"Milliyetçi İttifak"ı  cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi kurmuş ve manifestomuzda gerekçelerimizi açıklayarak dört hedef ortaya koymuştuk:

1- Türk milliyetçisi bir adayın seçimlere katılmasını sağlamak.

Kapı aralığından bir hastane gerçeği… Kapı aralığından bir hastane gerçeği…

2- Seçimlere katılmak için gerekli olan yüz bin imzayı toplamak.

3-Türk milliyetçilerinin çıkacak bu aday sayesinde dağılan siyasi iradelerinin toplanması ile ortaya çıkacak gücü göstermek ve bu gücün ortaya çıkması ile bölücü oyların odağı HDP’nin Türkiye siyasetinde belirleyici ve vazgeçilmez olduğu iddiasını çürüterek Türk siyasetinin odağındaki belirleyici gerçek gücün Türk milliyetçileri olduğunu göstermek.

4-Türk milliyetçilerinin ortaya çıkacak belirleyici gücünün görünür olmasının tabii sonucu olarak   Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin “yürütme” erkinde Türk milliyetçilerinin belirleyici, etkin ve paydaş olmasının önünü açmak.

Ortaya koyduğumuz bu hedeflerden ilk üçü tam olarak gerçekleşti. Dördüncü hedefle ilgili tespitimizin de zaman içinde tabii seyrinde gerçekleşeceğine olan inancımızı korumaktayız.

Seçimlerden bugüne 6 ay geçti.

Bu zaman zarfında seçimlerin hemen ardından, ilk günlerde Millet İttifakı’nı destekleyen arkadaşlarımız, bizlere büyük bir kızgınlık ve siyasi iddialar ile ciddi tenkitler yaptılar ve hakaret içerikli sözler söyleyerek tavırlar aldılar.

Ayrıca, Millet İttifakı’nı ve Cumhur İttifakı’nı desteklemeyen fakat Türk milliyetçilerinin siyasi birliğinden geleceğe ait ümit ve beklenti içinde olan samimi birçok arkadaşımız da Sn.Sinan Oğan’ın Cumhurbaşkanı adayı olarak Sn. Erdoğan’ı desteklemesi sebebi ile büyük bir hayal kırıklığı yaşayarak bu sonuca sebep olduğumuz için bizlere kızdılar, kırıldılar hatta davamıza ihanet ettiğimiz iddialarında bulundular.

Aslında bizler sadece “hedeflerin doğruluğuna ve kendiliğinden harekete geçeceğine inandığımız milliyetçi-ülkücü hareketin “özgür gücüne” inanarak küçük bir adım atmıştık.

Hepiniz çok yakından biliyorsunuz ki ne seçim süreci öncesinde ne de seçim sonrasında, hatta bugüne kadar hiçbirimizin ne tek tek ne de seçilmiş sözcüler olarak tek bir AK Partili siyasi isim ve yetkili ile bir saniyelik bir görüşmesi olmadı. Cumhurbaşkanlığı çevresinden de hiçbir yetkili siyasi ve saraya yakın bir isimle asla bir araya gelmedik ve onlarla bir görüşme yapmadık.

Biz bir siyasi parti kurmak ya da bir  sivil toplum örgütü kurmak için de yola çıkmadık.

Bu konudaki görüşlerimizi ilk açıklamamızda söylemiştik.

Amacımız sadece yeni seçim sisteminin verdiği bir fırsatı değerlendirerek dağınık olan Türk milliyetçilerinin bir kısmının da olsa CB seçim sandığında birleşerek özgür potansiyel güçlerinin görünür kılınmasını sağlamaktı.

Çünkü mevcut “Millet İttifakı” ve “Cumhur İttifakı” arasında bölünecek ve bir kısımının da sandığa gitmeyecek olan milliyetçi oylar bilinmeyecek ve Türk milliyetçilerinin gücü sayılabilir ve tartışmasız bir gerçeklik olarak asla ortaya çıkmayacaktı.

Bu gücümüzün ve de bu gerçekliğin ortaya çıkması ve Türk milliyetçilerinin gelecek günlerde Türk siyasetinde etkinliğinin ve en güçlü belirleyici siyasi hareket olarak tekrar görünür olmasının karşılığında, bizlerin uğradığı haksız ve bir kısmının da iftira niteliğinde olan eleştiri ve suçlamaların elbette hiçbir önemi olmayacaktı.

Burada “Milliyetçi ittifak” ile aynı hedef ve hassasiyetleri taşıyarak “ATA İttifakı’nın” seçim iş birliğini oluşturan ZAFER PARTİSİ genel başkanı Sn. Ümit Özdağ’a ve Türk milliyetçilerinin seçimlerde aday arayışına  cesareti ve fedakârlığı ile “kimse yoksa ben hazırım” diyerek Türk milliyetçilerinin bağımsız gücünün ortaya çıkması için köprü olan Sn. Sinan Oğan Bey’e de teşekkürlerimizi sunmak isteriz.

İkinci turda Sn.Ümit Özdağ’ın ve Sn.Sinan Oğan’ın CB adayları arasında farklı tercihlerde bulunması karşısında bizlere düşen verdikleri bu kararları saygıyla karşılamak ve Türk milliyetçilerinin “yürütme” organında kim seçilirse seçilsin yer almasına fırsat vereceği düşüncesi ile kendilerini yalnız bırakmamaktı.
Bizler de onu yaptık ve seçimlerde arkadaşlarımız her iki tercihe de saygı duyarak oylarını ikinci turda özgürce kullandılar.

Seçim sonrası 6 ay sessizce bekledik.
Kırıcı tartışmalardan kaçındık ve zamanın bazı gerçekleri daha görünür kılacağına inandık.

Bu geçen 6 ay içinde bizlerin hatalı ve yanlış hedefler içinde olduğumuz iddiasında olan hareketimizin bilinen kanaat önderlerinin, bizlerin hedeflerinden daha doğru bir hedef için ve daha güçlü ve geniş tabanlı örgütlü bir yapı içinde bir araya gelmelerini ümitle ve sabırla bekledik.

Seçim sonrası ümitlendiğimiz birkaç teşebbüs oldu ve açıklamalar yapıldı. Fakat bazı tespitler ve mevcut siyasi durumun analizi ile haklı muhalefet cümlelerinin yer aldığı bildiriler ve sonrasında da henüz somut ve elle tutulur bir şekilde Türk milliyetçilerinin siyasi birliği için çalışma başlatılamadı.

Türk milliyetçiliği ideolojisini siyasi hareketlerinin merkezine alan siyasi partiler de bugüne kadar mahalli seçimlere odaklı ortak bir strateji için henüz adım atmadılar.


"Milliyetçi İttifak" olarak önümüzdeki günlerde görüş ve düşüncelerimizi yine hedef odaklı ve de Türk milliyetçilerinin ülkemizin her köşesinde  arzu ve beklentisine paralel olarak yerel seçimlerle ilgili açıklamalarımızın yer alacağı ikinci “yerel seçimler manifestosu "nun da çalışmalarına başlamış durumdayız.

Bu çalışmalara başlamadan önce “Milliyetçi İttifak” grubumuzda yer almak isteyen yeni arkadaşlarımızın ve ikinci çalışma dönemimizde de yeniden bizlerle birlikte olmak isteyen arkadaşlarımızın belirlenmesi için gruptaki haberleşmelerimize kısa bir süre ara vereceğiz.

 Katılımlarla her gün büyüyen ve genişleyen "Milliyetçi İttifak” grubumuzda teklifinize sunduğumuz kurallarımızı sizlerle paylaşmak istiyoruz.
Görüşlerinizi ve yeni tekliflerinizi bekliyoruz. 

1- Önümüzdeki yerel seçimlerde Türk milliyetçisi partilerin ortak seçim stratejisinde birleşmeleri için çalışmak ve Türk milliyetçisi kamuoyunun baskısını bu doğrultuda oluşturmak.

2-Türk milliyetçiliği ideolojisini merkeze alan MHP, İYİ PARTİ, BBP, ZAFER PARTİSİ başta olmak üzere diğer milliyetçi partilerin aday listelerinde ülküdaşlarımızı karşı karşıya getirmenin onulmaz yaralar açacağının bilinci ile taraflara ısrarla gerekçeli uyarılarda bulunmak.

3-Grup paylaşımlarımızda özgün, yeni fikir ve iddiaları paylaşarak, sosyal medyada başka merkezlerde hazırlanmış video ve propaganda malzemelerinin tekrar tekrar paylaşılmasından kaçınmak.

4- Hedefimizin Türk milliyetçisi adayların yerel seçimlerden güçlü çıkması olduğunu unutmadan, Türk milliyetçilerinin siyasi oy bütünlüğünü bozacak dili kullanmamak ve hareketimiz içindeki tartışmalardan azami hassasiyetle uzak durmak.

5-Seçim stratejimizi, eğer Türk milliyetçileri yerelde siyasi oy bütünlüğünü sağlarsa bu birlikteliğin ortaya çıkaracağı sinerji ile Türk milliyetçisi adayların seçilme şansının birçok seçim mahallinde çok yüksek olduğunu ısrarla ifade etmek ve falan partinin kazanması yerine falan partinin desteklenmesi gibi siyasi iddiaların zafiyet ve öz güven eksikliği olduğunu unutmamak.

6- Yerel seçimler öncesi Türk milliyetçisi adaylar gösterme konusunda ortak safta “Milliyetçi İttifak” olarak buluşan partilerin tabanımızda desteklenmesi konusunda kamuoyumuzu diri tutacak örnek paylaşımlarda bulunmak.

7-CHP ve AK Parti adaylarının hangi gerekçe ile olursa olsun yerel yönetimlerde Türk milliyetçisi bir aday ya da Türk milliyetçilerinin destekleyeceği bir aday göstermemelerine rağmen farklı sebeplerle desteklenmesinin siyasi acizlik ve zayıflık olacağını ısrarla paylaşmak ve bunu ifade etmek.

Bu ana kurallar çerçevesinde çok kısa bir zaman sonra “Milliyetçi İttifak’ı” arkadaşlarımız ile yeniden yola koyana kadar sağlıkla kalın ve Allah’a emanet olun.

Ulvi BATU
Hakkı Şafak SES    
Av. Özcan PEHLİVANOĞLU

Editör: Kerim Öztürk