Dünya’da esen serbest piyasa ekonomi rüzgarı, liberal ekonomik anlayış gereği evrensel bir haktır. Bu hürriyet çağında insanların işini tanzim etmeyi dayatmak çağın devrini doldurmuş yeni komünizm veya totaliter buyurgan devlet anlayışıdır. İngilizce, Fransızca vb yabancı dillerde, Kürtçe veya başka etnik dillerde kurs açmak serbest, Türkçe, Matematik vb derslerin kursunu yasal olarak açmak yasak hale gelmiştir.Dünya da böyle ülke çok nadirdir sadece Küba ve Yemen kalmıştır. Aslında kimse öğrenmenin önüne geçemez, buna Allah’tan başka kimse mani olamaz. Aksine İllegal yapıların önü açılmış bilakis teşvik edilmiştir. Şu anda bile yığınla özel ders, kurs ilanı yasa dışı olarak verilmekte her tarafta bol bol afişler vardır.
Yasalara uyarak eleman istihdam eden, vergi SSK ödeyerek dershane işletenlerin önü tıkanmış, yasaklanmış ve adeta cezalandırılmıştır.Artık vakıf, dernek, apartman katlarında, danışmanlık kurumlarında ve merdiven altı dershanecilik devam edecektir. Cemaat yapısı ile mücadele edeyim derken, bu ülkenin göz bebeği, çocukların gelecek umudu kurumlar, hırs, ihtiras ve kör bir inat uğruna heba edilmiştir. Veliler karşılarında ciddi muhatap bulurken, şimdi muhatapları kamufle olmuştur. IŞİD ve PKK gibi yasa dışı yapılara eleman temin eden şartlar hazırlanmış sular bulandırılmıştır.”Kuran öğrenmeye gidiyorum” diye evden ayrılanlar, artık hangi istismar çarkına tutulacak, onu dalından kopan yaprak gibi ancak o anda esen rüzgarın akıbeti belirleyecektir.
Evlatlarımız belirsiz bir geleceğe mecbur ve mahkum edilmiştir. AKP iktidara geldiğinde çocuk olanlar şimdinin gençleridir. Bu gençler DHKP-C, PKK ve IŞİD’e militan olmuşsa,okul önlerine kadar uyuşturucu şebekeleri musallat olmuşsa, bonzai dehşeti gençleri sardıkça, bunun sorumlusu sadece aile ve çevre değil bu ülkeyi idare edenler değil midir? Dershaneler okulu çevriliyor propagandası, tamamen aldatmacadır. Dershane okula çevrilmek için yeniden okul ruhsatı alma şartı getirilmiş, bunun için yeni açılış gibi prosodüre tabi tutulmuştur. Burada her türlü engelin çıkma ihtimali son derece yüksektir. Dört yıl sonra kullanılmayacak bina için yeni tadilat masrafları yapmak,bol keseden hazırı tüketmektir.Özel öğretim kurumlarına verilen 3000 Tl civarındaki eğitim desteği ödeneği,ilerleyen zamanda dershane sahiplerinin, yeni okul açma şartına bağlanarak,taahhütname alınıp,okul açamayanlardan bir ay içinde öğrenciye o paranın harcandığı dikkate alınmadan, bir ay içinde geri alınma mecburiyeti tam bir dershane kurucusunu batırma riskidir. Yani hasbelkader okul açamayacak gelişmeler yaşayan birisinden, teşviklerin hepsi geriye alınacaktır.
Eğitim desteği zaten öğrenciye harcanan paranın geriye bir ay içinde istenmesi gerçek dışı uygulama idarenin tam bir dayatmasıdır. Okul için arsa teşvikleri beyanları gerçeği yansıtmıyor, özellikle büyük şehirlerde bu astronomik fiyatlarla arz talep dışı gerçekçi olmayan bir uygulama, arsa temini imkansızdır. Bu ancak yandaşlar için kolaylıktır. Dershaneler mutlaka bu hüzünlü trajediden sonra tekrar yıllar sonra geri açılır.Ama olan ülkeye ve yavruların boşuna geçen yıllarına olacaktır. Kamuoyundan kimlerin okullaşma için teşvik ve destek gördüğü zaten gerçeği yeterince anlatıyor. Paralel yapı ile mücadele adına dershane kapılarına okula dönüşüm aldatmacası ile kara kilit vuranlar, çocuklarımızı PKK,ISID gibi benzer paralel yapıların kucağına atarak doktor avukat mühendis olmalarına mani olup, illegal yapılara militan yetiştirilmesine zemin hazırlamayacak mı? Özelleştirmeyi savunanların halk eğitim eliyle dershanecilik yapma hazırlıkları, TOKİ’ yi devleştirerek Ülkemize has yeni komünizm peşine düşmek değil midir?