GÜNCEL

Devletin kilit taşı

Türk ülkücüleri devletin kilit taşıdır, bu vazifeyi gönüllü almıştır, köprünün bütün yükü, iki taraftan gelen basınç, onların omuzlarındadır. Devlete, millete hizmetin bedeli, pazarlığı olmaz gönlün varsa, gücün kadar hizmet eder yorulunca susar çekilip kenarda oturursun.

Ülkücüler Türk milletinin dimdik duran en sivri tepesidir, bayrak direğidir. Hükümetler kurulur, bozulur, politikalar stratejiler değişir, denenir, başarılı olur veya olmaz ama bayrak ülkücülerin omuzunda yerinde durur, onlar her şartta mutlaka bir çözüm üretir, demir dağı eritir.

Türk Devletinin NATO'ya girişini bağımsızlığımızın kaybedilmesi olarak etiketleyenler, jandarma genel komutanlığının NATO dışında tutulmasını, NATO dışı Ege ordusu kurulmasını, NATO dışı bağımsız muharip tugaylar kurulmasını nasıl izah edecekler acaba?

Dün üzerimizdeki tehditler ve imkânlarımız bizi NATO ittifakına mecbur etti girdik, zaman kazandık bazı tehditleri savuşturduk, bu gün ayaklarımız yere bastı, elimiz başımıza yetti, bağımsızlığımızı pekiştirmeğe, rest çekip tescil ettirmeğe çalışıyoruz.

Bazı tehditler altında girdiğimiz altmış yıllık NATO ittifakı sürecinde sıkıştırdığımız SSCB nin karnından beş tane Türk devleti çıktı. An itibariyle Kazakistan parlamentosunda Rusça konuşmak yasaklandı efendiler..Öldük,bittik, mahvolduk nakaratını ciddiyetle gözden geçirmeliyiz.

Tabii ki dünya pespembe, bütün taşlar yerli yerinde, her iş tastamam yolunda değil, zayıflıklarımız, eksikliklerimiz, hatalarımız, zorluklarımız, saymakla bitmeyecek kadar handikaplarımız var ve bunların her biri kulak arkası edilemeyecek kadar önem taşımaktadır.

Bütün bu zorluklarla başa çıkmak, üzerimizdeki emanetleri gelecek yüzyıllara taşıyabilmek iradesi, evvel emirde yüksek moral, inanç ve adanmışlık gerektirdiği gibi birlik ve beraberliğin önemi, vazgeçilmezliği olmazsa olmazımızdır. Ülkücü irade sakin, soğukkanlı, elindeki birikimin şuurunda, yüksek özgüven içinde azimle yürüyüşünü sürdürmelidir.

Dinlemeği, anlamayı birbirimize saygı ve sevgi ile sarılıp ortak akıl üretmeği mutlaka ve mutlaka yakalamak zorundayız.

Merkezdekiler bulundukları yerin ürettiği kibirden hızla sıyrılmalı, taşradakiler de çözüm ve sonuç odaklılığın gerektirdiği sorumluluk bilincini yansıtan bir dille konuşan/konuşulan iklime evrilmelidir.

Ben merkezli, dışlayan, yok sayan, umursamayan, paylaşmayan, dinlemeyen ego ve kibir ağırlıklı davranışların hiç bir fayda sağlamadığının öğrenilmiş olması için yeterince bedel ödemiş olduğumuzu düşünüyorum. Artık silkelenip o sese kulak vermeliyiz.

"Ey Türk; üstte gök çökmedikçe, altta yer delinmedikçe, senin ilini ve töreni kim bozabilir. titre ve kendine dön."

Hasan Külünk 11.2.2019