Seçim gününe az süre kaldı. Süre azaldıkça da heyecan nispeti yükseliyor. Manifestolar, beyannameler ortalığa serildi… Partiler, seçmenin görücülüğüne çıkıyorlar… Her partinin oy ve tercih adına önem arz ettiği, bir seçim sistemine geldik.
Sorularla meraka mucip, belirsizliklerin hüküm sürdüğü ahvalde 24 Haziran’a yaklaşmaktayız:
İlk turda bitecek midir?
RTE ilk turda kazanamazsa, 2. turda kaybeder mi?
HDP meclise girer mi?
İYİ Parti ne kadar oy alır?
Vs…

Sisteme itiraz eden muhalefet, sanırım böyle seçim atmosferi ve tercih dağılımını ön göremedi. Muhalefetin yanıldığı malum: “2 partili meclis olacak, diğerleri silinecek” iddiası tersyüz edildi. Görüyoruz; neredeyse meclise girmeyen parti kalmayacak! Kürtler ve dahi Komünistler, HDP’ye ağırlık verirlerse (ki öyledir) bölücüler dahi yine TBMM’de sandalye işgal edecek!
Nazarımda hepsinin eksik kaldığı hususlar söz konusu. Kimileri inandırıcılıktan uzak; bazı vaatler, vaatten öteye; uçuk ve havai… Seçim işi, hala MAZOT’a kitlenip kalıyor. San ki Mazot ile iş bitecek, sorunlar hallolacak… Muhalefetin ezberi olmuş, çıkmış mazot…
Muhalefetin eksiği fazlası eleştirilir; ama şu yazacağım meselede şaka, gırgır; tevil, oy ve siyaset hesabı yapılamaz! Millet İttifak’ını oluşturanlar maalesef bir konuda tehlikeli sularda yüzüyorlar. Demirtaş / HDP / Kürt Sorunu / Açılım başlıklı mülahazalar, artık herkesi yakar! Ey Meral Akşener; sen de kendini bu furyaya kaptırmayasın.. ki sanırım kaptırmaktasın!..
Selahattin Demirtaş ve partisi HDP terör destekçisidir. PKK’nın sureti haktan görünen, mürai ve provokatör/kışkırtıcı uzvudur. Demirtaş’ın hükümlü değil, tutuklu olduğu martavalına lüzum yok! Hendek kalkışması; öncesi ve sonrası tutumları utanmazca devam ediyor.” İnsanlar hendek kazarak, kendini korudu” saçmalığını dile getiren Pervin Buldan, Selahattin Demirtaş ve partilerine siyasi destek çıkmak ihanetle eş değerdir. Biz o HENDEK İHANETİ ve sonrası gelişen hadiselerde binlerce şehit ve gazi verdik. Her n’olursa olsun, HDP ve mensuplarına asla taviz verilmemelidir. İktidar dahi, bu meselede zayıf kaldı; birkaç önlem harici (OHAL kapsamlı) tedbir dışında adım atamadılar. Kürt seçmene şirin görüneceğiz, deyi saçmalamanın âlemi yoktur!

MHP tercihli ve gereklilik arz eden siyasi ahvale binaen, AKP ile yapılan Cumhur İttifakı yalan yok, beni mutmain kılmıyor!
Neden mi?
Türkiye yolsuzluk/kayırmacılık ülkesi olma yolunda, AKP ile rekorlar kırdı. Klientalizm kavramı hiç bir dönem olmadığı kadar, AKP ile özdeşleşmiştir. Özal’a bile rahmet okutan bir yandaşlık, adamcılık süreci gözlerimizin önünde arsızca cereyan etmedi mi? Demokrasiyi kanıksamayan, hesap verilebilirliği tanımayan, hukuk ve nizamı kendince yönlendirmek isteyen zihniyetin ağır bastığı yapının adıdır, AKP!
R Graham “Orada al, burada ver” düzeni demiş. İhaleden kıvırt, makarna kömür dağıt; halkı kavrala ve angaje/bağımlı et! Akp mekaniği yıllarca böyle işledi ve siyaseten tahvil edildi. 15 Temmuz girişimi bunlara İLAHİ SOPA etkisi yapıp, akıllarını başlarına devşirir mi? RTE, C. Başkanı seçilse de en azından mecliste MHP’ye mecbur kalabilir. Sistem yenilemesi, olumlu manada evvele zihniyet terakkisidir. İhaleci, yandaş AKP’li kafasıyla sistem ehlîleşemez. Mesela, o kadar KİK değiştirilmesinin izahı yok! Müteahhitler iktidarına dönüştürülen hükümet yapısı ile rantçı/muhafazakâr dizaynın memleket umumuna hayrı olmadığı besbelli.
Ne kadar adil-hakkaniyetli olacaklar?
Ve yine…
Ne kadar şeffaf olacaklar, liyakate önem verecekler?
Önce ben, partim, yüklenici/üstlenici; sonra memleketim, demekten vazgeçerler mi?

Umarım MHP’ye ihtiyaçları sürer ve Sn. Bahçeli, bu hususların düzeltilmesi gerekliliğini RTE’nin kafasına kazıyabilir. Yoksa CHYS zebun olur, parlamentarizmden hükümet deneyiminden beter sonuçlar doğabilir.
Sn. Bahçeli; eğer Cİ’ye oy verelim, diyorsa… Ben, vallahi bu AKP ve RTE’ye güvenmemekteyim! Şu kesin ki, devlet yönetme usûl ve esaslarının tepeden tırnağa değiştirilmesi gerekliliğini farkındayım. Muhalefetin sistem tıkanıklığını görememesi; değişimin mecburiyet ve hayatiyet kesbettiğini anlamaması üzücüdür. 70 yıla yakındır denenen hükümet sistemi, bürokratik yapı ve kurum refleksleriyle birlikte iş bu siyaset kültürü, demokrasi algısı bir arada okununca Devlet Bahçeli’nin çıkışına; ancak namuslu bir Türk hak verir!
RTE’li Cİ’yi risk edip, deneyeceğiz! Sağlaması basit; çünkü öbürlerinde zerre memleket idare kafası yok. Gelecek ufku koyamayanlar; sadece meydanlarda lakırdı yapmaktalar. CHP, İYİ Parti vd.. statik ve politik işportacı kafanın esiri olmuş numuneleri teşkil ediyorlar. CBHS hukuk, idare ve demokratik esaslar dairesinde nitelik denkliğini sağlar ise, 2023 Türkiye’si hedeflerimizi gerçekleştirecek platform/düzlem noktasına gelebilir. Türk Milliyetçileri böyle bir yansıma ve ufuk okumasıyla elbette kararlarını vermelidir.
Türk Ülkücülüğü nihayetinde, özü gereği tefekkür dünyasını temsil eder. İllegal, özel hukuk meşrepli ve insani olguların, vakıaların ön alması Türk Ülkücülüğü Fikriyatına alan daraltabilir. Elbette insan ile alakalı bütün mevzular tartışılacaktır; lakin Ülkücü tefekkür böyle gündenler içinde alansız bırakılamaz.. biraz dikkat!

MURAT TAŞDAN