Süreç iyi gidiyor diyenler, her türlü tehdit karşısında duymazdan gelip, sesiz kalanlar... Tehdit edenleri görmezden gelenler... Akılları fikirleri 'kırmızı pabuçta' olanlar… Rabia yapmaktan parmakları yorulanlar... Diyarbakır'da bayrağımızın indirilmesi konusunda yalancıktan sorgulayanlar… Süreç yoldaşınız Bayık'a cevap verin. Muhatabımız değil diyemezsiniz. 'Börekler açayım ben sana' der gibi toplanıp, barış çubukları tüttürüp, kahkahalar içinde gizli görüşmeler yapanları artık herkes biliyor. O sebeptendir ki muhatabımız değil diyemezsiniz.

Bu dağ sürüngenlerini böyle küstahça konuşturan Türk diye bir ırk yoktur diyen AKP iktidarıdır. Türk düşmanı olan zavallılar güruhunun, yaptığı tehdit karşısında pısmış oturmaktadır. Bakın Bayık ne diyor; "Müzakere olabilmesi için de 3 şart öne sürdük. Birincisi, Apo'nun içerisinde bulunduğu şartların değiştirilmesi, Apo'ya bir baş müzakereci gibi yaklaşılması, taktik değil stratejik yaklaşılması. İkincisi; görüşmelerin yasal çerçevede yapılması, Çünkü şimdiye kadar yasal bir çerçevede yapılmadı, hiçbir güvence yoktur, tehlikelidir. Bu durumdan çıkarılması gerekiyor. Üçüncüsü de; üçüncü bir tarafın gözlemciliği altında müzakerelerin yapılması gerekir dedik. Eğer bunlar kabul edilirse, süreç müzakere biçiminde devam eder. Ama bunlar kabul edilmezse, kesinlikle süreci AKP bitirmiştir, toplumu aldatmaya çalışıyor, habire 'süreç devam ediyor, iyi gidiyor, iyi şeyler olacak, biz gizli anlaşmışız, ileride bunları bir bir yapacağız, bekleyin' deyip her kesi beklenti içerisine sokmuştur. Bunun herkesçe bilinmesi gerekiyor."

* * *


Peki, AKP iktidarı bu üç şartı yerine getirecek mi? Bebekkatilini serbest bırakacak mı? Ne demekse, görüşmeler yasal çerçevede yapılacak mı? Başka bir ülke gözlemci olarak kabul edilecek mi? Ne pahasına olursa olsun, biz süreci sürdüreceğiz diyen AKP, bütün bu istekleri kabul edecek mi?

AKP, PKK'nın bu isteklerini kabul etmezse, başına gelecekleri şöyle açıklıyor Bayık; "Böyle giderse elbette ki Türkiye'de savaş olacaktır. Biz, bahara kadar süre tanımışız. Bahara kadar eğer bu şartları kabul eder, müzakere yönünde adım atarlarsa sorun çözüm yolunda ilerler. Aksi takdirde artık bizim bu tarzda işleri yürütmemiz mümkün değildir"

Bayık bunları söylerken AKP, başını dershane kavgasının içine sokmuş, cemaate diz çöktüreceğim derken, dışarıda kalan yerini yeni yoldaşlarından koruyamamaktadır. Bu durum AKP'yi teslimiyetçi yapmaktadır. Söylenenlere ses çıkarmamak, ağacın dallarının rahatsızlık vermediğinin göstergesidir. Bu dağ adamları ne cüretle böyle konuşmaktadır? Aldıkları gücün kaynağı Başbakan Erdoğan'dır. Türk Milleti bu gidişata dur demek zorundadır. 30 Mart kritik bir tarih, Türkiye için bir dönüm noktasıdır. Ya Türkiye'nin canına kastedenler ağır bir darbe yiyecek ya da Türkiye aldığı darbeyle iyice batağa girecektir.

* * *


30 Martta yapılacak olan Yerel Seçimler çok önem taşımaktadır. Türk kimliğini inkar eden nesepsizler, asla Hıra dağı kadar Müslüman olamazlar; çünkü Tanrı dağı kadar Türk değiller. Peygamberimizin lafzına mahzar olmak için İstanbul'u alan Türk, şimdi dışlanmakta, yok sayılmaktadır. Böyle giderse Atilla'nın yeniden Tanrının kırbacı olarak bu kimliksizlerin sırtında şaklaması yakında gerçekleşecektir.

"Ne Mutlu Türküm Diyene" özdeyişini kaldırmak, silmek, Rürk kavramıyla kavga etmek, küçük düşürmenin altında yatan gerçek, Türk Milletini kimliksizleştirmek ve sonrasında da önerdikleri, istedikleri yapay kimliği kabul ettirmek içindir. Evet, Türk'e kefen biçenlerin ölümü korkunç olmuşsa, PKK'ya boyun eğenlerin sonu da felaket olacaktır.

İster profesör, ister aydın, ister siyasetçi, ister toplum mühendisi, terzisi, makamı, rütbesi her ne ise bu Yüce Türk kimliğine ihanet ediyorsa bunun affı mümkün değildir. Sadakat nedir bilmeyenlerin merhamet beklemeleri keser gibi hep kendilerine yontmalarından kaynaklanmaktadır. Sadakat nedir bilmeyenlerin yolu ihanet yolu, sıfatları haindir. Türk Milleti içine hapsedilmek istendiği bu durumu, dağları erittiği gibi yerle yeksan edecek, önüne düşüp ona yol gösterip, Lider ülkeyi inşa edecek olan Lider Devlet Bahçeli'yle yeni bir döneme merhaba diyecektir.

Sağlıcakla kalın!