Biliyorsunuz Cumhurbaşkanı bizde "Başkomutanlık" makamıdır.
Cumhurbaşkanlığının görevi ve tanımı "Başkomutan ya da Başkumandan, savaşta bir devletin bütün Kara, Deniz ve Hava Kuvvetlerine komuta eden en büyük komutandır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nde Cumhurbaşkanı'nın, TBMM adına temsil ettiği kurumdur. Başkomutanlık, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin manevî varlığından ayrılamaz ve Cumhurbaşkanı tarafından temsil olunur." şeklinde yapılmıştır.
Şimdi Cumhurbaşkanının taşıdığı "Başkomutanlık" sıfatının bu misyonuna ve birde bugün "Başkomutan" adayı olanlara bakın !
Türk milletinin en başındaki makam olan Cumhurbaşkanlığına 3 tane aday var. Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu, Recep Tayyip Erdoğan ve Selahattin Demirtaş…
Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu "Babam Türk'tür, anam Türk'tür. Babam Yozgatlı. Kökümüz, kösteğimiz belli. Ben o iki Türk'ün evladı olarak doğdum." ve Türk milletinin bir mensubu olmakla iftihar ediyorum" diyerek diğer iki aday karşısında Türk milletine mensubiyeti kabul eden bir zihniyet ve anlayış taşıdığını göstermiştir.
Diğer adaylar Recep Tayyip Erdoğan ve Selahattin Demirtaş'ın ortak özelliği ise Türk milletini bölecek bir zihniyet taşımaları ve bunu sürekli eylem-söylem birlikteliği olarak göstermeleridir.
Selahattin Demirtaş'ı çok uzun tanıtmaya gerek yok "Vatanım Kürdistan , Önderim Öcalan" diyen sözde bir milletvekili ve Öcalan'ın kurdurduğu HDP'nin Eşbaşkanı. Bu düzen nasıl bir düzen ki , "Başkomutanlık" makamına bugün adaylardan birisi oluyor.
Diğeri de Türk olmayan ve Türk olmadığı gibi sürekli Türklüğü aşağılayan, horlayan ve Türk milletini yönettiği halde "İlla başına 'Türk' kavramı gelecek veya 'Türk' ifadesi gelecek diyorlar. Kardeşim sen 'illa Türk milleti' olarak diye dayatırsan, öbürü der ki 'Hayır Kürt milleti.' Öbürü çıkar 'Hayır Laz Milleti' der. Niye bunu böyle diyorsun? Diyor ki, 'Türk milleti hepsini kavrar'. Hayır, Türk milleti hepsini kavramaz. Millet hepsini kavrar." diyerek Türk milletini yok sayan Recep Tayyip Erdoğan'dır.
"Milletin Adamı" sıfat takmışlar ama hangi millete mensup olduğu belli değildir.
Türkiye'yi de hedefe koyduğunu açıklayan yabancı ülkelerin projelerinde "Eşbaşkanlık" görevi yapması, özellikle para konusunda hakkındaki iddia ve şaibeler, Türkiye Cumhuriyetini kuran iradeye her daim yaptığı düşmanlık, Türklüğe ait ne varsa iktidar gücünü kullanarak her yerden silmeye çalışması, adının karıştığı adaletsizlik ve hukuksuzluklar, "PKK düşman değil" diyecek kadar Türkiye Cumhuriyetini bölmeye çalışan terör örgütüne yapmış olduğu siyasi yardım ve yataklık, onlarla kurduğu pazarlık masaları, yabancı projelerin başarısı için komşu ülkelerle yaptığı kavgalar "Başkomutanlık" makamına aday olan kişinin en özet halidir.
Bu kişi Allah göstermesin Başkomutan olursa, yok saydığı Türk milletinin hakkını ve hukukunu nasıl koruyacaktır? Başbakan olduğu günden bu yana hangi konuda Türk milletinin hakkını korumuş ki, Cumhurbaşkanı olduğunda koruyacaktır?
MHP Lideri Devlet Bahçeli de işte bu yüzden haykıra haykıra "Allah korusun, Başbakan Erdoğan Çankaya'ya çıkarsa Müslüman katilleri mevzi kazanacak, vaat edilmiş toprakların hayaliyle rüyalarını süsleyen küresel komplonun eli güçlenecek, Sevr yanaşmaları 94 yıl sonra kılıcını kuşanacaktır" demektedir.
Ama ülkemizin en ilginç ve tuhaf yanı da "Türk milleti diye bir şey yok" ,"Türk diye bir ırk yok" ,"AKP sayesinde hepimiz Türk olmaktan kurtulduk" diyen bu zihniyetin en fazla oyu Türklerden alıp, PKK, Barzani ve diğer ihanet şebeklerine hizmet taşımasıdır. Bu çelişki çözüldüğü vakit, sanırım bu millette prangalarından kurtulacaktır.
"Türk milleti demeyin" diyen bir zihniyet, Türk milletine nasıl başkomutan olur? Cevaplanması gereken asıl sorudur.
Türk milleti, Mustafa Kemal Atatürk'ün yazımızın başında hatırlattığımız sözünü ölçü alarak bütünleşmeli ve Türk milletini bölmek için son aşamaya gelmiş zihniyete dersini vermelidir.
Eğer Recep Tayyip Erdoğan ve Selahattin Demirtaş gibi isimler "Başkomutanlık" makamına aday olabiliyor ve yasalar buna izin veriyorsa bu ülke gerçekten "Yeni Türkiye" dedikleri ihaneti meşrulaştırma düzenine kavuşmuş demektir.
MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli bu düzeni bozmak için geçtiğimiz hafta sonu basın toplantısı düzenlemiş ve bu iki ismin YSK tarafından aday yapılmaması gerektiğini somut olaylara dayanarak istemiştir.
Direkt emri Öcalan'dan alan Selahattin Demirtaş ile İmralı'daki Öcalan'ın "Ben diyorum, o yapıyor" dediği Recep Tayyip Erdoğan'ın adının "Başkomutanlık" adaylığına geçmesi bile bu millet için zillettir.
Türk milleti ,"Türk milleti yok" diyenlere, kendi varlığını artık göstermelidir.