Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi anket şirketlerinin verdiği sonuçlarla seçim sonucunda ortaya çıkan değerler birbirini tutmadı. Anket şirketleri verdiği sonuçlarla seçimi son güne kadar manipüle ettiler. AKP'lilerin beklentisini yükselttikleri gibi, halkın direncini kırdı. Sorun şu, bu anket şirketleri bu yanlış algı oluşturan sonuçları maddi menfaat karşılığı bilerek mi yaptılar? Yoksa sonuçları gerçekten bilemediler çuvalladılar mı? Bu seçimle birlikte anket şirketleri çuvalladılar. 

KONSENSÜS: Erdoğan yüzde 58, İhsanoğlu yüzde 30.3, Demirtaş yüzde 7.8 

GENAR: Erdoğan yüzde 54.7, İhsanoğlu yüzde 36.9, Demirtaş yüzde 8.4 

A&G: Erdoğan yüzde 55.1, İhsanoğlu yüzde 33.3, Demirtaş yüzde 11.6 

ANAR: Erdoğan yüzde 55.7, İhsanoğlu yüzde 36.4, Demirtaş yüzde 7.9 

Gezici: Erdoğan yüzde 55.3, İhsanoğlu yüzde 34.6, Demirtaş yüzde 10.1 

SONAR: Erdoğan yüzde 53.3, İhsanoğlu yüzde 36.9, Demirtaş yüzde 8.3 

Metropoll: Erdoğan yüzde 49.7, İhsanoğlu yüzde 41.4, Demirtaş yüzde 8.9 

KONDA: Erdoğan yüzde 57, İhsanoğlu yüzde 34, Demirtaş yüzde 9 

DENGE Araştırma: Erdoğan yüzde 54,9 İhsanoğlu 34,9, Demirtaş yüzde 10.2 

Bazıları ya fazla yemlenmiş, ya yalakalık sınırını aşmış olmalılar ki, uçmuşlar. Bu seçim Erdoğan için ölüm kalım meselesiydi. O sebeple olacak ki, anket şirketleri büyük bir algı yanılması, yönlendirme yaptılar. Bu sonuçları her gün ekranlarda gören insanlar yorumcuların da etkisiyle seçime gitmeye gerek görmemiş olacaklar ki katılım çok düşük oldu. Seçime katılım düşük olunca da oy oranları aynı olduğu halde yüzdeler değişti. Bu da bu günkü sonucu doğurdu. 

Seçime katılım çok düşük oranda gerçekleşti. Hatta tarihin en düşük katılımı diyebiliriz. Sırasıyla; 

2011 Genel Seçimi Katılım %87 AKP!nin aldığı oy 21466 366 %49.96 

2014 Yerel Seçim Katılım %89 AKP'nin aldığı oy 20 519 829 % 42.87 

2014 Cumhurbaşkanlığı Seçimi Katılım %73 aldığı oy 20 999 787 % 51.80 

Evet, bu sonuçlara herkes iyi baksın. Seçime katılmayanlar, boykot edenler, tepki gösterenler yaptıklarıyla yani seçime katılmamakla neye sebep olduklarını görmeliler. İşte en başından beri herkes sandığa gitsin dememizin nedeni buydu. Bir başka veri 2011 seçimlerine 43 milyon 943 bin kişi katılmış 

2014 seçimlerine (yerel) 46 milyon 682 bin kişi katılmış 

2014Cumhurbaşkanlığı seçimine 41 milyon 281 bin kişi katılmış 

Bu sonuçlara göre katılımın en yüksek olduğu seçimde AKP en düşük yüzdeyi almış. Katılımın en düşük olduğu seçimde de en yüksek yüzdeyi almıştır. Ne yazık ki bunu anlamayanlar, anket şirketlerinin manipüle etmesiyle, AKP'nin ve tüm yardakçılarının yorumlarına uyarak sandığa gitmediler. İşte İşçi Partisi ve benzerlerinin AKP'yle ortaklığı tam bu noktada olmuştur. 

Sizi bu yazıda biraz rakamlara boğdum. Ancak olayın iyice anlaşılması için bunlar gerekli. Böylece bu seçimin en büyük mağlubu demokrasidir. Demokratik haktır. Bu seçim bize göstermiştir ki insanlar demokratik haklarını kullanmadıkları takdirde istenmedik sonuçlarla karşılaşabiliyor. Bu gün içinde bulunduğumuz durum onlardan biridir. 

Bu günden itibaren sandık kaçaklarının memleket hakkında görüş bildirmeleri inandırıcı olmayacaktır. Tatillerini bırakıp sandığa gitmeyenlerin, kurdukları rakı masalarında, entel sohbetlerinde, otel lobilerinde memleket kurtaran konuşmalarının hiçbir kıymeti harbisi olmayacaktır. 

Türk milleti geleceği ile ilgili büyük bir imtihanı kaybetmiştir. Kendisi için hazırlanan ipi boynuna geçiren adam olmuştur, kendi ayağına kurşun sıkan pozisyonuna düşmüştür. Bu seçimle birlikte her türlü yolsuzluğa pirim verilmiştir. 

Milliyetçi Ülkücü Hareketin muhterem Lideri Devlet Bahçeli şöyle diyor; 

"Esasen bugün; rüşvet onay görmüş, dürüstlük kaybetmiştir. Yolsuzluk olur almış, adalet gerilemiştir. Haram yükselmiş, helal düşmüştür. Zillet, rezalet ve hezimet öne geçmiş; dik duruş, temiz yönetim, ilkeli siyaset geriye düşmüştür." Ve ekliyor; 

"Demokrasi hırsızlığın aklanacağı bir zemin değildir. Sandık ihanetin ve inkârın temize çıkacağı yer de değildir. Herkes sussa da biz gerçekleri, milletimizin yararına olacak doğruları haykırmayı cesaretle sürdüreceğiz. Herkes dursa da biz durmayacak, herkes vazgeçse de biz yılgınlığa düşmeyeceğiz. Ve inşallah AKP'yi iktidar koltuğundan demokrasinin imkânlarıyla, milletimizin tertemiz desteğiyle indireceğiz." 

MHP'li olduğu halde sandığa gitmeyen ya da Demirtaş'a, Erdoğan'a oy verip ortaya çıkan sonuçtan dolayı Lider Devlet Bahçeli'ye saldıranlara diyoruz ki; 

Yolumuz Allah yoludur dönmeyeceğimizi herkes bilmeli. 

Korkanlar, AKP'nin attığı kemiklerle geçinenler, 

Lidere dil uzatmadan önce aynada kendilerini görmeli. 

Ülkücü Hareket Başbuğunun izinde, 

Lider Bahçeli'nin emrindedir. Bunu herkes böyle bilmeli! 

Sağlıcakla kalın!