Farklı kanaatte bile olunsa, alınan karara uyulması, tüm ülkücülerin dava adamlığı gereği değil midir? Nasılsa benim dediğim olmadı, alınan karara uymayayım,sabote edeyim sulandırayım demek nasıl bir ülkücülük teşkilatçılık ve MHPli anlayışıdır?
Şahsi kanaatlerimize uymasa bile alınan karalara uymak dava adamlığı gereğidir.Dışarıdan gazel okuyarak,ancak başkalarının sam yeline ateş olunur,böylece ülke hazana çevrilir. Daha büyük zillet, rezalet ve aşağılanma yaşamamanın olmazsa olmazı, yapı içinde olmak, kararlara uymak, eleştiri hakkını, farklı düşünme hakkını, sürekli zinde tutmak, mücadeleye yapı içinde devam etmekle mümkündür. Yani MHP kökenli birisi aday olsun,sadece Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde lafı edilen,yeni bir söylem değildir.Kaldı ki Cumhurbaşkanı adayı geçmişte başbuğun,Orta doğu danışmanıdır.
Yıllardır milletvekili adayı,belediye başkan adayı,ilçe başkanı ve il başkanlığı tartışmalarında bu yaşanmıştır.Ve halen yaşanmaya devam ediyor. Hiç bir mazeret MHP için çalışmamayı haklı gösteremez.Yani bu kafa ile bu harekete aday dayandıramayız.Sonuçları eleştirme kolaycılığı yapanlar, seçim süreçlerinde veya normal zamanlarda, katkı yapmadıkça, söylemleri inandırıcı olmaz. MHP artık tabandan tavana liderler hareketidir.Herkes bulunduğu mahalleden, köyden, kentten, hareketin parçası olmadığı müddetçe daha büyük mağlubiyet ve hüzünlere hazır olmalıyız.
Genel başkanı veya başkalarını eleştirerek, sadece kendimizi kandırırız.Herkes yangına müdahale etmeli, ihanet sürecine engel olmalı, ülkenin gidişatı konusunda, sorumluluğunu başkalarına yıkamaz. Hepimiz yegan yegan gidişattan mesulüz.İdeolojik ezber ve hafızamızı tazelememiz ve durum muhakemesi yaparak, vaziyet almak, milli duruş sergilemek şeref borcumuzdur. MHP'nin tüm teşkilat yapısı içinde, görev yapmanın zorluğunun farkında olarak, empati yapmalı, küçük hesapları bir kenara bırakarak büyük düşünmeli, bütünü gözden kaçırmamalıyız. Yani siz bu teşkilat yapısı içinde, eleştirdiğiniz görevde olsanız ne yapacaksanız bunu yapıda kalarak, hatırlatma, ikaz ve katkı yaparak, kendinizi değil hareketi bir yerle taşımanın derdinde olmalısınız.
Nefsi, beni, egolarımızı, ayaklarımızın altına alarak, dava adamı idrak ve şuuruna varmalıyız.Bugün artık, birlik, bütünlük ve kenetlenme binanın tuğlaları gibi birbirimize kuvvet ve destek verme zamanıdır. Yarın Allah huzurunda, tarih huzurunda vebal altında kalırız.Seçimler elbet önemlidir,ama hayat ve süreçler devam ediyor, Hata yapılabilir,yanlışta yapılabilir ama bir yanlış, hareket mensuplarının idam ilmiği olmamalıdır. Zafer mutlaka inanan ülkücü Türk milliyetçilerinin, efendimizin övgüsüne mazhar olmuş Türk milletinin olacaktır.