Leş, kan, domuz eti, Allah'tan başkasının adı anılarak kesilen; boğulmuş, vurulmuş, yukardan düşmüş, boynuzlanmış, canavar yırtmış olup da canlı iken kesmedikleriniz; dikili taşlar (putlar) üzerine boğazlanan hayvanlar ve fal oklarıyla kısmet (şans) aramanız size haram kılındı. Bunların hepsi doğru yoldan çıkmaktır. Bugün kâfirler, dininize karşı ümitsizliğe düşmüşlerdir. Onlardan korkmayın, benden korkun. Bugün dininizi kemale erdirdim, size nimetimi tamamladım. Size din olarak İslâmı beğendim. Kim açlıktan daralır, günaha istekle yönelmeden bunlardan yemek zorunda kalırsa, ona günah yoktur. Çünkü Allah bağışlayan, merhamet edendir. (MAİDE/3)
Ölü hayvan, kan, domuz eti, bir de Allah'tan başkası adına kesilen hayvanlar. Sonra kim bunlardan yemeye mecbur kalırsa, başkasının hakkına tecavüz etmemek ve zaruret ölçüsünü geçmemek şartıyla ona da bir günah yükletilmez. Çünkü Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhametlidir. (BAKARA/173)
Evet Allah'ın yeme içme konusundaki emri budur. Bu konuda her ne kadar fazla dikkat edemesek de yine de başarı oranımız çok yüksektir. Müslüman bir insan bile bile gidip kasaptan domuz eti almaz. Ölmüş hayvan da yemez, yanlışlıkla yese de zaten yaratıcı Affedici bağışlayıcı.
Kendi kültürümüzde bir de, Sen abisin, sen amcasın diye bir olgu vardır. Evladımızın işlemiş olduğu büyükk bir günah ile gurur duyan bir milletiz. Hatta bu konu aslanım, kaplanım diye övgülere, koltuk altlarına kabartmaya vesile olur.
Zinaya da yaklaşmayın, çünkü o pek çirkindir ve kötü bir yoldur. (İSRA/32)
Yine onlar ki, Allah ile beraber başka bir tanrıya yalvarmazlar, Allah'ın haram kıldığı cana haksız yere kıymazlar ve zina etmezler. Bunları yapan günahı(nın cezasını) bulur(FURKAN/68)
Durumun vahimiyetine bakarmısınız? Allah yapmayın demiyor. Yanlışlıkla yaparsanız, sizi affedebilirim veya bir kereye mahsus yaparsanız felan demiyor. Yapmayın da demiyor. YAKLAŞMAYIN diyor. Bizler yapmış olduğumuz bu eylem ile ilgili kendimizi avutuyoruz.
Ülke ekonomimizin % 60 ını hizmet sektörü oluşturmaktadır. Bu sektörün de % 85 ini bankacılık kapsamaktadır. Öyle bankalarımız var ki, reel sermayeleri afrika da bulunan bir çok ülkenin kendi sermayelerinden daha fazla. Enteresan olan Türkiye 'de bulunan kredi kartı sayısı ülke nüfusu kadar. Yani kişi başına 1 kredi kartı düşüyor. Alınan faiz miktarı Katirilyonu bulmaktadır. Son dönemlerdeki bireysel kredilerin artışı da hatırı sayılır bir vaziyet almış durumdadır. Özellikle batı menşeeli işleyiş yapısına sahip olan Mortgate yasası insanları uzun vadeli borçlandırmayı hedefler haline getirmiştir. Bu da daha bir gün sonramızı bilmeden 10-15-20 yıllık vadeler yaparak köleleştirme politikası uygulamaktadır. İnsanlar bunu ya kira ödeyeceğime taksit öderim mantığıdır. Bununla birlikte hassasiyete sahip insanlar için de kolaylıklar sağlanmış, piyasaya KAR PAYI mantalitesi adı altında biz yerinize satın alıyor ve size veriyoruz, diyen bir sürü Finans Kurumları piyasa çıkmıştır.
Ey iman edenler! Allah'tan korkun ve artık faizin peşini bırakın, eğer gerçekten müminler iseniz.Eğer böyle yapmazsanız, o zaman Allah ve Resulü tarafından size savaş açılmış olduğunu bilin. Eğer tevbe ederseniz, sermayeleriniz sizindir. Haksızlık etmezsiniz, haksızlığa da uğramazsınız. (BAKARA/278-279)
Riba (faiz) yiyen kimseler, şeytan çarpan kimse nasıl kalkarsa ancak öyle kalkarlar. Bu ceza onlara, "alışveriş de faiz gibidir" demeleri yüzündendir. Oysa Allah, alışverişi helal, faizi de haram kılmıştır. Bundan böyle her kim, Rabbinden kendisine gelen bir öğüt üzerine faizciliğe son verirse, geçmişte olanlar kendisine ve hakkındaki hüküm de Allah'a kalmıştır. Her kim de yeniden faize dönerse işte onlar cehennem ehlidirler ve orada süresiz kalacaklardır. (BAKARA/275)
Ey iman edenler! Kat kat artırılmış olarak faiz yemeyin. Allah'tan sakının ki kurtuluşa eresiniz. (AL-İ İMRAN/130)
Allah faiz konusunda çok katı, ikiletmiyor. Hatta geçmişte yaptığı için de Allah'a kalmıştır diyor. Affederim de demiyor. Ama Tevbe2yi kesin kati mecbur kılıyor. Finans kurumlarından alınan parayı, aldığından fazla ödersen de bence bu da faizdir. Küresel dünya kendi içerisinde, enflasyon denen bir canavar yarattı ve faizi de meşru kıldı. Acınacak olan kısım, Domuz yiyen hristiyanların ülkelerinde enflasyon yok, bu nedenle faiz oranları çok düşük. Bir de tahsilat kısmındaki uygulama da farklı. Örneğin, ödeme planlarında bizim ülkemizde il zamanlarda faiz tahsil edilir. Diğer ülkelerde ise ana para. Bu da faizin önden tahsil edilmesi daha sonra borcun kapatılması konusunda ödediklerinin havaya uçmasına neden olur. Anlayacağınız bu konuda devlet olarak bayağı gerideyiz.
Ülkemizde Milli Piyango idaresi diye bir kurum var. Ülke insanı olarak nüfus katılımının %50 den fazlası olan yılbaşı çekilişlerine rağbet göstermekteyiz. Loto kavramı hayatımızda her daim yer edindi. Bununla birlikte İddaa denen bahis oyunları mevcut paramızı, gaybı tahmin ederek yatırıp misli ile almamıza imkan sağlıyor. Müslüman bir ülke olarak içki tüketimimiz de iyi bir seviyede. Tekel ruhsatlarının zorlaştırılması, gece 10 dan sonra satışın yasaklanması buna engel olmuyor. Devlet maaş ve ödemelerini yapmakta zorlandığı zamanlar ilk önce Tapu harcı ve İçkiye zam yapıyor. ÖTV (özel tüketim vergisi) en çok içki ve bahis oyunlarından elde ediliyor. Bu paralar ile de işçi ve memur maaşları veriliyor. Casinoların kapatılması, insanımızın modern kumar araçlarına yönelmesine de imkan sunmuştur. Bakalım bu konuda Allah ne diyor.
Ey Muhammed! Sana şarap ve kumardan soruyorlar. De ki: Bu ikisinde büyük bir günah, bir de insanlar için bazı menfaatler vardır. Fakat günahları, menfaatlerinden daha büyüktür. Yine sana neyi infak edeceklerini soruyorlar. De ki: İhtiyaçtan fazlasını infak edin. İşte böylece Allah, size âyetlerini açıklıyor. Umulur ki siz düşünürsünüz. (BAKARA/219)
Ey iman edenler! İçki, kumar, dikili taşlar (putlar) ve fal okları şeytan işi birer pisliktir. Bunlardan kaçının ki, kurtuluşa eresiniz.Şeytan, içki ve kumarla sizin aranıza düşmanlık ve kin sokmak ve sizi Allah'ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık bunlardan vazgeçtiniz değil mi? (MAİDE/90-91)
Şeytan diyor aranıza nifak sokar diyor. Şimdi şeytanın görevi zaten insanoğlunu batıla sürüklemek. Devlet şeytanın taşeronluğunu oldukça iyi yapıyor diyebilirmiyiz.
Yakın zaman önce İSİS denilen bir örgüt Irak'ın ve Suriye'nin Kuzeyinde kan döküp, bozgunculuk yaptı, halende devam etmektedir. Şimdi buradan düşünürsek eğer her iki ülkeyede sınırımız var ise bu konuda sağır olamayız. Olmadık da, yaklaşık olarak 1,5 milyon savaş mağduru Suriyeliyi ülkemize aldık. Ancak zulme uğrayanlar arasında kendi kanımız canımız insanlar için hiçbir şey yapmadık. Öyle ki birşey yapmamakla birlikte bir de konuşulmasını yasakladık. becerip 5000 tane Türkmene bakamadık kendi ülkelerinde. Bu arada aynı zamanlara denk gelen İSRAİL - FİLİSTİN savaşına karşı gereğinden fazla olarak tepki gösterdik. Cuma günü hutbe okuttuk, yetmedi acımız büyüktü Bayraklarımızı yarıya indirdik, yas ilan ettik. Ama DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞIMIZDAN Türkmenler için tek bir söz dahi çıkmadı. Adaletsizlik en az - zina kadar- faiz kadar - içki kadar haramdır. Allah bu konuda ne diyor.
Gerçek dindarların ve din bilginlerinin, onları günah olan bir söz söylemekten ve haram yemekten men etmeleri gerekmez miydi? Yaptıkları şey ne kötüdür! (MAİDE/63)
Haklı bir sebep olmadıkça, Allah'ın öldürülmesini haram kıldığı canı öldürmeyin. Kim haksız yere öldürülürse, biz onun velisine bir yetki verdik. O da öldürmede aşırı gitmesin. Çünkü ona (dinin kendisine verdiği yetki ile) yardım olunmuştur. (İSRA/33)
Dinimize giren hurafeler, dinimizin gruplara ayrılmasına neden olmuştur. her grup kendi menfaatleri ve isteklerine göre HARAM - HELAL formatı geliştirmiştir.Din Tekdir. Allah Tekdir. Doğru Tekdir.
Dillerinizin yalan vasfetmesi ile: "Şu helaldir, şu haramdır" demeyin; aksi halde Allah'a iftira etmiş olursunuz. Şüphesiz Allah'a yalan uyduranlar asla kurtulamazlar. (NAHL/116)
De ki, "Baksanıza, Allah sizin için nice rızıklar indirdi, siz onlardan bir kısmını haram, bir kısmını helâl yaptınız". De ki, "Size Allah mı izin verdi, yoksa siz Allah'a iftira mı ediyorsunuz?" (YUNUS/59)
De ki: "Rabbim, sadece fuhşiyatı, onun açık ve gizli olanını, günahları, haksız yere isyanı, haklarında hiç bir delil indirmediği şeyleri Allah'a ortak koşmanızı ve Allah hakkında bilmediğiniz şeyleri söylemenizi yasaklamıştır". (A'RAF/33)
De ki: "Allah'ın kulları için çıkardığı zinetleri ve tertemiz rızıkları kim haram kılmış?" De ki: "Bunlar, bu dünya hayatında inananlar içindir, kıyamet gününde de yalnız onlara mahsustur". İşte böylece biz âyetleri bilen bir topluluğa uzun uzun açıklıyoruz. (A'RAF/32)
HARAM VE HELAL 'İ Bizler tayin edemeyiz. Onlar Apaçık bir Kitapta bizlere anlatılmıştır.
Sevgiyle kalın
MEHMET AKİF EROL