Türk olmayı kutsal topraklarda hatırlamak zorunda olan milliyetsiz İslam anlayışı Ülkemizin ve İslam dünyasının en büyük anlayış körlüğüdür.

Allah Türk yarattı veya aidiyetle beyanla bir milletin parçası değil miyiz? Kutsal topraklara yolculuk için geçmiş tarihte vatanımızdan hareket ettiğimizde havalanın da bir grup arkadaşla sohbetteyiz.

Bu sohbet ve devamında bir arkadaşımız "ümmet kimliği Müslümanlık dışında, bir başka kimlik tanımının gereksiz lüzumsuz" hatta nerede ise bize ırkçı dercesine bir yaklaşım ortaya koydu.

Doğrusu bu bilmişlik beni çok rahatsız etti.Biz yeryüzüne dağılmış milyarlarla ifade edilen İslam ümmetiyiz.
Ama biz aynı zamanda yer yüzüne dağılmış Allah'ın farklı yarattığı milletler ailesinden birisiyiz.

"Ey insanlar! Şüphe yok ki, biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizi tanımanız için sizi boylara ve kabilelere ayırdık. Allah katında en değerli olanınız, O’na karşı gelmekten en çok sakınanınızdır. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, hakkıyla haberdar olandır."(Hucuret suresi ayet 13)

Bu fıtri ve sosyal milli gerçekten yoksun bir anlayış ve kör cehalet ukala bilgelik,Mekke'ye varınca kendini gerçek hakikatle buluşturdu.

Orada diğer Müslümanlar var ama Elhamdullillah biz Türküz!
Bu diğer Müslümanlarla kardeşliğimize mani değildir.
Bunu orada anlayan kafa yapısı, aslında hayatın her alanında, fitri ,sosyal ve milli gerçekten yoksun, bağnaz kafa yapısıdır.

Bir kaç ayet hadis Arapça okuyarak başımıza bilge kesiliyor.
Ve insanları dine hürmetten dolayı esir alıyorlar.
Nerede ise yazıklar olsun bu ilahi gerçekten yoksun bağnaz kafa yapısına, Allah'ın indirdiği din hayatımıza bir gün inşallah hükmedecektir.