Paralel PKK devletinin; Şehir merkezlerinde KCK mahkemeleri, Kırsalda bölge mahkemeleri,

Kandil’de Yargıtay’ı var...Hiddetlenip “daha ne kaldı”  diye sormayın...

Yol değil otoban (hem de 8  şerit gidiş, 8  şerit gelişli) verilirse böyle olur!..

Bölücü terör örgütünün bazı illerde ‘uyuşmazlık mahkemesi’ kurmaya başladığını haber aldık... Bölgedeki güvenilir istihbarat ve güvenlik kaynaklarına safiyane bir şekilde(!)  “bu da nasıl oldu” diye sorduk. Kaynakların verdiği bilgiye göre; örgüt
içinde BDP-DBP-HDP çekişmesi ve kavgası had safhaya çıkınca Kandil işe el atmış. İhtiyacın hasıl olmasının temel sebebi gibi gözüküyor...

Anlayabildiğim kadarıyla; devlet otoritesinin tamamen bittiği terör bölgesinde meydanı boş bulan PKK, kendi içindeki koltuk savaşlarını çözebilmek için elini kolunu sallaya sallaya rahatlık içinde bir nevi ‘uyuşmazlık mahkemeleri’ kurmuş.

Kaynaklar, Kandil’in ‘uyuşmazlık mahkemeleri’sürecini şöyle özetledi;

“Özellikle 30 Mart seçimlerinde Kandil ve İmralı çekişmesinden yararlanarak aday olmayı başaranların örgüte yakın olmadığına yönelik şikayetlerin ve karşılıklı suçlamaların artması üzerine 7 Haziran 2015 seçimlerini de göz önüne alan PKK/KCK terör örgütü, yeni bir formül buldu. Doğu-Güneydoğu bölgesini kapsayacak şekilde 7 il merkezinde seçim sorunlarını çözmek üzere uyuşmazlık mahkemeleri kurmaya başlayan terör örgütü bunun ilkini Erzurum’da gerçekleştirdi. Erzurum’daki şikâyetler üzerine Diyarbakır’da örgüt mahkemesi faaliyetine başladı. 30 Mart seçimleri öncesinde aday belirleme sürecinde Erzurum’da bazı adaylar hakkında yapılan şikâyetlere istinaden Öcalan’ın talimatıyla Diyarbakır’da soruşturma ve disiplin kurulları kurulmuştur. Diyarbakır’dan Erzurum ilindeki şikâyetleri araştırmak için görevlendirilen 4 şahsın katılımıyla Hınıs ilçe merkezinde BDP binasında toplantı yapılmıştır. Toplantıda soruşturma ve disiplin komisyonunda görevli olan 4 şahıs, şikayet konusu şahıslarla ilgili yaklaşık 6 ay araştırma yapıp, hazırladıkları raporu Diyarbakır’a sunmuştur. Alınan karar doğrultusunda örgütün desteği ve yalan beyanlarda bulunarak aday seçildikten sonra yolsuzluk yapan şahısların kurulacak halk mahkemesinde yargılanmasına karar verilmiştir. Hakkında suçlama bulunan şahıslarla ilgili Diyarbakır’dan gelen 4 şahıs, 2 grup halinde; 1’inci grup Tekman ve Karayazı’da, 2’nci grup Karaçoban ve Hınıs’ta halk mahkemesi kurmuştur.

PKK’nın sözde yargılama sürecinin yakında tamamlanacağı taraflara iletilmiştir.”

Ulaştığım bilgilere göre; terör örgütü, iç yapısındaki çekişme ve kavgalar yüzünden seçimde aday olmak isteyenlerin oluşturacağı sorunları çözmek üzere Diyarbakır’dan sonra Batman, Mardin, Şırnak, Hakkari, Van ve Muş’ta ‘uyuşmazlık mahkemeleri’ kurmak üzere kolları sıvamış.

Esasında hiç zahmet etmelerine gerek yoktu!..

Kendi yüksek seçim kurulunu kurup, kestirmeden sorunlarını halledebilirlerdi. Demek ki AKP ile vardıkları mutabakatın yüzü suyu hürmetine kısa bir süre daha dişlerini sıkma niyetindeler.

Buradan, MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın AKP’den milletvekili adayı olmak için istifasına ve de Recep Erdoğan’ın  “ben onaylamadım” açıklamasına geçelim. Erdoğan’ın yurt dışına giderken yaptığı açıklama, AKP kulislerinde farklı farklı, devlet koridorlarında ise çok değişik yorumların yapılmasına neden oldu.

İktidar kulislerinde yapılan değerlendirmeler şöyle;

“Hakan Fidan, baştan beri Ahmet Davutoğlu’na daha yakındır ve onun yanında yetişmiştir. Fidan, tercihini ’Hoca’dan yana koydu.”

“Erdoğan, ’Başbakan’ı sıfırladı’tartışmaları yüzünden Ahmet Davutoğlu’na büyük jest yaptı. Önemli bir algı operasyonu.”

“Hakan Fidan, Erdoğan’a yakınlığı yüzünden çok haksız eleştiriler alıyordu. Böyle olmadığı gösterildi.”

 “Yeni bir aşamaya geçildi. Çözüm sürecinin bel kemiği olan Hakan Fidan 7 Haziran’dan sonra süreci, en önemli siyasi figür olarak yürütecek.”

Devlet koridorlarında yapılan belli başlı yorumlar ise şu şekilde;

“Hakan Fidan’a yasa ile getirilen dokunulmazlık zırhı yeterli gelmedi. Türkiye’de yasalar kişilere göre uygulanıyor. Unutmayın ki bu ülkede MİT Müsteşarlığı yapmış Teoman Koman gibi bir isim de hapis yattı. Fidan kendini daha da güvence altına almak istedi.”

 “Daha ortaya çıkmamış birçok olay var. Hakan Fidan’da 7 Şubat krizi yüzünden hâlâ tutuklanacağım paniği var. Bunu üstünden atamadı. Milletvekilliği dokunulmazlığına ihtiyaç duydu.”

“Erdoğan havaalanında ’istifayı onaylamıyorum’açıklamasını yaparken yüzünden tedirginliği okunuyordu. Bazı tehditler söz konusu olabilir.”

“Mart-Nisan aylarında patlaması beklenen PKK ayaklanması hesap edildi. Çok zor duruma düşüleceği için Erdoğan hem kendini hem de Fidan’ı korumayı aldı.”
Bana son şık, daha makul ve de mantıklı geldi!..