Güç kuvvet ve kudreti yerinde olan bir kimseyi yardımlarla çalışma imkanından mahrum etmek AKP'nin ülkeye getirdiği yeni bir bağımlılık vakası örneğidir. İnsanlar ellerine geçirdikleri yeşil kartla sağlığı devlete, yiyecek giyecek yakacağı yine devlete yıkarak, görevleri bu yardımlarla bağımlı ter akıtmaktan hayat sürdürmektir.
Çocuklarına iş veya hademelik ikbal beklentisi de eklenince birde şekle münhasır forma rengi Müslümanların iktidarı avuntusu da söz konusu olunca değme vatandaşın keyfine bu anlayış ve kafa yapısı ülkeyi nereye götürür Allah bilir?
Sosyal devlet üretmekten tüketmeyi oy almak için mübah hale getirmek midir? Ülke kaynakları bu kadar sınırsız mıdır? Sosyal devlet ihtiyacı olana dibine kadar sahip çıkmaktır? Sosyal devlet zengin vatandaşın evladına da kitabı siyasi mülahazalarla ücretsiz vermek değildir. Gerçek fakire kıyafetini ve diğer ihtiyaçlarını da ücretsiz vermektir.
Bunu da Müslümanlık anlayışımızın gereği bir elin verdiğini diğer ele duyurmadan yapmaktır. Oy almaya siyasi rüşvete yönelik israfa dönüşen yardım kampanyalarının sonu iflastır. Sosyalist düzende işçi üretimini temel öğesidir. Bizim ülkemize has uygulaması ise insanlar tüketim çılgınlığının paçası haline getirilmiştir.
Dünyada bu kadar Üretmeden tüketen tüketim bağımlısı haline getirilen tüketim bombardımanları hedef haline getirilen bir ülke var mıdır? Borç batağı ile kartlı bir hayata mahkum edilen yeşil kart, kredi kartı, otomobil kredisi, konut kredisi, işte bu kart ve krediler tutsağı olan başka bir ülke var mıdır?
Borç veren emirde verir türünden artık oluk oluk bir sel felaketi gibi yağmur çamur demeden dağ taş yerinden oynayarak bütün oylar AKP ye! bir siyasi felaket gibi sel olan oylar AKP iktidarına akıyor. Kim tutar akpartiyi konuşana hakaret veya sus payı boldur.
Tüm TV kanalları nerede ise emrindedir.Konuşanların vay geldi başına zaten ses çıkarmaya mecalleri kalmamıştır. Aman ülkenin istikrarı bozulmasın kriz şantajları psikolojik operasyonlar peşi peşine sıralanır. Adına demokrasi denilen seçimcilik oyununun seçim olmadan kaybedeni diğer muhalefet partileridir. Oynanmadan kazanılan bir maç gibi nerede ise seçim yapılmadan galibi belli olan göstermelik siyasi yarış AKP'nin yaşama iklimidir.
Eşit şartlarda yarışamayan iktidarın seçim kaznma kuklası haline getirilmiş muhalefet parti adaylarını figüran durumuna somak bu ülke için kader midir? Kazandım demek için rakip yapılmış bu insanlarında onuru yok mudur? Eli kolu bağlanarak seçime sokulan eşit yarış imkanlarından mahrum rakip adaylar karşısında seçim kazanmak insanlığa mertliğe sığar mı?
Seçim kazananı önceden belli olan dünyada emsali görülmemiş ülke Türkiye'dir. Ülkemize has bir tiyatro oynanıyor ama gerçekler acıdır. İşte o acı gerçeklere doğru milletçe süratle yol alıyoruz. Allah milletimizi uyandırsın Müslüman Türk milletine ati her türlü milli ve dini değerin özüyle fert siyaset millet ve devlet hayatımıza ölçü olmasını diliyorum. Allah Milletimize yakışır ona has onurlu bir hayat nasip etsin ve her türlü felaketlerden bizi korusun.