu ülke ve aziz milletin binlerce yıllık milli devlet gelenekleri olan şerefli bir mazisi vardır. Biz kabile devleti değiliz tarihi hafızaya ve milli şuura müracaat ederek bu terör ve bölücülük travmasın atlatabiliriz. Bunu başarmaya gücü yetmeyen başaramayan her iktidarı bekleyen en şerefli tercih istifa ve emaneti millete teslim etmektir. Hangi ülke kendi ülkesindeki etnik zenginliği hak adı altında ayrıştırır milleti topyekün bölünme girdabına sokar. Habur sınırından ülkeye giren ve doğu vilayetlerini otobüslerle gezen eli kanlı katilleri gerilla diye sunulmuştur. Bu alçak şerefsizler sanki güvenlik kuvvetlerimiz ve devletimiz karşısında zafer kazanmış muzaffer edasıyla dolaşmışlardır. Bu durum vicdanları kanatmış şehit ailelerini ve milleti hüzne boğmuştur. Bu zilleti bu ülkeye yaşatanlar er veya geç millet vicdanında mahkum olacaktır. O alçaklar şimdi de yeni talepleri birer birer sıralıyor. Yani devlet ve millet olarak biz onlara mağlup mu olduk? Bunu bu ülkede sinesine çekecek sürüngen yaratıklar var mıdır? Habur’da seyyar mahkeme ile karşılanan kanlı katillerin suç ortakları ölüm orucu ve her türlü kanlı eylemle ana dilde savunma hakkı istiyor siz de vereceksiniz öyle mi? Sahi vermenin sınırı nerede bitecektir? Artık bu karanlık yoldan ve yanlıştan dönünüz. Silahlı terör örgütünün siyasi taşeronu eylem yapacak sizde onun üzerinden açılıma devam edeceksiniz, bu masala kimi inandıracaksınız? Bu ülkede Kürt sorunu değil bölücülük sorunu vardır. Bu bölücülük ateşine odun taşıma anlamına gelen ana dilde savunma hakkı ve büyükşehir yasası teşebbüsünden süratle vazgeçiniz. Bu ülkenin menfaatlerini, dilini konuşmak, söylemini yapmak, onun direnç noktalarını harekete geçirmek, geçmişte yaşananları bilmek ve bu tecrübeleri bugüne aktararak sorunu çözmek mümkündür. Ülkenin yaşadığı kabusu bitirin. Hani MHP’ye şehitleri istismar ediyor onun üzerinden siyaset yapıyor diyerek galiz ifadeler ile saldırıyordunuz. Bakın artık MHP sokağa inmiyor; övünerek anlatıyorsunuz, bunu takdir ediyorsunuz. Ama MHP sokağa inerse hainleri tanıma konusundaki yeteneği temayüz eder, tüm alçaklara ve hainlere bu ülke dar edilir. Biz her türlü ihaneti defederiz. Millet bu ihaneti bitirme görevini, iktidar mührünü size verdi. Ya devlet başa ya kuzgun leşe, bunu başaramayanların tek seçeneği kalır oda istifa ederek ülkeyi rahatlatmaktır. Demokrasi çare rejimidir, hiç kimse vazgeçilmez değildir. Bu millet çok büyük badireler atlatmıştır. Tarih herkesi yazıyor, hak edene acımasız hükmünü veriyor. Bu topraklarda sonsuza kadar yaşayacağız. Türk’e kefen biçenin ölümü korkunç olur. O kefeni yırtar onların başlarına geçiririz.Terörle mücadele için bugün lafını ettiğiniz idam yasasını geri getiriniz. Büyükşehir yasası gibi bölünme yasalarını sizden ne Balıkesir'li ne Düzce'li ne de Urfa'lı istemiyor. Büyük bedeller ödeme durumunda kalmadan uyanınız! En akıllı akıl benim aklım dayatması yapmadan milletin mahşeri vicdanının gereğini yapınız! Allah, bu yüce milleti her türlü tehlikeden, tehditten ve bölücülük fitnesinden korusun.
Haberulkesi.com Alıntıdır...