Değerli  okur, megakentler hariç MHP'nin yerel seçimde yükselen  değer  olması Erdoğan'ı öfkelendirdi. Oysa MHP lideri ve bizler, ayyuka çıkmış yolsuzluk iddialarını ciğerlerimizi patlatırcasına anlatmadık. Bir yanımız 'fırsat bu  fırsat  diline geleni söyle' dese de, diğer yanımız 'devlet ciddiyeti' içinde çekimser kaldı. Bu kadar şerefli davrandık.  

 

Hâl böyle iken Erdoğan'ın meclis çatısı altında ülkücülerin liderine ettiği salyalı hakaret sonrası, köşelerinden aynı hakaretlere  devam eden  köşe yazarları bozuntularının niçin insicamlarını kaybettiğini anlayamıyor insan. Evet, iki milyondan fazla seçmen MHP'ye yönelmiştir kabul de niçin hakaret ediyorlar? 

 

Siyaset konuşma sanatıdır. AKP yandaşları ve Erdoğan hangi korkuya kapıldı da, Devlet Beye böyle saldırıyı meşru kılmaya çalışıyor?

 

'Salya akıtma' benzetmesini, söyleyene iade ediyorum, kınıyorum. MHP'den, liderinden korksun. Çünkü onlar, menfaat için yola çıkmadı. Türk Milletinin bekâsı için hem candan, hem yârdan geçmiş şekilde yürüyorlar.  

 

Erdoğan'ın çevresine toplanmış, acaba daha fazla ne dersek payımız artar hesabında olan paragözlerin musluğu bir an kısılsa hepsi kaybolacak. Ayrıca, birkaç yıla kalmaz AKP, geldiği yoldan gidecek. Bunun emareleri belli oldu. Fakat ülkücüler hep burada olacak. Erdoğan'dan aferin alabilmek için ağzını bozanlarda, o vakit geldiğinde gemiyi terk etmekte tereddüt etmeyecekler.

 

Düşünüyorum da, iki milyon oyla birlikte itibarını günden güne yitiren, halkın desteğini çekeceği belli olan Erdoğan ve AKP'si, Bahçeli'ye niye böyle öfke kusuyor? Geçtiğimiz genel seçimlerde, kaset furyasında MHP baraj altı kalacak zannettirme şerefsizliği yapanlar, bugün aynı yolla vuruldu. Etme bulma Dünyası. 

 

Partiler milleti daha iyi yönetme hesabıyla kurulur. O hesabın içine katakulli katanlar, elbette gün gelir aynı katakullinin kurbanı olur.

 

Erdoğan, Bahçeli'ye niye öfkeli sorusunun cevabı belli. 'AKP zayıflıyor, MHP güçleniyor, Türk Milleti Devlet Bahçeli'ye güvendiği için Cumhurbaşkanlığı seçiminde ülkücüler ne diyorsa o olacağının' farkında Erdoğan. 

 

MHP, var olduğu andan itibaren ülke siyasetine yön vermiş, Türk Milletinin bekâsı adına sözleri yasa gibi kabul görmüş bir parti. 

 

Devlet Beyin sözlerinin Anadolu'daki karşılığını iyi bilen Erdoğan az sonra okuyacağınız sözleri sebebiyle, Erdoğan ve yağdanlıklarının hedefine oturmuştur.  Ne diyor TBMM'deki grup konuşmasında Bahçeli:"Bu yüce makama seçilecek şahsiyetin şaibeden uzak temiz sicile sahip olması şarttır.  Türk milleti kral seçmeyecek, sultan atamayacak, emir tayin etmeyecek. Peki ne yapacak? Cumhuru temsil edecek, milli kimliğe saygı duyup benimseyecek hakkında şaibe olmayan kişiye onay verecektir. Önce özerkliğe arkasından Kuzey Kürdistan'a açık kapı bırakandan cumhurbaşkanı olmaz, Türkiye'yi birbirine düşürmeye  çalışandan  cumhurbaşkanı olmaz, bebek katili ile müzakere edenden,  teröristlere kucak açandan cumhurbaşkanı olmaz, milleti 36'ya ayırmaya çalışandan , Twitter kapatandan cumhurbaşkanı olmaz, adaletten kaçandan, rüşvetçilere kol kanat gerenden cumhurbaşkanı olmaz, evdeki paralarını sıfırlarken haysiyeti sıfıra düşürenden cumhurbaşkanı olmaz, milliyetçiliği ayaklar altına alandan Türkiye Cumhurbaşkanı olmaz olamayacak. 

 

İki yanlıştan bir doğru çıkmaz, tekeden süt sağılmaz, balda tuz bulunmaz, suda ateş yanmaz, Recep Tayyip Erdoğan'dan da Cumhurbaşkanı olmaz. Siyasi görüşü, fikri aidiyeti mezhebi ve yöresi ne olursa olsun, ister AKP'li, ister MHP'li, ister CHP'li olsun, her vatan evladı Cumhurbaşkanı olabilir, ne var ki Erdoğan olamaz, milletin terazisi bu sıkleti çekmez." (8 Nisan 2014)

 

Okuduğunuz satırların altına imza atmayacak bir Allah'ın kulu var mı?

Yalan var mı o sözlerde?

Önümüzdeki seçime damga vuracak özlü o sözler, Erdoğan'ın önüne set gibi gerildi. Yağdanlıklar o yüzden her köşeden başlarını uzatıp kin kusuyor. 

 

Özetle diyor ki Devlet Bahçeli "Ey AKP, ey Erdoğan! Cumhurbaşkanlığı seçiminde milleti kandırmanıza müsaade etmeyeceğiz.'

 

Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığını bu defa kaçırmak istemiyor. Kilit roldeki MHP'yi kendi Cumhurbaşkanlığına ikna edemeyeceğinin de farkında. Öfkesi o yüzden.

 

Peki aday olur mu, bu hengâmede? Velev ki seçilmedi, dönüp Başbakanlığa devam eder mi? 

 

Ben 2007'de de kimin aday olacağını söylemiştim. 'Gül Cumhurbaşkanı olarak hazırlanıyor' şeklinde yazmıştım. Çünkü Gül'lü AKP bu seviyede olmazdı. Gül'ün ağzı lâf yapmıyor. Halkta karşılığı yok.

 

Şimdi aday olur mu sorusunu soruyorsanız eğer şöyle derim, 'AKP'nin başına hem söz dinleyen, hem de genel seçimden başarıyla çıkacak' birisi görünmüyor. Erdoğan, 2015 genel seçimiyle birlikte Çankaya'ya hapsolma tehlikesini göze alırsa eğer aday olur. Yoksa aday olmaz.

 

Yetkisiz bir Cumhurbaşkanlığı, kontrolü kaybedeceği iktidar ihtimalini düşündüğüne emin olun. Son dönemde yasaklanan ve o çok korktuğu şey neyse aday olduğunda mutlaka önüne konulacaktır.

 

Neden bilmem, bırakın Erdoğan'ın aday olmasını, korkudan Twitter'i açtırmadığı o gerçek sebebiyle, tamamen siyasetten çekileceğini bile öngörüyorum. 

 

*** 

 

ERDOĞAN GİDİCİ DE, GİDERKEN YANINDA GÖTÜRECEĞİ ÜÇ ŞEY NE?

 

Bunun emaresi ilk kez, liberallerin geçtiğimiz haziranda AKP'yi eleştirmeye başladıklarında anladık. Dedik ki "onu getirenler biletini kesmiş.' Hatta Gezi Olaylarından onbeş gün kadar önce Öbama'nın yanına cumbur cemaat gittiklerinde 'vedaya gelmiş' gibiydi yorumlarını okuduk.

 

Nasıl gidecek, diyorsunuz değil mi? Nasıl geldiyse, öyle gidecek. Daha önce dedim. Bizim milletin jetonu geç düşer. Basının, onbir yıl boyunca topyekun övdüğü Erdoğan'ın iki ayda güç kaybetmesi elbette beklenmezdi.

 

Ayrıca bileti kesildiği için küresel ekonomik güce karşı koyamaz. Yukarıda aday olur mu falan dedim ama eğer Çankaya'ya çıkacak gücü bulursa, kurtulmak için bile oraya çıkar.

CHP, BDP'yi bir şekilde bağlarsa neden olmasın?

 

Görmüyor musunuz kişisel hürriyeti için Perincek neler söyledi?

Bakalım 'milli merkezciler' bebek katili affedilebilir diyen Perincek'le yürüyecek mi?

'Milli merkez' denilen abukluğa niçin karşı olduğumu o dönem yazmıştım. Mililik kim, Perincek kim?

 

Velhasıl siyasette bir gün bile, çok uzun süre.

Para, pul, şöhret için insanların yapamayacağı şey yok.

Karaktersizlik diz boyu.

 

Neyse efendim, Erdoğan giderken yanında götüreceği üç şeyin ilki, kaybettiği itibarı olacak.