Önce bölüyor, sonra ağıt yakıyorlar
Yapılanlar, söylenenler, "çözüm ve çare" olarak ortaya konulanlar, insan onurunu ve yaşamı nı hiçe saymaktır.Bin yıllık tarihimize, kardeşliğimize ve imanımıza yapılmış bir kalleşliktir. Akıl almaz bir yalan ve iftira kampanyası ile bu milleti içeriden hançerliyor, sonra da dönüp ağıt yakıyorlar. 36'ya bölüp ayrıştırıyor, bunun üzerinden politika geliştirip ayırıyorlar. Bunun neresinde özgürlük, hakkın teslimi veya eşitlik var? Bunun neresinde izan, iman, ahlak var? Bu gidişten nasıl bir birlik, kardeşlik ve bütünlük çıkar? Ayırarak, bölerek, uzaklaştırarak, kin ve nefreti körükleyip nifak tohumları saçarak nereye varılabilir?
Her zaman birlikte olduk
Bin yıldır bu ülkede Kürt kökenli olduğu için kim neden ve nereden uzak tutuldu? Devlet daireline, bürokrasinin en üst kademelerine, siyasi görevlere, Cumhurbaşkanlığına, Genelkurmay Başkanlığına, Başbakanlığa, bakanlığa getirilmelerine kimin itirazı oldu? Bırakın itirazı, kökenini araştırmak, bunu mesele etmek hiç kimsenin aklına bile gelmedi. Her şeyimizi paylaştık. Birlikte kurtuluş mücadelesi verdik. Birlikte Cumhuriyet kurduk, bir milli maçtan alınan galibiyete birlikte sevindik, bir felakete birlikte üzüldük. Her durumda, her şartta birbirimizin yardımına koştuk, kucaklaştık, paylaştık. Aynı camiye gittik, aynı kıbleye döndük, aynı Allah'a yakardık. Büyük alimler, devlet adamları, siyasetçilerimiz yetişti. Hepsini baş tacı ettik, saygı duyduk ve bağlandık. En değerli varlıklarımızı çocuklarımızı eş yapmakta evlendirmekte biran bile tereddüt göstermedik. Milyonlarca aile kurduk, akrabalıklar geliştirdik. Yeri geldiğinde canlarımızı birbirimize emanet ettik.
Herkese zulüm yapıldı
Bazı kendini bilmezler çıkmış olabilir. Özellikle ihtilal dönemlerinde bu ülkenin bütün gençleri zulüm gördü. İşkence bahaneleri farklı oldu, ama sonuç değişmedi. Kimi ülkücü olduğu için, kimi solcu olduğu için, kimi Kürt olduğu için kanlı tezgahlardan ve büyük zulümlerden geçti. Haksızlığa, zulme, işkenceye, darbeye, ihanete hep birlikte karşı duralım. Bu durum kimsenin kökünü, anadilini inkar etmesini gerektirmiyor. Kimsenin böyle bir şey istemeye ne hakkı ne de haddi var. Zaten zulüm zulmedenlerin alçaklığından başka kimseye bir şey sağlamadı. Kürt kökenli kardeşim yine Kürtçe konuştu. Alevi kardeşim yine bildiği gibi yaşadı. Biz bu durumdan asla rahatsız olmadığımız gibi bütün bunları bir zenginlik saydık. Çiçek bahçesinin farklı kokulu, farklı renkli güzellikleri olarak değerlendirdik. Bugün de böyle düşünüyor, böyle bakıyoruz. Ayrışmak, çatışmak, bölünmek kime ne kazandıracak? Kurulan yuvaları nasıl yıkacağız? Anası Kürt, babası Türk veya tam tersi olan yavrularımızı hangi kefeye koyacağız? Camilerimizi, türkülerimizi, kilimlerimizi, değerlerimizi, duygularımızı, geleneklerimizi, bin yıldır yaşadıklarımızı nasıl ayıracak, kime neyi vereceğiz?
Türk herkesi kucaklamaktır
Bu devleti kuran asli unsur Türk olduğu için bu ülkeye Türkiye denilmiştir. Dünyanın her yerinde de böyledir ve her ülke asli unsuru olan milletin adıyla anılır. Hiç kimsenin buna bir itirazı olmamıştır ve olamaz. Türk derken, bu ülkede yaşayan herkesi kast ediyor, herkesi kucaklıyor, herkesi sahipleniyoruz. Anayasamız da, "Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür" diyor. Almanya dili, dini, tarihi, kültürü, vatanı, bayrağı tamamen farklı insanları kendi içinde eritip bir Alman milleti oluşturmaya çalışırken; bizim dinimiz, tarihimiz, kültürümüz, dilimiz, bayrağımız, vatanımız, devletimiz bir olmasına rağmen ayrıştırıp ayrı millet oluşturmaya uğraşıyorlar. Bu kalleşliktir, ihanettir.
BOP yolunda heder olmayalım
Gelin bu büyük ihanete hep birlikte karşı çıkalım. Bu arsız ve insafsız oyunu bozalım. BOP yolunda heder olmayalım. Irak, Suriye, Mısır, Libya örnekleri ortadadır. BOP oralara kan, gözyaşı, zulüm ve belirsizlikten başka bir şey getirmedi. Barzani'nin nasıl bir geçmişe sahip olduğu bellidir. Kendi etrafına, kendi yandaşlarına, kendi ülkesine bile ayrışma ve çatışmayı reva görmüş birisi, başkaları için nasıl örmek teşkil edebilir? İmralı canisinin niyeti de, inancı da, söyledikleri de, yaptıkları da herkesten ve her şeyden önce Kürt kardeşlerimize hakarettir. Gözünü kırpmadan insan öldüren, toplu katliamlar yapan veya yaptıran birinden, hayırlı ve faydalı bir şey beklemek nerede görülmüştür? Gençlerimizi kırarak, kırdırarak kendi hain emellerine ulaşmanın dışında bunlardan kime, ne fayda gelebilir? İsrail, ABD ve bütün ülke millet düşmanlarının bu hainlere destek vermesi, yardım etmesi sizi hiç düşündürmüyor mu? Bu gidişin sonu kimseye bir fayda sağlamayacaktır? Sadece bin yıldır bu millet ve bu topraklar üzerinde hesap yapanları sevindirecek, onların hedeflerine ulaşmalarını sağlayacaktır. Ay-yıldız ortak değerimizdir. Bu topraklar ortak vatanımızdır. Bu Cumhuriyet ortak faydamızdır. İslamiyet ortak kutsalımızdır. Bu değerlerin etrafında kenetlenmek bugüne kadar bize huzur ve mutluluk getirdi. Bundan sonra da böyle olsun.
Bu oyun bozulmalı
Unutulmaması lazımdır ki, bugüne kadar olanlar, bundan sonra olacakların habercisidir. Özerk yapı, federasyon dinelerek çıkılan yolda işin bir ayrışmaya ve ayrılmaya kadar götürüleceği belli olmuştur. Kimlikler üzerinden, etnik kökenler üzerinden gidilerek varılacak yer felakettir. Şehirleri, caddeleri, sokakları, akrabaları, komşuları ve hatta aileleri birbirine düşürmek ve çatıştırmaktır.
Bu duruma daha fazla seyirci kalamayız. Bu rezilliğe, bu hainliğe, bu kalleşliğe herkesten önce karşı çıkması, dur demesi gerekenler, doğrudan bu oyuna bahane edilen Kürt kökenli kardeşlerimizdir. Artık buna bir dur demeli, "çekin kirli ellerinizi üzerimizden" itirazında bulunmalı ve bu ihanet sonlandırılmalıdır.
ORHAN KARATAŞ