29 Temmuz 1980 yılının iftar sonrası teravi namazına Gültepe yahya kemal de bulunan Tanrıöver camisine bir kaç adım kala dev sol kızıl kominist militanlar tarafından pusuya düşürülerek üç kurşunla dedem İbrahim Koç şehit edildi. Siz hiç sessizliğin yerini kurşun seslerine bıraktığı anda mermi seslerini saydınız mı ? Ardında bıraktığı en küçükleri 6 /7/8 yaşlarında olan , 8 evlatları evleri yakın olduğu İçin üç kurşun sesini dün gibi hatırlıyorlar . ( Hayatları boyunca bu tranva ile yaşamayı öğrenerek) Son nefesini büyük teyzem Satu Karakuş un kollarında verirken bile dilinden Kelime-i şehadet dökülen dedem ?

Bize bıraktığın şerefli kanı ömrümüzün sonuna kadar iliklerimize kadar hissedeceğiz . Hani diyorlar ya dededen hanlar hamamlar kaldı . Bize Ülkü denilen nazlı yari miras bıraktın . Mekanın cennet olsun dedem . Senden aldığımız sancağı şerefle onurla taşımaya devam edeceğiz . Varsın birileri makamlarda saltanat sürmeye devam etsin . Unutanlardan olmadık , olmayacağız . Bize senin Onurlu Şerefin bir ömür boyu yeter . Ruhu İçin el Fatiha

YETER Mİ?

İbrahim'di adım Koç'tu soyadım,

Hak yolda yürürken buldular beni.

Camiye kalmıştı sayılı adım,

Yaylım ateşiyle vurdular beni.

Kaldırım taşına serdiler beni.

İftarı yaparak düştüm yoluma,

Allahsızlar pusu kurmuş ölüme.

Can vermeden tekbir geldi dilime,

Yaylım ateşiyle vurdular beni.

Kaldırım taşına serdiler beni.

Göğsüme saplandı onlarca mermi.

Alnıma doluşan al kanım ter mi?

Mertçe canı verdim söyle yeter mi?

Yaylım ateşiyle vurdular beni.

Kaldırım taşına serdiler beni.

Şehadet yurduna bende eriştim,

Sevdiklerim ile bir bir görüştüm.

Vatan toprağına kanla karıştım.

Yaylım ateşiyle vurdular beni.

Kaldırım taşına serdiler beni.

Dindari kalemin yazdıkça ağlar,

Kırk iki yıl geçsede gözlerin çağlar.

Gayrı viran oldu yemyeşil bağlar,

Yaylım ateşiyle vurdular beni.

Kaldırım taşına serdiler beni.

Dindari/ Osman Dindar ağabeyimizin yüreğine sağlık

(İbrahim Koç anısına)

Editör: Kerim Öztürk