“Dangalak” desem değil; akıllı... 
Bazı insanlar bağırır çağırırlar, en galiz küfürleri savururlar; rahatlarlar. Sövgü benim defterimde yazmaz... Normal hayatta da küfretmem... Kazara ağzımdan bir sövgü çıksa, çevrem yadırgar. 
Ya buğuz edeceksin ya söveceksin.
Ben buğuz ediyorum... Allah seni bildiği gibi yapsın!
Adamın titri “Prof.”, alanı sosyoloji... 
Ve AKP yönetiminin bir unsuru...
“Türk ırkı yoktur!” diyor.
 “Dangalak” olsa bu sözü söylemez...  “Akıllı” olduğu için şuurlu konuşuyor. Düşmanlık “akıl” gerektirir. 
Eğer ilmî zeminde konuşsa, “Bırak ilim adamları tartışsın.”  dersin. Sen de bildiklerini ortaya koyarsın. Adamın niyeti kötü... 
Ustası kim? Recep T. Erdoğan... 
R. T. Erdoğan ve ekibi Türk’ün adını silmeye ant içmiş. Bu adam da onlara yamanmış ve AKP’nin Merkez Yönetim Kurulu’na girmiş. Elbette siyasetteki ustasının yolundan gidecektir. 
İmam ne yaparsa cemaat ne yapar? Cevabı biliyorsunuz.
Usta, Türk’ün adını silmeye kalkarsa, çırağı Türk’ü toptan yok sayar!
Dünyanın hiçbir yerinde görülmeyen örnek neden Türkiye’de?!.. Neden “İslâmcı” geçinenler Türk düşmanlığıyla donanıyorlar?!
“Şeytan” bu kadar mı içimize işlemiş, bedenimizi sarmış, ruhumuzu gasp etmiş?
Demek ki biz, buna müstahakız. Allah, yoksa bize musibet gönderir mi?
Türk düşmanı Ak Parti yöneticisi sosyoloji profesörüne bu sözleri Allah söyletmiştir.
Kur’ân-ı Kerîm’de ne buyruluyor:
“Ve mâ esâbekum min musîbetin fe-bi mâ kesebet eydîkum” (“Size isabet eden her musibet kendi ellerinizle kazandıklarınız yüzündendir.”) (Şûrâ, 42/30).
Şuurlu Türk düşmanı Prof’.u sırayla bütün üniversiteler davet etsin... Öğrenciler kalkıp sorular sorsunlar ve şuuraltında yatanları “akıllı Prof.” bir bir ortaya döksün. Recep T. Erdoğan’ın “çok bilmiş” danışmanlarını da davet etsinler. Onlar da, R. T. Erdoğan’a her fırsatta tekrarlattıkları etnisiteleri sıralasınlar, insanlarımızı 36 etnik gruba ayırsınlar; birbirimizi ayrıştırsınlar, ümmeti/milleti parçalasınlar... Türk milleti uyanana kadar konuşsunlar!
Halkımız %50 ile Ak Parti’yi başımıza belâ etti. Bu belâdan kurtulabilmemiz için Ak Parti yönetimindekiler asıl niyetlerini açık açık söylemelidirler.
İnsanlarımız, elleriyle kazandırdıklarının kendilerine nasıl bir musibet getirdiğini gördüklerinde gafletten ancak uyanırlar.
Her işte bir hayır vardır: 
“Ve asâ en tekrahu şey’en ve huve hayrun lekum ve asâ en tuhıbbu şey’en ve huve şerrun lekum...”  (“Olur ki, bir şey sizin için hayırlı iken, siz onu hoş görmezsiniz ve olur ki, bir şey sizin için kötü iken, siz onu seversiniz.”) (Bakara, 2/216). 
Yüce Rabb’imin bir bildiği vardır.
Konuşun... Konuşun!.. “Türk bayrağı değişsin!” deyin,  “Türk”ü yok sayın... Her fırsatta ümmeti/milleti dilimleyin, ayrıştırın!