Oysa dinimize göre hırsızlık yasak, haram. Yani hırsızlığın kendisi haram… Azı şöyle, çoğu böyle, birilerine yardımı olmak için yapılıyorsa sevaptır diye bir şey yok. O zaman bu TV dizilerinin nedeni ne? Nasıl bir algı oluşturulmak isteniyor? Hırsızlık normal bir şey mi ki hırsızlık övülüyor?
Dizilerde verilmek istenen mesaj, birilerine yardım etmek için çalınabilir, sonuçta millete yardım ediyorsunuz, bunu yaparken yapanlar kendileri de yiyebilir. Olay kendiliğinden çözümleniyor. Ancak hem hukuken çalmak yasak, hem de dinimize göre çalmak haramken böyle davranıyorlar. Bu filmleri çoğaltarak hısız karakterleri, tokatçıları sevimli kılarak birilerinin götürdüklerini, yolsuzluklarını görmezden gelmemiz mi isteniyor.
Hırsızı ne kadar sevimli hale getirmeye çalışırsanız çalışın hırsızlık yapan, yolsuzluk yapanlar haramzadedirler. Türk milletine yutturmak istedikleri hap haline getirilmiş olan kezzaptır. Böyle böyle toplumun değer yapısını parçalamaya çalışıyorlar. Bu dizileri seyredip, oradaki hırsız karakterleriyle özdeşlik kuranlar hırsızlığa ve hırsızlara kötü gözle bakabilirler mi? Türk milletinin parasını hiç edenlere karşı yanlış yapıyorsunuz diyebilirler mi?
Evet devlet vatandaşına yardımda bulunabilir. Isınmak için yakacağı olmayana yakıt sağlayabilir; ama bunu olmayana yapar. Gayette iyi niyetle yapar. Beğenmedikleri eski tabirle devlet baba mantığıyla ya da sosyal devlet ilkesiyle bunu yapar. Ancak bunları yapıyor diye de çalıp çırpmaya kalkmaz, yolsuzluk yapmaz. Bu kafa bazı Arap ülkelerindeki biz millete haram işletmiyoruz, o zaman haram işleme hakkımız var diyerek kadın, içki, rahat yaşam, saraylarda oturma; ama her şeyi yapma hakkına sahibiz diye hareket eden kafadan hiçbir farkı yoktur.
Oysa Yüce Allah kutsal kitabında bakın hırsızlık için neler diyor;
"Hırsızlık eden erkek ve kadının yaptıklarına karşılık Allah'tan bir caza olarak ellerini kesin. Allah daima üstündür, hikmet sahibidir."(Maide-38)
Az çalana, başkasına iyilik yapmak için çalana veya çalışıyor o zaman çalabilir denilenlerin hiçbiri için bir hüküm yok. Hüküm hırsızlığın ta kendisi için. Hırsızlığı yapan için.
Türkün töresinde hırsızlık yoktur. Zaten topluca İslam dinine geçişindeki en büyük etken de kendinde yasak olanların İslam dininde haram olması etkili olmuştur. Hırsızlık, uğursuzluk, yolsuzluk bize uzaktır. Ancak görüyoruz ki bunlarla haşır neşir olanlar var. Kendilerini saraylara layık görenler var. Ermeden, ben derviş oldum erdim diyenler var. Türk milletinin cebine, dinimizi alet etmek suretiyle göz koyanlar var.
Sürmek istedikleri zamanı belli olmayan hayatları için Türk milletinin istiklalini hiç düşünmeden hareket edenler var. Kendi çıkarları için ülkenin bölünmesine çalışan hainler var. Bu yüzden dahi olsa dinimizi çok iyi öğrenmek, benliğimize dönmek zorundayız. Hırsızlığın haram olduğuna iman etmiş olan bir kimse ne amaçla olursa olsun hırsızlığı yapanı hoş görebilir mi? Bunlar hırsızlığa, yolsuzluğa, ayetin kesinliğine rağmen kutsaliyet yüklemeye çalışıyorlar.
Akıllarınca Robin Hood'çuluk oynuyorlar. Onda hiç olmazsa zenginden alıp fakire vermek vardı. Bunlar milletten aldığını akrabaya ve eşe dosta veriyorlar arada bir de Türk milletine 10 koydan sonra 1 al getiriyorlar. Yaptıkları bu! Çağdaş haydutçuluk bu olsa gerek.
Atatürk ne güzel söylemiş;
"Yetişecek çocuklarımıza ve gençlerimize tahsilin hududu ne olursa olsun, en evvel, her şeyden evvel Türkiye'nin istiklaline, kendi benliğine, milli geleneklerine düşman olan unsurlarla mücadele etmek lüzumu öğretilmelidir"
Yalan yanlış, çıkarlarına uygun din tacirliği yapanları tanımalıyız. Engereklerle, çıyanlarla, akreplerle, yılanlarla, sansarlar, çakallarla aynı kaptan yememeye dikkat etmeliyiz. Yoksa bu işin sonu felaket olur!
Sağlıcakla kalın!