Her tarafı pisli değnek... Elle tutulabilecek tek noktası yok... Sözde çözüm sürecini anlatmaya devam edelim...

AKP iktidarı sayesinde terör bölgesinde tam hakimiyet kuran paralel PKK devleti, ülkenin güvenliğini sağlamakla görevli emniyet teşkilatının yemek ihalelerine de el attı. Bölgede “vergi”  adı altında haraç toplayan terör örgütünün, Hakkari’nin

Yüksekova ilçesinde emniyetin yemek ihalesine el koyduğu ve kazandırdığı kişiden de komisyon istediği ortaya çıktı.

Hakkâri’nin Yüksekova ilçesinde yaşanan bu olay, güvenliğimizin düştüğü içler acısı durumu, terör örgütünün devletin kılcallarına kadar girdiğinin en büyük göstergesi.

Yaşanan bu skandal ötesi durum Ankara’ya da rapor edilip sümen altı edilenlerden. Bölgedeki sağlam kaynaklardan dinlediğime göre olay şöyle cereyan
ediyor;

“Yüksekova İlçe Emniyet Müdürlüğü Mayıs 2014 tarihinde yemek ihalesini yapıyor ve ihaleyi bir kişi alıyor. Ancak daha sonra emniyette başlatılan görevden almalar ile ihale de iptal ediliyor. Bir müddet sonra tekrar ihale yapılıyor. İhaleden birkaç gün önce bir kişi, DBP ilçe binasına gidip YDG-H üyeleri ile görüşüyor ve ihaleye kimsenin girmemesini, ihalenin kendisinde kalmasını istiyor ve durumu anlatıyor. Buna karşılık YDG-H üyeleri ise şahıstan 12 bin lira talep ediyor. İhale günü terör örgütüne söz veren şahıs ihaleye gelemiyor ve ihaleyi H.U., isimli bir şahıs tek başına alıyor. Terör örgütü korkusundan kimse ihaleye giremeyince tek başına giren H.U., ihaleyi alıyor aradan birkaç gün geçtikten sonra YDG-H üyeleri ihaleyi alan

H.U.’ya haber gönderip ‘sen bizim sayemizde ihaleyi aldın o yüzden 12 bin lira parayı ödeyeceksin’ diyor. Talep edilen parayı ilk tebligatta göndermeyen H.U.’ya mahkemeye çıkarılacaksın ifaden var, gelip ifadeni ver diye haber gönderildi.”

Sözde çözüm süreci başladığında “merdiven teorisini”  ortaya atanlara göre PKK, aşamalar halinde önce yurdu terk edecek sonra silah bırakacaktı ya!.. Kalkışmanın ve özerkliğin pilot bölgesi olan Cizre özelinden devam edelim. Hatırlarsınız;

Ulaştırma Bakanlığı tarafından, Şırnak-Cizre kara yolu bağlantısı için Cudi Dağı’ndan geçecek şekilde iki tünel yapıldığını ve PKK’nın iş birliği yaptığı silah kaçakçılarının, bakanlığın inceleme yaptığı ama resmen hâlâ açmadığı bu yolu kullanarak

Cizre’ye silah taşıdığını yazmıştık... Şu an ilçe, getirilen silahlar nedeniyle tam bir cephaneliğe dönüşmüş durumda. Aynı yoldan terör örgütü ağır silah sevkiyatı da yapıyor. Bunlar, Cizre ve Silopi’de PKK’nın sözde asayiş timlerine ulaştırılıyor.

Ulaştırma Bakanı Lütfi Elvan, Binali Yıldırım ile sürdürdüğü kavgadan herhalde vakit bulamadığı için tünellerle ilgilenemiyor!..

“Paralel PKK devletinin mahkemeleri ve adli sistemi ne alemde”  diye sual ederseniz. Bölgeden gelen haberlere göre; her şey gayet tıkırında gidiyor!..

Bölgede YDG-H ismiyle sözde polis gücü oluşturan PKK/KCK, mahkemelerinden çıkan kararları uygulamaya sokmak için direnenlerin  evlerine baskın düzenliyor. Son olay, Şırnak’ın Silopi ilçesinde karakola sadece 150 metre uzaklıkta yaşandı.

S.K.’nın Şehit Harun Boy Mahallesindeki evi terör örgütünün sözde asayiş birimi YDG-H tarafından basıldı. 20 kişilik terörist grup eve zorla girdi. Evinden alınan S.K., Derebaşı köyüne götürüldü. Vatandaş burada terör örgütünün sözde mahkemesinde yargılandı. Ajan olduğu gerekçesi ile cezaya çarptırıldı. Cezanın infazı için Silopi’de bulunan ve hendeklerle kazılmış Zap Meydanı’na götürüldü. S.K., 2 dizinden vuruldu. Vatandaşın vurulduğu yer ise karakola sadece 150 metre uzaktaydı. Polis eylemden vatandaşın hastaneye başvurmasıyla haberdar oldu.

Asker kışlada, polis karakolda 3 maymunu oynuyor. Müzakereciler, mücadelecilerin gırtlağına çöküyor.

“Çözüm süreci”yle birlikte sözde teslim olmaların arkasındaki tezgahı kısa bir süre önce açık seçik yazmıştık.

Önceki gün, İstanbul gibi bir metropolde terör örgütü aynı anda uyuyan hücrelerine emir ulaştırdı ve farklı yerlerde bir anda şüpheli paketlerden bombalar fışkırdı... Paketlerden YDG-H üyelerinin hazırladığı el yapımı patlayıcılar çıktı. Terör örgütünün gençlik yapılanması YDG-H, olayları kendisine yakın bir internet sitesinde üstlendi. Tekrar ediyorum;  “teslim oluyorlar” görüntüsü altında terör örgütü “sicili temiz olan”  (!) militanlarını bir bir seçip  gönderiyor. Gönderdiği militanlar, mahkemelerde aklanıyor ve serbest kalıyor; bu da örgütün rahat hareket etmesi için biçilmiş kaftan. Mahkemeden aklanan militanlardan yaklaşık 300’e yakını şu an evlerinde, hiçbir eyleme veya sicillerini bozacak hiçbir faaliyete girişmiyorlar Kandil’den emir bekliyorlar. Teslim olanlardan 50’ye yakını ise keskin nişancı bomba uzmanı ve eğitmen. Örgüt, bunların tamamını ülkenin farklı noktalarına metropollere gönderip bekletiyor, sicilleri aklandığı için güvenlik güçleri takip etmiyor, edemiyor. İşte fitil burada ateşleniyor, metropollere giden militanlar hücrelerinde emir bekliyor ve ilk emir önceki gün ülkenin kalbinde, İstanbul’da yankılandı. Bir emirle hücrelerinden çıkan YDG-H üyeleri bir anda ortalığı kana bulayabileceklerini gösterir cinsten her yere şüpheli paketlerle el yapımı bombalar bıraktı.

Terör örgütü, karşısında yalvar yakar olan iktidarı sıkıştırdıkça sıkıştırıyor.

Mesaj net;

“Özerklik dahil tüm şartlarımızı hemen kabul edip uygulamaya geçeceksin. Öcalan’ı da serbest bırakacaksın”...

Peki, bu kadar net olan mesajı milletin büyük bölümü neden anlayamıyor?..

Muhteşem Yüzyıl’ın yeni versiyonu, yeni kıyafetleri ile vizyona girdi. Bizim sözde muhalefet de saray entrikalarının peşine takılmaktan kendini alamıyor ki!.. Vatandaş ne yapsın?..