Türk milleti istisna bir millet olarak Bozkurt’la sembolize edilen bir millettir. 

Özgürlük ve bağımsızlık ruhu 23 Nisan'la tarihe silinmez bir mühür vurmuştur. Nedir bu mühür? “Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir”... 

İşte bu hakim milletin sembolü bozkurt, yüz milyonlarca Türk'ün bağımsızlık türküsü ve özgürlük feryadıdır! 

Artık Bozkurt Atatürk veya Başbuğ Türkeş yok... fakat onların özgürlük ve bağımsızlık meşalesini yakarak kaldırdıkları bayrak inmeyecek ve sancak asla yere düşmeyecektir. 

Türk milleti asla esir olmayacak, devlet ve vatanın bütünlüğü sonsuza kadar korunacak; kıyamete dek tek millet olarak yaşayacak ama o Kahramanların milli, manevi direnç ruhuyla şahlanan milyonlar, yeni bozkurtların rehberliğinde Türk milleti ihanete asla geçit vermeyecektir!

Artık hepimiz birer bozkurt Atatürk ve Başbuğ Türkeş'iz! Türkeş ruhu İle ihanete asla geçit yok. Türk milleti sinsi, alçak iç ve dış kuşatmayı mutlaka yaracak; gerçek Bozkurt’larla bir çıkış yolu bulacaktır. Bu kara günlerin zifiri karanlığı er geç bitecektir inşallah! Allah yar ve yardımcımız olsun! 

Atatürk, Türk'ün sembolü Bozkurt’u millet ve devlet hayatına taşımıştır. 

Sisli havada Bozkurt taklidi yapan çakallar, fırsatı değerlendirip kardeş fitnesi çıkarma peşindedir; asla oyuna gelmeyelim!

Milliyetçi-Ülkücü hareket resmiyetle sınırlanamayacak; gönüllerde kor gibi yanan; Türkün sönmeyen partiler üstü ocağı tüten en gür ateşidir. 

Siyasi kararlar kardeşlik ve Ülküdaşlık hukukunu bozmamalıdır! 

MHP ve Ülkücü-Milliyetçi hareket, şehitlerin ve başbuğun kutlu mübarek emaneti; sönmeyen yürek yangınımız; karşılıksız sevdamız; partileri aşan ve ötesine taşınan milli ve manevi gelenek, ölümsüz adrestir!

Kurtuluş, her türlü milli manevi değerin, bilimin, adaletin, demokratik kuralların aslına ruhuna uygun hayatımızda karşılık bulmasına bağlıdır. Değerler erozyonu tükeniştir! 

Artık en büyük gücümüz, milyonların şehadete açlığı yemini, kıyamı, vuslatı, dirilişi ve diklenişidir. 

Her problemi çözecek rüşt'e, ortak akla ve milli hafızaya sahibiz... gün doğmadan neler doğar inşallah!

Sabri Şenel