Bilindiği üzere Türkçe dünya üzerinde ki en köklü maziye dayanan bir dildir. Şu an dünyada bir çok yerde konuşulan dilimizin önemi özellikle Turan coğrafyasında önemli rol oynayan Türkiye için çok önemlidir. 

Güzel dilimiz okullarda yani eğitim alanlarında şu an verimli olarak öğretilmemekte . Milli kavramını yitirmiş olan Milli Eğitim Bakanlığı derhal kendine çeki düzen vermeli özüne yani Türk kimliğine, milli kimliğine tekrar bağlanmalıdır. Aksi halde gençlik Türklükten, milli meselelerden bi haber yetişmekte. Batı özentiliği güruhun da boğulmaktadır.

Güzeller güzeli, asalet sahibi dilimizin kökenine ve dünyada ki dillerin yerleşkesine bir bakalım ; 

Türkçe,  –   ailesinin  koluna bağlı olan ve eklemeli dillerden de sondan eklemeli bir dildir. Kaynak bakımından birbirine yakın olan diller bir aile teşkil ederler. Dünya dilleri bu şekilde çeşitli dil ailelerine ayrılırlar. Bir  tarihin bilinmeyen devirlerinde bir ana dilden çıkan dillerin oluşturduğu topluluktur. Bu diller arasındaki benzerlikler böyle bir varsayımı kuvvetlendirmektedir. Bir ana dilin yazılı belgeleri olmadığı halde birçok özelliklerini kendisinden türemiş bulunan ailedeki dilleri karşılaştırarak tespit etmek mümkün olabilmektedir.


Dünyadaki başlıca dil aileleri şunlardır:

1. Hint-Avrupa dilleri ailesi:

a. Hint-İran Dilleri: İran, Afgan, Pakistan, Hindistan, Sri Lanka, Nepal dilleri,
b. Slav Dilleri: Rusça, Bulgarca, Lehçe (Polonya), Çekçe, Slovakça, Baltık dilleri,
c. Roman Dilleri (Latinceden türetilmiş diller): İtalyanca, Fransızca, İspanyolca, Portekizce, Rumence…
ç. Cermen Dilleri: İngilizce, Almanca, Felemenkçe, İsveççe, Norveççe…


2. Hami-Sami dilleri: Bu ailenin yaşayan en önemli dilleri Arapça ve İbranicedir.

a. Hami Dilleri: Eski Mısır dili, Kuşi dili, Libya-Berber dili, Çad dili,
b. Sami Dilleri: Arapça, İbranice (Kenanca), Habeşçe, Akatça.


3. Bantu dilleri: Bu aileye Afrika’nın büyük bir kısmında konuşulan Bantu dilleri girer.


4. Çin-Tibet dilleri: Çince, Tibetçe, Vietnamca ve Kmerce bu gruba dahildir.


5. Ural-Altay dilleri: Ural ve Altay dilleri akrabalığı öteden beri tartışma konusu olmuştur. Ne var ki, genel görüşe göre, bu iki kol tek kaynatan çıkmış, ancak zamanla akrabalık bağları çok zayıflamıştır.



Ural ve Altay dillerin akrabalığı bugün için aşağıdaki benzerliklere dayanmaktadır:

· Her ikisi de eklemeli dildir. Yani her iki kolda da sözcük yapısı aynıdır.
· Bu dillerin tümce yapıları da birbirinin aynıdır.
· Bu dillerde ünlü uyumu da ortak özellik olarak kendini gösterir.
· Räsänen’e göre, ünlü bolluğu ve ünsüz seyrekliğiyle sözcük başında ünsüz yığılışmasının bulunmaması da Ural-Altay dillerinin ortak özelliğidir.
· Ural-Altay dillerinde bazı eklerin hem eylemlerde çekim eki hem de sözcük türetmede yapım eki gibi kullanılması da önemli bir benzerliktir.
· Bu diller arasında sözcük benzerliklerine ve eşliklerine de rastlanmaktadır.


Ural Dilleri

Ural dilleri ailesi 
1. Fin–Ugur kolu: 
a) Fin Grubu: Fince, Laponca, Estonca, Mari Dili, Çeremişçe, Komice, Karelce.
b) Ugur Grubu: Macarca, Khansi dili, Mansi dili

2. Samoyet kolu: Samoyet, Nenetçe

Altay Dilleri

Altay dilleri Avrupa'dan, Orta Doğu'ya ve Orta Asya'dan Uzak Doğu'ya kadar uzanan büyük bir coğrafyada konuşulan dilleri kapsayan bir dil ailesidir. Altay kolunda Türk dilleri, Moğol, Tunguz, Japon ve Kore dilleri bulunur.

Altay Dilleri Ailesi 


1.Türk dilleri: 
a) Oğuz grubu: Türkçe, Azerice, Türkmence.
b) Kıpçak grubu: Kazakça, Kırgızca, Karakalpakça, Nogayca, Karaçayca, Başkırca, Kumukça.
c) Uygur grubu (Çağatay grubu): Özbekçe, Uygurca, Salarca.
d) Yakut grubu: Yakutça.
e) Çuvaş grubu: Çuvaşça.

2.Moğol dilleri: Moğolca (Khalka), Buryatça, Kalmukça.

3.Tunguz dilleri: Even, Evenki, Golde, Oroç, Lamut.

4.Kore dili: Korece

5.Japon dili: Japonca


Altay Dilleri Ortak özellikleri 

1. Bu gruptaki dillerin hepsi yapı yönüyle eklemeli dildir.

2. Ön ekler (artikeller) yoktur.

3. Kelime türetme ve çekim son eklerle yapılırken köklerde değişme olmaz. Eklerdeki zenginlik ve çeşitlilik dikkat çekicidir.

4. Söz diziminde yardımcı unsurlar (tamlayanlar, belirtenler) önce, asıl unsurlar (tamlananlar, belirtilenler) sonra gelir: insanlık hâli, sözün doğrusu. Mustafa, türkü söylerken kendinden geçiyordu.

Sıfatlar isimlerden önce kullanılır. yeşil ördek, anlayışlı öğrenci, kahraman ordu. Sayı bildiren kelimelerden sonra çokluk eki kullanılmaz:, beş kardeş, üç kafadar, bin konut.

Cümleler, cümleyi oluşturan unsurların ilgisi bakımından, gelişmekte olan düşüncelerin akla geliş sırasına göre değil, tamamlanmış bir düşüncenin düzenli bir hiyerarşisi şeklinde kurulur.

5. Bu dillerde gramatik cinsiyet yoktur. Bu sebeple cümlelerde cinsiyet farkından kaynaklanan değişiklik yapılmaz: Müdür – müdire, memur – memure, Hâlit – Hâlide; he – she gibi.

6. Soru eki vardır.

7. Aynı şekilden kaynaklandığı saptanan ortak ekler vardır. Türkçe ile Moğolca arasında bu ortaklık daha belirgindir.

8. Altay dilleri ses özeliklerine göre karşılaştırıldığı zaman birtakım ortaklıklar görülmektedir. Bunlardan en belirgin olanı, ünlü uyumudur. Kelime başında l, r ve ñ ünsüzlerinin bulunmaması diğer bir ortaklıktır. 


Altay dil ailesinin kolları şöyledir:


Türk dilleri 
Türkiye Türkçesi
Azerice
Özbekçe
Türkmence
Kazakça
Kırgızca
Uygurca
Kazan Tatarcası
Kırım Tatarcası
Başkurtça
Karaçay-Balkarca
Gagauzca
Halaçça
Yakutça
Çuvaşça
Moğol dilleri 
Buryatça
Kalmıkça
Moğolca
Tungus Dilleri 
Kuzey Tunguz Dilleri 
Güneybatı Tunguz Dilleri
Güneydoğu Tunguz Dilleri
Japonca (tartışmalı)
Korece (tartışmalı)

Yukarda görüldüğü üzere dilimiz Ural - Altay dil ailesinden günümüze konumunu, özelliklerini koruyarak yaşanmaktadır. Dilimizi korumak biz Türk  milliyetçilerinin en önemli görevidir. Bulunduğumuz her alanda güzel dilimizi korumak Ülkücünün dünya görüşünde ki asli unsurdur.


'' Türk demek Türkçe demektir, Ne Mutlu Türk'üm diyene '' Mustafa Kemal Atatürk