Bir Alman, bir İngiliz, bir Fransız uçağa binmişler. Temel içerden kaldırmış kafayı: "Ulan gene mi siz?" demiş…
1 Kasım seçimleri sonrası AKP'lisi, CHP'lisi, cemaatçisi, Doğu Perinçek'çisi, PKK'lısı, MHP'ye oy vermeyip MHP'cilik oynayanı, sözde muhalifi, devşirmesi, dönmesi, satılığı aynı ses tonuyla MHP Lideri Devlet Bahçeli'ye saldırıya geçti.
Birbirine zıt olanların ortak hedefinde MHP ve Devlet Bahçeli var…
Yeniçağ isimli bunların toplamını yansıtan gazete de yine fırsatını kollayarak, daha soluk almadan iftiralı saldırılarına başladı.
Bu gazetede ne ararsan var… "PKK'nın partisi HDP ile niye beraber hareket etmediniz?" diyeni var, kendini AKP'ye satan devşirmeler üzerinden MHP'ye akıl vereni var, dün Başbuğ Türkeş'in milliyetçi duruşunu beğenmeyen, bugün de Devlet Bahçeli'nin milliyetçi duruşunu beğenmeyeni var, Doğu Perinçek hayranı, Devlet Bahçeli düşmanı olanı var… Bu listeyi uzattıkça uzatırız…
Ama bir tanesi var ki evlere şenlik…
Adı Ahmet Takan…
Yeniçağ Gazetesi'nin Ankara temsilcisi. Daha önce Oğuzhan Asiltürk'ün danışmanlığını yapan, sonra Abdullah Gül'ün başbakanlığında, daha sonra Recep Tayyip Erdoğan'ın başbakanlığında onların basın danışmanlığını yapan kişi… Nargile içmekten başı duman olmuş, dumanlar arasında iftira üretmeyi meslek edinmiş bir karakter…
2014 yerel seçimlerinden önce, Ankara temsilciliğini yaptığı gazetenin misyonuna uygun bir şekilde MHP'ye iftiralar atmıştı, geçtiğimiz gün de bu misyonunu yine diriltmeye başladı.
O günlerde köşesinde aynen şunları yazmıştı:
Anlatan -takdir edersiniz ki- ismini veremeyeceğim MHP MYK üyesiydi. Partide olup bitenler konusunda sohbet ediyorduk. Düşüncelerini sıralıyordu yazılmamak kaydıyla. Sohbet döndü dolaştı yerel seçim çalışmaları ve MHP'nin adaylarına geldi. Laf arasında şu cümleler ağzından döküldü:  "Melih Gökçek, geçenlerde Genel Merkez'e geldi. Devlet Bahçeli ile birebir görüştü. Fakat görüşmeden önce çok ilginç bir şey oldu. Akşam saatleriydi, Gökçek gelmeden hiçbir neden belirtilmeksizin Genel Merkezin bütün katları boşaltıldı. Herkes gönderildi." 
Herhalde inanamadığım bakışlarımdan çok aşikâr oldu ki; MHP MYK üyesi,  "İnanmıyorsan, Melih Gökçek'e veya senin ona yakın kaynakların vardır. Teyit ettirebilirsin" dedi. Ben de, "Zaten öyle yapacağım ama teyidini de alırsam yazarım." cevabını verdim. Olurlaştıktan sonra görüşmenin içeriği hakkında detaylı bilgiye sahip olup olmadığını sordum, "Herhalde bizim adayımız ve mahalli seçimleri konuşmuşlardır." diye olasılıklar üzerinde durdu. Haberin peşine düştüm. Aldığım bilgiyi önce MHP'de üst düzeyde bir yöneticiye sordum;  "Evet, doğru görüştüler ama talep Melih Gökçek'ten geldi." dedi. İçerik sordum, yemin billah bilmediğini, sadece bu kadar bilgi sahibi olduğunu kaydetti. Şaşırmadım, inandım. Melih Gökçek tarafına döndüm. O taraftaki kaynaklar da görüşmeyi teyit etti."
***
Fitne fabrikasının figüranı Ahmet Takan'ın bu iftirası sonrası biz de köşemizde "Ahmet Takan'a kendini rezil eden bu siyasi hikâyeleri kimin, niçin yazdırdığı bellidir. Ama biz yine de kamuoyunun sağlıklı bilgilenmesi için Ahmet Takan'a "Eğer namusun, şerefin ve haysiyetin varsa, bu olayı ispatlarsın ve o MHP MYK üyesinin ve MHP üst düzey yöneticinin ismini açıklarsın." çağrısında bulunuyoruz. Senden yanıt bekliyoruz Ahmet Takan. Açıklayacağın isimler aynı zamanda MHP üzerinde oyun oynayanların maskesini de düşürecektir." çağrısında bulunmuştuk. Bu içerikte 4-5 yazı yazdım. Bu yazılarımı da "tarihe geçsin" düşüncesiyle "Medyada Düşürülmüş Maskeler-2" isimli kitabımda da yayınladım. Ahmet Takan bu iftirasını elbette ispatlayamadı. Ve bu yazılarıma cevap dahi vermedi. Aradan 2 yıl geçti hala ispata dair ortaya bir şey koyamadı.
Bu iftirasını ispatlayamadığı gibi, geçtiğimiz günlerde tüm yüzsüzlüğüne, pişkinliğine devam ederek köşesinde diyor ki: "AKP içinde Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı konusunda büyük bir kavga yaşanıyordu. O günlerde Doktor Devlet Bahçeli'nin, AKP içinde dahi durumu çok kritik olan Melih Gökçek ile gizli bir görüşme yaptığını MHP içinde bir MKYK üyesinden dinlemiş ve bunun çapraz doğrulatmalarını yaptıktan sonra kaleme almıştım. Büyük yankı uyandırmıştı o yazı. MHP yönetimi bir hafta açıklama yapamamıştı. Tabandan gelen tepkilerin artması üzerine seviyesiz bazı yöneticiler ile kiralık kalemler beni linç etmeye kalkmıştı. Hatta bazı fiili saldırıların da hedefi olmuştum."
***
Namus, şeref, haysiyet senin için bir şey etmiyor herhalde Ahmet Takan. Ama bizim için bu kavramlar çok önemli. Çok önemli olduğu için şahsıma kaç kere tazminat davası açan, televizyon ekranlarında şahsımı "provokatör yazar" olmakla suçlayan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'e "Melih bey merhaba. Yeniçağ Yazarı Ahmet Takan yerel seçimlerden önce sizin MHP Genel Merkezine gelip MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile gizli görüşme yaptığınızı yazmıştı. O günlerde iddiasını ispata çağırdık ispatlayamadı ama bugün yine aynı cümleleri yazmış. Bu konuda Ortadoğu Gazetesinde yazı yazacağım. Sizin bu konuda bir açıklamanız olur mu? Balgat'taki MHP Genel Merkezine hayatınızda hiç girdiniz mi? Saygılarımla." diye sosyal medya üzerinden mesaj attım. Kendisi de bana " Hayır hiç girmedim." şeklinde cevap vermiştir.
MHP Genel Merkezi sana "Namusun, şerefin, haysiyetin varsa ispatla" çağrısı yapıyor, MHP Genel Merkezi'ne gizlice girdiğini söylediğin Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek " Hayır hiç girmedim." diyor…
Ahmet Takan eğer bu iftirayı sen uyduruyorsan buyur ispatla… Yok, eğer gerçekten bir MHP MYK üyesi ve MHP üst düzey yönetici varsa, perde ardından şerefsizlik yapmayı bıraksın, Ahmet Takan gibilerini figüran olarak kullanmayı bıraksın da kendi çıksın ve ispatını yapsın…
Daha bu iftirasının ispatını ortaya koyamamış takıntılı Ahmet Takan, yeni bomba iftirasını da "Melih Gökçek görüşmesinde olduğu gibi sağlam kaynaklardan teyit ettiğim şok bir haber vereceğim; Kurban Bayramı tatil rehavetindeydik. Uzun tatil bitti yine sıcak kulislere döndük. Ankara'da derin kulislere hâkim olan çok sağlam ve güvenilir bir kaynaktan şu haberi aldım; "Devlet Bahçeli, Bayramın ikinci günü özel bir evde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile baş başa bir görüşme yaptı." Çok az sayıda kişinin bildiği bu sır görüşme iddiasını, bu tip bilgilerinden emin olduğum başka bir kaynağa sordum. Teyit aldım." cümleleriyle patlatmıştır. 
Bu zihniyet belli ki, hastalıklı bir haldedir. Yarın "MHP Lideri Devlet Bahçeli Öcalan, Barzani, Obama v.b ile gibilerle gizlice görüştü" diye haber yapacak kadarda akli dengelerini yitirmişlerdir.
Ahmet Takan sana çağrımızı tekrar yapıyoruz. Sende şeref, haysiyet, namus varsa bu iddialarını ispat edersiniz. O senin haber kaynakların da eğer şerefsiz, namussuz, haysiyetsiz değilse ortaya çıkar ve bu iddianı ispatlamana sana yardımcı olur.
Bu aşağılık iftiralarınızı ispatlayın, o gün yazarlığı bırakacağım… Siz de böylece sürekli sizin namusunuzu, şerefinizi, haysiyetinizi sorgulayan Yıldıray Çiçek'ten kurtulmuş olacaksınız…
Gerçi siz iftira atmazsanız, yalan söylemezseniz nasıl yaşayacaksınız ki?