Atatürk, saltanatın kaldırılması için karma komisyonda yaptığı konuşmayı şöyle anlatır:

"Efendim, dedim, hâkimiyet ve saltanat hiç kimse tarafından, hiç kimseye ilim gereğidir diye, görüşme ve tartışmayla verilmez. Hâkimiyet, saltanat, kuvvetle, kudretle ve zorla alınır. Osmanoğulları, zorla Türk milletinin hâkimiyet ve saltanatına el koymuşlardır. Bu zorbalıklarını altı yüzyıldan beri sürdürmüşlerdir.

Şimdi de Türk milleti bu saldırganlara isyan ederek ve artık dur diyerek, hakîmiyet ve saltanatını fiilen kendi eline almış bulunuyor. Bu bir oldubittidir. Söz konusu olan, millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız meselesi değildir. Mesele, zaten oldubitti haline gelmiş olan bir gerçeği kanunla ifadeden ibarettir.

Bu mutlaka olacaktır. Burada toplananlar, Meclis ve herkes meseleyi tabiî olarak karşılarsa, sanırım ki uygun olur. Aksi takdirde, yine gerçek, usulüne uygun olarak ifade edilecektir. Fakat, ihtimal bazı kafalar kesilecektir.

İşin ilim yönüne gelince, hoca efendilerin merak ve endişeye kapılmalarına yer yoktur. Bu konuda ilmî açıklamalarda bulunayım dedim ve uzun uzadıya birtakım açıklamalar yaptım. Bunun üzerine, Ankara milletvekillerinden Hoca Mustafa Efendi, 'Affedersiniz efendim, dedi, biz konuyu başka bakımdan ele alıyorduk; açıklamalarınızla aydınlandık' dedi. Konu karma komisyonca çözüme bağlanmıştı." (Nutuk, ll, s. 691)

TBMM'de 1 Kasım 1922’de yapılan oturumda saltanat kaldırılmasına karar verildi. Burdur Mebusu İsmail Suphi Bey tarafından 1 Kasım gününün millî bayram ilan edilmesi, Yozgat Mebusu Süleyman Sırrı Bey tarafındansa alınan kararın dualarla ve top atışlarıyla kutlanması talep edildi.

Yeni Anayasa Çalışmalarının Vazgeçilmezleri Yeni Anayasa Çalışmalarının Vazgeçilmezleri

Saltanatın kaldırıldığı haberi, Anadolu Ajansı tarafından bütün dünyaya şöyle duyuruldu:

“Osmanlı Devleti, Saray’ın ve Babıali’nin cehalet ve sefaleti dolayısıyla asırlar boyu büyük felaketlere maruz kalıp sarsılarak nihayet tarihe intikal etmiştir. İmparatorluğun kurucusu ve gerçek sahibi olan Türk Milleti, Anadolu’da yabancı düşmanlarına karşı başkaldırmış, aynı zamanda mezkur düşmanlarla ittifak içerisinde olan ve milletin aleyhinde çalışan Saray ve Babıali’ye karşı da mücadeleye girişmiştir. Türk milleti Saray’ın ve Babıali’nin ihanetini görünce, ilk maddesi ile hakimiyeti sultanın elinden alarak bizatihi milletin kendisine veren ve ikinci maddesi ile de icra ve yasama güçlerini milletin güçlü eline teslim eden Teşkilat-ı Esasiye’yi ilan etmiştir.”

Ümit DOĞAN

Editör: Kerim Öztürk