2016 yıllında milletçe kabuslu günler geçirdikten sonra 2017 yılı için iyi dileklerde bulunmuştuk. Oysa iyi dileklerde bulunmanın çözüm olmadığını bir kez daha gördük. İnsanın en temel hakkı olan can güvenliğinin kalmadığı bir yerde borsanın, dövizin, yatırımların ya da devasa eserlerin bir önemi kalmıyor. 
*
2002 yılında terörün adeta sıfırlandığı bir süreci devralan iktidar, periyodik bir şekilde terörü nasıl bu hale getirdi? Aynı iktidar bölücü terörün yanına dinci terörü nasıl eklemledi?
AKP iktidarları belirgin bazı hataları yaptılar ve yapmaya devam etmektedirler.
*
Bunlardan birincisi devleti yönetmediler, ele geçirmeye çalıştılar. Bu hastalıkları hala yandaş sendikalarıyla devam etmektedir. Devlette memur alımından diğer konulara kadar pervasızlık ve sübjektiflik son hızla devam etmektedir. Şu mülakatın objektifliğini kim bize anlatabilir?
*
Diyanet İşleri bakanlığı bu iktidarla Türk devletinin değil bir siyasi partinin arka bahçesine dönüştü. Her sene devlet kurumlarına girebilmek için önce Diyanet İşleri Başkanlığına girmek akabinde diğer kurumlara geçiş yapmak bir yöntem halini aldı. Her sene ortalama 2000 kişi diyanetten diğer kurumlara sıçrama(!) yapmaktadır. Diğer yandan 90 ve üzeri puan alan insanlarımız sıralarını yıllardır beklemeye devam etmektedirler. 
*
Oysa devlet yazılı kurallarla yönetilir. Kurallarda sıkıntı varsa yasamaya değiştirilir. AKP iktidarında İçişleri bakanı ben bu Anayasayı tanımıyorum dedikten sonra ve kamu düzenini, düzenin sahibi yıktıktan sonra orada vatandaşın mal ve can güvenliği kalmamış demektir. 
*
AKP ile devleti sulandırıldı, kurumları bitirildi ve bugünlere davetiye çıkarıldı. Bütün bu olup bitenlerin tek müsebbibi AKP iktidarıdır. 
Siyasi iktidarın ikinci büyük hatası dine bakışıyla karşımıza çıkmaktadır. İktidarın terör ve dine bakışını yeniden muhasebe etmesi gerekmektedir. 
*
Verilen dini eğitim ile terör arasında bir ilinti var mıdır, İmam Hatip Liseleri ve ilahiyat fakültelerinin eğitim ve öğretim programlarının yeniden revize edilmesi gerekmez mi?
*
Bizler, bu soruları din düşmanlığı yapmak için sormuyoruz aksine yüce dinimizin hoşgörü dini olduğunu, insan kadar diğer canlıları da koruduğunu çok iyi biliyoruz.
*
İnsanı düşünmeye, muhakemeye akletmeye ve sorgulamaya sevk eden dinimizin daha iyi anlaşılması için her mahalleye bir İmam Hatip lisesi açmak çözüm değildir. O kullarda, felsefe, Sosyoloji, Psikoloji, Mantık, Bilim Tarihi, Sanat tarihi gibi dersleri seçmeli dersler değil zorunlu ve haftalık ders saatlerini artırarak vermeliyiz ki hem dinimizi hem hayatı şuurlu şekilde öğrenen nesil yetişsin. Yoksa dindar diyerek övündüğünüz nesil ne dini ne de hayatı öğrenmeden biatçi ve kindar bir nesil olarak karşımıza çıkar. “Altın nesil” olarak ortaya çıkanların ülkeye neler yaptığını çok iyi biliyoruz. 
*
Dinimizin iman ve ibadet ritüellerine indirgeyerek ahlaktan arındırılması sonucunda muhafazakar kesimdeki yozlaşmayı artık görmek gerekmektedir. Ötekileştirici dil kullanan, kendisi gibi düşünmeyeni kâfir ilan edecek kadar ileri giden bir zihniyet toplumu kuşatamaz. 
*
Teröre karşı etkisiz kalan siyasi iktidar diğer yandan dinci terörün kaynağını kurutacağı yerde adeta yeşermesine zemin mi hazırlıyor?
Siyasi iktidara önerimiz; önce ülkemizi terörden kurtarmak için partili partisiz demeden milli seferberlik ruhuyla Türk devletinin fabrika ayarlarına yeniden dönelim ve bütün vatandaşlarımızı kucaklayalım. 
*
Terörün; dini, dili, ırkı, yoktur. Her türlü terör örgütlerini ve onların beslendikleri kaynakları kurutalım. Dini eğitimi, felsefe ve bilim ile birlikte verelim ki yobazlığa, bağnazlığa ve her şeyden önce yüce dinimize leke gelmesin. 
*
Partili cumhurbaşkanlığı gibi militarizm ve despotizm kokan sistemlerden hemen uzaklaşalım. Bu coğrafya böylesi sistemlerle sadece Karunlar çıkarır. 
*
Ayağınızı yorganınıza göre uzatın. Devlet yönetimi hamaseti kaldırmaz. Suriye hatasını bir daha yaparsanız dimyata pirince giderken, Allah korusun bu millet evdeki bulgurdan da olur. 
*
Terörü bitirmek için ne gerekiyorsa yapın. Biz vatandaşlardan ne istiyorsanız yapmaya hazırız. Ancak hukuk devleti, demokrasi ve adaleti göz ardı etmeden. 
*
Terörü en şiddetli şekilde lanetlerken bütün şehitlerimize rahmet ve milletimize başsağlığı diliyorum.