29 Ekim 1923'de Cumhuriyetimiz kurulmasından bu yana tam 90 yıl geçmiştir. Bu vesileyle Cumhuriyetimizin 90. kuruluş yıldönümü KUTLU olsun. Türkiye Cumhuriyeti'nin ve Türk Milletinin Cumhuriyet Bayramı KUTLU olsun.

Parçalanmış ve dağılmış Osmanlı devletinden sonra dış güçlerin Türk toprakları üzerindeki oyunları bitmemiş, çeşitli entrika ve planlar yapmaya başlamışlardır. Ancak ansızın bir YİĞİT BAŞBUĞ çıkar. Kurtuluş mücadelesini başlatır ve ne kadar emperyalist ve kapitalist güçler varsa TÜRKÜN yurdundan bertaraf etmiştir. Misaki milli sınırlarımızı güvence altına almak için, Yugoslavya durumuna düşmemek için Cumhuriyeti kurmuştur. Cumhuriyet kurularak hem devletimiz, hem kimliğimiz hem de milliyetimiz, hürriyetimiz güvence altına alınmıştır. Bunu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve yol arkadaşları başarmıştır. Yüce dinimiz İslamiyeti yani din işlerini devlet işlerinden ayırarak, kutsal dinimizin siyaset gibi ucuz bir yapıda kirlenmemesini sağlamıştır.

Atatükçü geçinen mağlum kişiler, Cumhuriyetçi geçinen bilgisizler, Cumhuriyete karşı duran tarihsizler şunu iyi bilmelidirler ki;
Atatürkü anlamayan Atatürkçü olamaz. Cumhuriyetin ne olduğunu ve nasıl kurulduğunu bilmeyenler Cumhuriyetçi olamaz. Cumhuriyete karşı olanlar ise tarihten yoksun kaldıkları ve ileri ki süreçte Türk topraklarının parçalanma ihtimalini göremeyecek kadar bilgisizlerdir. Din üzerinden Cumhuriyete saldıranlar, Cumhuriyet olmasa idi nice olurdu haliniz? Sizi kim yönetiyor olurdu bir düşünün. İtalyan, yunan, ingiliz ve fransızlar olmasın sakın?!

Gazi Mustafa Kemal Atatürk doğrudan doğruya Türk Milliyetçisidir. Türk Birliği ülküsünüde hayal edecek kadar geniş düşünceye sahip olmakla birlikte, başta Selanik olmak üzere Trakya ve Musul Kerkük'üde (Kuzey Irak) Misaki Milli sınırlarımıza dahil etmek hedefi vardı fakat ömrü buna müsade etmemiştir. Yaklaşık 350bine yakın Kurani Kerim ve Meali, İlmihal ve Hadis kitapları bastırarak Anadolunun her bir yanına dağıtmıştır.

Son zamanlarda ise TBMM başta olmak üzere Türk siyaseti, Türk Fubolu, Türk devlet bürokrasisi ve milli değerlerimiz talan edilmektedir. Dış güçlerin emri ve desteğile kurulan siyasi iktidar Türk devlet yapımızı ve milli kimliğimizi değerlerimizi gün geçtikce tasfiye girişimlerini hızlandırmaktadır. Dış güçlerin eliyle içeriden her alan ve konuda işgal edilmiş, Türk devlet ve millet yapısı ciddi tehlikeli sürece sokulmuştur. Camii avlularına kadar hatta Camiilerimizin içlerine kadar siyaset getirilmekte, din üzerinden siyaset yapılarak din tüccarlığı politikası uygulanmaktadır. Yani kısaca İslamiyet üzerinden Türklüğe ve Cumhuriyetimize saldırmaktadırlar. Akıl yoksunu cahil insanlar kimin etkisi altında kalarak, neye ve kime göre hizmet ettiklerini bir gözden geçirmelerini öneriyorum.

Unutulmamalıdır ki, Türk devleti ve milleti ilelebet yaşayacak, Ay yıldızlı albayrağımızı en yükseklerde dalgalandırarak İslamın var olması sağlanacaktır. Geçmiş şanlı ve şerefli tarihimiz tekrar tekerrür edecektir. Bunu başaracak güç ve potansiyeline devlet ve millet olarak haddinden fazla sahibiz. Cenabı Allah'ın Türk devletine ve milletine verdiği güç potansiyelini doğru, akıllıca ve ustaca kullanılmalı. Bunu mevcut siyasi iktidar yapamayacağı daha doğrusu yapmayacağı açık ve net görülmektedir. Türküm demeyen türke baş olmaz!
Şunu açık ve net söyleyebilirim ki, siyasi iktidarın ve başbakanın Türklükle zerrece alakaları yoktur. İslamiyeti ise siyasete alet ederek, din tüccarlığı yapmakta ve sürdürmektedirler.

Bilinmelidir ki, Türküm diyen ve kendini Türk gibi gören herkesin artık sorumluluk alarak dış ve iş tehditleri yok etmeleri germektedir. Bu sorumluluğu ise Türk Milliyetçileri ve ülkücüler seve seve üstlenecektir. Yeter ki Aziz Türk milleti ve Muzaffer olan Türk Milliyetçilerine ve ülkücülere yetki verilsin.

Bu sebepten dolayı Aziz Türk milletinin Cumhuriyet Bayramını bir kez daha kutluyor ve Cumhuriyetimizin 90. yılı hayırlar getirmesini Yüce Allah'tan temenni ediyorum. Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bütün silah arkadaşlarını şürkan ve minnetle anıyor, ruhları şad ve mekanları cennet olmasını Cenabı Allah'tan niyaz ediyorum.

Bu vesileyle  Türk Milliyetçiliğinin babası ve ülkü fikir dava adamı olan Mehmet Ziya Gökalp'in (23 Mart 1876, Diyarbakır – 25 Ekim 1924, İstanbul) 89. sene-i devriyesinde sevgiyle, saygıyla, minnetle ve hörmetle anıyorum. Ruhu şad, toprağı bol ve mekanı cennet olsun.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Ziya Gökalp gibi büyük dava adamlarını, eşsiz kıymetli değerli şahsiyetleri unutmamak ve her daim hatırlatmak gerekir. UNUTMAK TÜKENMEKTİR!

Herşey TÜRK için, TÜRK'e göre, TÜRK tarafından!

Bu memleket tarihte TÜRK'tü, bugün de TÜRK'tür ve ebediyen de TÜRK olarak yaşayacaktır. Türkiye TÜRKlerindir!

Ne mutlu TÜRKÜM diyene!
Rıfat Paça - 29.10.2013