Ankara’da Ulus meydanında sembol haline gelmiş bir anıt bulunuyor. Bu anıt uzun yıllardır Ankara’nın simge yerlerinden birisi olurken bu anıtın yapımı ve sonrasında yaşanan süreç ile ilgili bazı özel bilgiler yüreklere dokunmayı başarıyor. Ulus Cumhuriyet Anıtı’nın az bilinen hikayesinden haberdar olanlar bu anıtın öneminin ne kadar büyük olduğunu anlıyorlar.

ULUS CUMHURİYET ANITI’NIN ÖZELLİKLERİ

Ulus Cumhuriyet Anıtı 1927 yılında Türk ulusunun Kurtuluş Savaşı kahramanlarına bir armağanı olarak yapıldı. Anıtın yan yüzünde stilize edilen iki kurt başı bulunmaktadır. Anıtın ön kısmında ise iki asker yerleştirilmiştir. Bunlardan biri eliyle arkadaşlarını savaşa davet ederken diğeri ufukları gözlemektedir.

Gövdenin sağ yüzünde kabartma şeklinde Atatürk ve arkadaşlarının Başkumandanlık Meydan Savaşında, sol yüzünde Türk Bayrağını selamlayan işgal ordusu tasvir edilmiştir. Gövdenin üst kısmında “ Ordular, İlk Hedefiniz Akdeniz'dir, İleri! Dumlupınar 1922“ yazılmıştır.

Arkada devrilmiş bir çınar ağacı içinden fışkıran fidan ise Osmanlı İmparatorluğu'ndan Türkiye Cumhuriyeti'nin çıkmasını sembolize etmektedir. Arka yüzde mermi taşıyan kadın figürü, Türk anasının Kurtuluş Savaşındaki kahramanlığının bir hatırasıdır. En üstte Atatürk Başkumandanlık kıyafeti ile at üzerinde bulunmaktadır.

Ankara Ulus Cumhuriyet Anıtı'nın az bilinen Kıbrıs detayı

1932 YILINDA KIBRIS AYRINTISI!

Cumhuriyetin 10. yılında ülkenin her iline, her ilçesine ve her bucağına Cumhuriyet meydanı yapılması kararlaştırılmıştı. Ankara’da bu meydan kurulmuş olduğundan orası için özel bir uygulama düşünüldü. Türkiye’nin tüm illerinden, ilçelerinden ve bucaklarından toprak getirilerek bu anıta konulması için harekete geçildi.

Alınan karar üzerine Türkiye’nin dört bir tarafından Ankara’ya toprak getirilmesi için seferber olundu. Ancak o dönem Türkiye bağımsızlığın gururunu yaşarken Kıbrıs İngiliz hakimiyeti altındaydı. Esir olan Kıbrıs’tan Ankara’ya toprak getirilmesi çok tartışıldı. Kıbrıs Türkü bu özel uygulamada kendi topraklarının olmayacak olmasından büyük üzüntü duyuyordular.

Bu gelişmeler yaşanırken 1932 yılında Kıbrıs Türk talebe Birliği kuruldu. Bu birlik daha sonra Kıbrıs’ta Türklerin bağımsız olmalarında önemli bir rol oynayacaktı. Bu sırada Ankara’da ilgili törenin vakti de yaklaşıyordu. Bunun üzerine Ormancı Celal, Ekrem Şölen, Nusret Sadık beyoğlu ve Kıbrıslı gençler İstanbul’a gittiler. Cerrahpaşa Hastanesi’nin Başhekimi Rüştü Çapçı ile görüşüp ona bir teklifte bulundular. Kıbrıslı gençler armağanlarını o dönem CHP yöneticisi olan Cevdet Kerim İnceada’ya teslim ettiler.

Türkmenistan kurulmasını neden istemiyorlar? Türkmenistan kurulmasını neden istemiyorlar?

Herkes Kıbrıslı gençlerin bu armağanlarının ne olacağını merak ediyordular. Türkiye’nin dört bir tarafından getirilen topraklar o gün kaideye konuldu. Sonunda ise Kıbrıs Türklerinin armağanı kaideye yerleştirildi. O gün orada olanlar gözyaşlarına hakim olamadılar. Kıbrıs Türkleri işgal altındaki memleketlerinden toprak getirememiştiler ama tek tek kanlarını armağan etmişlerdi. Kıbrıs’tan esir bir toprak parçasını kaideyi koymayı kendilerine yediremeyen bu gençler, “Bizim hür toprağımız yok ama, o toprakları hür yapmak üzere dökmeye hazır kanlarımız var.” dediler. O gençlerin milli bilinci ile Türkiye’nin de desteği ile Kıbrıs Türkleri 1974’te bağımsızlıklarını aldılar.

Ankara Haber den Alıntı

Hayrettin Barut

Editör: Kerim Öztürk