İyi bir evlilik kişinin doğru insanı bulması ile birlikte aynı zamanda kendisinin de doğru insan olmasına bağlıdır.
Evliliğin ilk yılları, sistemi oturtma sürecidir. İki ayrı kişiliğin uyumu zaman alabilir. Sabırlı olmak gerekir.
Evlendikten sonra birincil olan ailemiz, eşimiz ve çocuklarımızdır.
Evlilikte eşler birbirlerinin özel alanlarına, akrabalarına ve değer verdiklerine, değer verirler. Bilindiği gibi kırmak kolay ancak kazanmak zordur.
Her evlilik, parmak izi gibidir. Başka evliliklere benzemez. Bu nedenle kıyaslamak doğru değil.
Evlilikte kadın-erkek eşit değil, kadın-erkek eştir.
Gurur yapmaya ve her konuda yarışmaya gerek yoktur.
Eşe iltifat insanı zayıf kılmaz. Bir kadının yakıtı ilgi ve sevgidir. Bir erkeğin yakıtı da adam yerine koymaktır.
Evlilik, güç savaşı değil, güç birliğidir. Eşini sürekli eleştiren, zamanla aynı tip eleştirilerin gelmesine kapı açar.
Tartışmalarda ayıpları döken, sonrasında toplamak zorunda kalır.
Evlenen değişir. Evlendiği halde bekârlığını sürdürmeye çalışan kişi evliliği iyi hazmetmemiş demektir.
Eşler bir konuda anlaşamıyorlarsa tartışmamalılar. Konuyu ertesi gün tekrar görüşmek için ertelemeleri faydalı olur. Böylece birbirilerine düşünme fırsatı sağlamış olurlar.
Her zaman bardağın dolu kısmını görmek ve takdir edmeyi bilmek gerekir. Takdir etmeyen, var olanın kıymetini bilmeyen eş, zamanla var olanı da arar hale gelebilir.
EVLİLİKTE EŞLERİN EMPATİ YAPMALARI ELZEMDİR,
HER EŞİN KENDİ HATASINI GÖRMESİ İSE ERDEMDİR.
Sunullah Baydan