Milliyetçi hareket partisi sıradan bir parti,Ülkücü Milliyetçi hareket konjonktürel reaksiyon hareketi değildir.Seçim başarı veya başarısızlıkları üzerinden siyasi linç kampanyalarını başlatmak, harekete genel başkan tayin etmek, atmak tutmak, ağzına geleni,aklına geleni söyleyenlerin partisi değildir.
Yeterince sürece vakıf olmadan, mekan zaman ve tahdit tanımadan konuşmak, yazmak, çizmek ve seçimlerde sırt üstü yatmak,hareketin hiç bir yerinde olmamak kimseye hareket hakkında konuşma hakkını vermez.
MHP nin kurumsal varlığı ve parti faaliyetlerinde ''ölü görüp ağlamayan''''düğün görüp oynamayan''oy verdiği meçhul, belkide hiç oy vermemiş, lüzumsuz zevatın, partimizi konuşmak, yıpratmak ne haddidir, ne hakkıdır. Bu kafa yapısına sahip olanların dilleri ve kuyrukları içimizde,tilkiye benzer kurnazlıkla, ucuz hesaplarla gövdeleri hep dışarıdadır.MHP teşkilat geleneklerini alakası olmadıkları tavırlarından belli olan,bu takımı ciddiye alarak,gereksiz parti içi tartışma yapmak,hiç kimseye bir şey kazandırmaz.
Siyasi partiler için seçimler son derece önemli sınavlardır.Türk milliyetçileri için önce ''ülkem ve milletim'' Türk milletinin varlık ve beka davası sadece seçimlere münhasır,seçim sonuçlarına endeksli bir dava değildir.
Türk milletinin yaşadığı coğrafyalarda karşılaştığı tehlike ve tehdidin boyutlarını anlamadan ve dünyaya egemen olmak isteyen küresel eşkıya güçlerini iyi tanımadan,hareketin hafızasına tamamen vakıf olmadan karar vermek yanıltır. MHPnin kurumsal varlığını,zedeleyecek içe dönük tartışmayı ahlaki,şık ve inandırıcı bulmuyor, gereksiz bir tartışma olarak görüyorum. Ülküdaşlık hukukunun yanından bile geçmeyen,ahlak, edep ve adap ölçülerini zorlayan, neyi, nerede ve nasıl tartışacağını bilemeyen, teşkilat terbiyesinden yoksun olanlar, içimizdeki başka partililer, ve gizli AKP'lilerdir.
Onlar için dün başbuğ, bu gün sayın genel başkan, yarın kime yetki verilirse verilsin karalama, itibarsızlaştırma ile görevli hedefinde olan, bizi ''İrlandalı ve zenci yapan'' bizim içimize sızan,başka partililer, beyazlar ve ötekileştirilenlerdir. İçimizdeki başka partililere,ne il,ilçe,ne belediye başkanı,ne milletvekili ve nede genel başkan beğendiremezsiniz. Bu takım için kim olursa olsun eleştirmek, kaçınılmaz şekilde ya cehaletle, ya ısmarlama yada özel görevdir.Bazıları ise maalesef kulak dolgunluğu ve propaganda bombardımanı tesirinde kalarak bindiği dalı kesen içimizdeki kamburlardır.,  Popülist tribün yalakası, koltuk avcılarının, ajitasyonu ile harekete geçmek, ülkenin umudu, Türk milletinin göz bebeği, bu kutlu hareketi, hemen insafsız siyasal linçle, ameliyata almak, akıl karı bir davranış değildir.
Başbuğun ve ülkücü şehitlerin bize emaneti, Türk milletinin milli hafıza ve direnç kalesi, övünç kaynağı, kahramanların hareketi sokakta bulunmamıştır.Sokakta dizayn edilecek, sokak hareketi değildir.
Aklına her esenin ahkam kestiği, harekete genel başkan tayin ettiği, adres Milliyetçi hareket partisi asla değildir.Bu yöntemle ahkam kesenlerin üslubu, zaten içimizdeki başka partilileri ve gizli AKP'lilerin yakasını ele veriyor.Bu hareketin mensupları, parti içi istişare geleneklerini en iyi bilen insanlardır..Kimse kendi kendine gelin güveyi olmasın her şeyin bir sırası zamanı vakti vardır. Bu kafa yapısı ile başka adreslerde yemlenen, nemalanan ve ikbal beklentisi ile vakit geçirenler, ağızlarında Ülkücüler,yakalarının arkasında başka rozetler,yoklayın başka partiye üyelikler, seçim günü başkaları adına çalışanlar, bir çoğuda ömründe hiç MHP ye oy vermeyen, ama muhitinde kendini ülkücü diye tanıtan tasmalılardır.
Bunlar başbuğ döneminde AP'li ve ANAP'lı veya başka partili olmuş,ama hep MHP yi ve Ülkücüleri konuşmuşlardır.Benzeri tezvirat,siyasi spekülasyonlar, aynı fitne aynı dedikodu o zamanda yapılmıştır. 
Başbuğun ölümünden sonra onu yere göğe sığdıramayanlar,hayatında onu yalnız bırakan, başka partilerin içimizdeki uzantılarıdır.Onlar şahısları ve evlatları için küçük ikbal beklentileri ile başka kapılara hizmet ve destek veren arsız,yüzsüz biçimde bizi konuşan ve içimizi karıştıranlardır. Örneğini seçim çalışmalarında ve görev yaptığımız sayısız dönemde, içimiz burkularak, hüzünlenerek gözlediğimiz, yığınla fırıldak bunu tipik örneğidir.
Ülkücüler, samimi dava adamları, partililer her seçimde mutlaka sahadadır.MHP hayatlarının parçasıdır ama bu dönek,korkak ve fırıldak takımı hep başka kapıdadır.MHP ne yapması gereken ülkenin en iyi sosyal,siyasal ve milli hafızasına sahip lider kadroların hareketidir.Düğmeye nereden basıldığını tahmin etmek zor değildir.