Binlerce yıldır söylendiği, son olarak Ahmet Yesevi'ye mal edildiği gibi Taürih boyunca "Türkler için  din bir seçim" olmuştur. Türklerde önemli olan Ulusal Kimliğimizin ilelebet yaşamasıdır. 

Bizim gençliğimizde de Sözde İslamcılar "Önce Türk'müsün yoksa Müslüman mısın?" diye sorarlardı.

Bizde "Önce de sonra da Türk'üz. Siz kim oluyorsunuz ki Tanrı ile aramıza girme cüretini kendinizde buluyor ve inançlarımızı sorguluyorsunuz?" derdik!

Siyasal İslam 50 yıldır aynı yerde duruyor çünkü din istismarından başka elinde sermaye yok..

Türkler Tengri inancı ve Şamanizm ritüellerine bağlı yaşamalarına rağmen, M.Ö.2500-M.Ö.3000 yıllarında yaşadığını sandığımız  bir Med Kralı olan "Zerdüşt" dinini ve Zend Avesta öğretilerini bu güne kadar yaymışlardır. 

Yine M.Ö.500'lerde Türkistanlı bir düşünür olan "Lao Tzu'nun ve Çinde yaşamış bir Türk bürokratının oğlu olan Lao Tse'nin talebesi Konfiçyus'un öğretilerinin yayıcılığını üstlenmişlerdir.

Bu gün Konfiçyus öğretileri veya Taoizm felsefesi yaşıyorsa Türklerin sayesindedir.

Yine M.Ö.500'lerde  Kuzey Hindistan'da yaşamış bir Türk devlet adamı olan Buda'nın adına oluşan Budizm'in bir dünya dini haline getirenler Türklerdir. Nitekim Göktürklerin son döneminde ve Uygurlarda Budizm yaygındır.

Türkler sadece bununla kalmamış Maniehizm ve Hristiyanlık ve Musevilik gibi dinler Türkler tarafından yayılmıştır. Hristiyanlığın ve Museviliğin evrensel birer din haline gelmesinde Türklerin önemli rolü olmuştur.

Hayatın içinden tecrübe edilen güzel öğütler! Hayatın içinden tecrübe edilen güzel öğütler!

Bu sebeple Türk Milletine İslamiyet başta herhangi bir din üzerinden yapılan saldırılar ters teper. 

Türk olmak demek, insan olmak demektir. Güzel ahlaklı onurlu bir yaşam seçmek demektir.  

Bizler önce de Türk'üz sonra da Türk'üz son nefesimize kadar Türk olarak yaşayacağız.

TANER ÜNAL

Editör: Kerim Öztürk