Yarın Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en kritik seçimine gidiyoruz. Seçim sonuçlarının Türk milletine hayırlı uğurlu neticeler getirmesini yüce Allahtan diliyoruz.
Geçmiş seçimlerde gündemdeki aktörlerin birçoğunun artık tarih olduğunu ve o dönemlerin hükmünü Türk milleti ve tarih veriyor. Biz de milletçe doğruyu yanlışı ibretle okuyoruz.
İşte bir millet olma ve demokrasi geçmişten ders tecrübe çıkarmaktır. Bugünü de hiç bir korumanın fayda etmeyeceği gerçekler algı operasyonlarının işe yaramayacağı netlikte milli hafızamızda yer alacak tarih gerçek hükmünü verecektir.
Bugün olduğu gibi geçmişte yapılanlar doğru yanlış büyük ölçüde millet vicdanında yankılanacak. Milli hafıza ve demokrasi kültürümüzde yerini alacaktır.
Bugün seçimlerin arefesi bütün adaylar alanda son hamleler yapılıyor. Seçimlerde her aday iddiasını ortaya koyuyor. Seçim kampanyası sathı mealine baktığımızda nerede ise kaybeden yok.
Her siyasi taraftar kazanacağını iddia ediyor. Ama gerçek birileri kaybedecek birileri kazanacak. Asıl kazanan Türk milletinin birlik, bütünlük varlık ve bekası olmalıdır.
Kim kaybederse şapkasını önüne kafasını yastığa koyup ben nerede yanlış yaptım sorgulamasını yapacak. Demokrasinin güzelliği millet iradesinin kalıcılığı işte burada yatıyor.
Demokrasilerde iktidar ya da muhalefet kamu görevidir. Kazanan “Ali kıran baş kesen” kaybeden sonucu dünyanın sonu olarak görmemeli. Empati öz eleştiri yapmalı demokrasi kültürümüze mağlubiyet ve zafer kuralı kazandırmalıdır.
Ortada bir savaş yok millet kendi iradesi ile seçiyor. Söz milletin hüküm tarihin Türk milletinin takdiridir.
Bugünkü müştereklerimiz ortak paydamız olan Türk milletinin birliği vatan bütünlüğü millet ve gönül coğrafyamızın derinlikleri Türkiye, Turan yurtları ve mazlumlar için çok önemli kutsal bir vatan parçasıdır.
Burada yaşadıklarımız oralarda da sevinç ya da hüzün sebebidir. Çünkü Türkiye dinlerin, Türk dünyasının, mazlumların insanlığın kalbidir.
İnsanlığın en eski tarih, kültür, medeniyet, birikim ve mirasının odağıdır. Kimler geldi kimler geçti. Aslolan gök kubbede hoş seda bırakmaktır.
Mezarlıklar hatta mezarları bile dün düz olmuş nice kendini ölümsüz zanneden bulunmaz hint kumaşı zanneden koltuk, makam, servet, şöhret sahiplerinin mezarları ile doludur.
İnsanlık evrensel değerleri inanç, kültür, Türk’ün binlerce yıllık devlet ve millet gelenekleri kalıcı şahıslar fanidir.
Herkes kendi hakkında gerek diğer insanların ya da Allah’ın vereceği hükmü kendi yaşantısı ile tayin eder. Ölçüler himayesiz ortaya gelir herkes boyunun ölçüsünü alır. O yüzden kendimizi savunacak takdir edilecek hal ve hareketler karar ve icraatlar ortaya koymalıyız. Şahsen yaklaşık 10 kez milletvekili adaylığı 5 kez belediye başkan adaylığı yıllarca ilçe başkanlığı ve parti yöneticiliği yapmama rağmen hiç imtiyaz görmedim.
Karşımda yerel ve genel devlet imtiyazlıları ile mücadele ettim. İmtiyazlı seçim utanç vericidir. Dün de bugün de hala belediye ve hükümet imtiyazını eline geçirenler bu imtiyazı haksız adaletsiz fütursuz biçimde dayatıyor.
Seçim yarışı adil, dürüst, demokratik ve eşit şartlarda olur. Bu hukukun demokrasinin temel insan haklarının dini ve milli iradenin gereğidir.
Biz bu eşit mertçe yarışma fırsatını hiç bulamadık. Evlatlarımızın torunlarımızın daha insanca adil, eşit seçim yarışlarını yapacakları demokratik bir gelecek inşaası ömrümün kalan bölümünün mücadele sebebidir.
Millet iradesinin sadece oy vermek değil yine o millet evlatlarının milletin kendi iradesiyle aday belirlediği seçimleri hayata geçirmek umuduyla 14 Mayıs seçimlerinin ülkemize, Türk Dünyasına ve insanlığa hayırlı neticeler getirmesini yüce Allah’tan dilerim.
Sabri Şenel – 13.05.2023 / İstanbul