"Allah yeryüzündeki bütün nimetleri insanların faydasına sunmuştur. Allah, evrenin çeşitli kaynaklarında insanlar için rızıklar takdir etmiştir. ‘’Yerde hiçbir debelenen canlı yoktur ki, rızkı Allah’ın üzerine olmasın. O, onun karar kıldığı noktayı da bilir, emanet edildiği yeri de. Her şey apaçık bir kitaptadır." (Hud-6)

Fakirlik takdir edilmiş, alına yazılmış, çalışmak ve kazanmakla aşılmaz bir engel değildir, sosyal bir hastalıktır. Kur’an ısrarla çalışmamızı emreder.

‘’O, yeri sizin için boyun eğen bir varlık yaptı. Haydi, onun omuzlarında yürüyün ve Allah’ın rızıklarından yiyin. Dönüş onadır.’’ (Mülk – 15)

Demek ki fakirlik şu 2 sebepten doğar.

1. Tembellik, derbederlik. İslam bu sebebi kabul etmez, mazeret sayar. 

2. Çalışma gücünü yitirmek. Çalışma sahası bulamamak.

Bu sebebe dayanan fakirlik insan tarafından kolayca bertaraf edilemez. İslam işte bu tür yoksulluğun yaratacağı sıkıntıyı aşmak için sosyal dayanışmayı şart koşmuştur. Böylece fakirin de şerefini teminat altına almıştır.

İslamın fakirlikten nefret ettiğine delil olacak bir hadis:

‘’Fakirlik küfre yaklaştırır.’’ (Ebu Nuaym, Hilye)

Peygamber şöyle dua ederdi:

‘’Ey Allah’ım acizlik, tembellik, korkaklık, cimrilik, fakirlik, nankörlük, itaatsizlik, sağırlık, körlük, delilik ve kötü hastalıklardan sana sığınırım." (Hakim ve Beyhaki)

Fuat Çiçekli

Editör: Kerim Öztürk