Türkiye Cumhuriyeti'nin 100.yılında ve Atatürk'ün ölüm yıldönümünde benim gibi Türk vatandaşlarını çok mutlu eden ama Türk Milleti ile Türkiye Cumhuriyeti'nin düşmanlarını çok üzen gelişmeler yaşandı.
Bu törenlerde ve günlerde, Türk Milleti varlığını ve birliğini dosta düşmana tüm azameti ile gösterdi.
Atatürk bizlere daima "iç cephe"nin öneminden bahsederek iç cephenin sağlam tutulması gerektiğini vasiyet etmişti.
Türk Milleti de, muhataplarına ama Cumhuriyet'in 100.yıl gününde ama 10 Kasım'da iç cephenin ne kadar sağlam ve dirençli olduğunu gösteren gereken mesajları verdi.
Yaşananlar bize, Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet'in "Milletleşme Projesi"nin başarıldığını gösterdi ve buna çok sevindik.
Hatırlayın ki, Osmanlı-Türk İmparatorluğu din esasına dayalı çok kültürlü, çok dilli ve çok etnik kökeni içinde barındıran bir, devlet idi... Bu devletin yıkılması ile birlikte Türk unsuru esas alınarak milli, üniter ve laik bir devlet kuruldu aynı zamanda milletleşme yolunda önemli adımlar atıldı.
Aslında bir zenginliğimiz olan bu farklılıklar düşmanlarımız tarafından onlarca yıldır kaşınmaya çalışıldı. Ancak yaşananlar karşısında vatandaşlarımızın sergilediği birlik ve bütünlük bu art niyetli teşebbüsleri boşa çıkarmıştır. Bu 29 Ekim ve 10 Kasım'da çok net görülmüştür. Milli birlik ve bütünlükten yana tavır koyan bütün vatandaşlarımızın bu tutumu her türlü takdirin üzerindedir.
Türk Milletinin sergilediği bu güçlü irade, düşmanlarımızın Türkiye ile ilgili planlarını yeniden gözden geçirmesini gerektirecektir. Unutmayalım ki, düşman saldırmak için en zayıf anınızı kollar!
Türkiye'nin yakın çevresi başta olmak üzere dünyanın bir çok köşesi ateş çemberi içindedir. Birilerinin planlarında Türkiye'yi de bu ateş çemberinin içine almak vardır. Ancak 29 Ekim ve 10 Kasım'da Türk, Milletinin oluşturduğu eşsiz tablo, Türkiye'nin düşmanlarının içte ve dışta planlarını yeniden revize etmesini gerektirmiştir.
Onun için tarihi bir olay yaşanmış ve Türk Milleti oyunları bozmuş tuzakları kaldırıp atmıştır.
Böyle bir tarihi hadiseye bilerek veya bilmeyerek katkı sunan vatandaşlarımızın her birine ayrı ayrı teşekkür ile, şükran dolu duygularımı arz ediyorum.
"Ne Mutlu Türk'üm Diyene" demeye devam ederek birliğimizi daha da pekiştireceğimizden ve üzerimize yönelecek tehlikeleri her birlikte bertaraf edeceğimizden zerrece şüphem yok!
Yeterki, Türkiye'nin hepimiz için asla vaz geçilmeyecek bir vatan olduğunu unutmayalım!
Özcan PEHLİVANOĞLU
17 Kasım 2023 / İzmir